GÜRÜLTÜ KENTİ OLDUK

Günümüzde insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen çevre problemlerinden biri de gürültü kirliliğidir. Gürültü kirliliği ile ilgili araştırmalar, konunun gittikçe önem kazanan bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koymaktadır.

            Kent peyzajlarında trafik, önemli derecede gürültü rahatsızlıkları meydana getirmektedir. Kentlerde gürültüye karşı mücadele için, önce gürültünün kaynakları ve şiddeti hakkında bilgi toplanması gerekmektedir. İnsanlar, 30-60 dBA seslere karşı kişisel hassasiyete de bağlı olarak çeşitli şekillerde etkilenmekte, daha yüksek değerler olduğunda etkiler de beraberinde artmaktadır.

Akşehir’in en önemli sorunlarından birisi de maalesef gürültü kirliliğidir. Gürültü kirliliğinin başını da trafik gürültüsü oluşturmaktadır. Trafik gürültüsü düzeyini en çok etkileyen faktör olarak da klakson sesi ve motosikletler gösterebilir. Taşıtların normal seyrettiği bir caddede gürültü seviyesi 65-75 dBA arasında iken sadece tek bir klakson sesi ile bu seviyenin aniden 83,2 dBA’ya ulaştığı gözlenmiştir. Ayrıca, ani fren yapma, araç sollama ve araçlardan gelen yüksek müzik sesleri de gürültü düzeyinde oldukça etkilidir.

Son zamanlarda özellikle insanların beyinlerini adeta kemiren ve çok ses çıkaran (ki bu çoğu zaman kasıtlı yapılıyor) motosiklet ve mobiletlerle mücadele edilse de yetersiz kalındığı görülüyor. Tabi ki halkımızın bilinç ve eğitim düzeyi de önemlidir. Özellikle yaz aylarında çoğalan ve çekilmez hale gelen trafikteki bu sorunun yanına yersiz ve zamansız klakson sesleri ile ani fren ve eksozlara taktırılan aparatlar da eklenince sakin bir geceden ve derin bir uykudan söz etmek mümkün olmuyor. Bu da insanın ruh ve iş sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.

Diğer taraftan Akşehir’in gürültü kirliliği açısından en büyük sorunlarından birisi de düğünlerdir. Dışarıda; sokak, cadde ve yol keserek yapılan ve çoğu zaman gece yarılarını geçen davul zurna ya da benzeri alet sesleri. Yapılan konvoylar ve konvoylardan gelen bin türlü klakson sesleri ise cabası.

Bu seslerin ne gelenekle ne de sevinçle bir alakası var. Geleneklerle adetleri karıştırmamak gerekir. Peki yarsiz ve zamansız atılan havayi fişeklere ne demeli? Gecenin karanlığını adeta yırtarcasına, insanların beyninde patlatırcasına yapılan bu sevinç gösterileri de maalesef çok mu ama çok yersiz. Hatta ve hatta yersizden öte ayıp.

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan ve görevli bulunduğum Selçuklu Lisesi’nde yapılan MTSK sınavında resmen bu motorlu canavarlara lanet okudum. Ve sınav sonunda da adaylara; “eğer siz de böyle yapacaksanız bırakın almayın bu ehliyeti. Nasıl rahatsız olduğunuzu gördünüz” dedim.

Ben tüm bunların kul hakkına girdiğine inanıyor ve çok rahatsız olduğumu belirtmek istiyorum. Bu gürültü yüzünden de sağlıklı bir yaşam süremiyorum. Onun için de onlarda, o gürültü yapanlarda, özellikle kasıtlı olarak ses ve gürültü çıkaranlarda hakkım olsun diyor ve hakkımı da helal etmiyorum. Hayal ettiğim bir şehir böyle olmamalı… Hele Akşehir hiç olmamalı… Gülmece Kenti mi Gürültü Kenti mi, takdir sizin.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }