Dün yaptığınız bir hatayı, bugün tekrar yapmamaya azmederek, her gün bir hatanızdan sıyrılarak iyi, güzel ve doğru bir insan olma mücadelesi vermeye, çevrenizde daha çok sevilen bir kişi olmaya, var mısınız?

Herkes, ahlaken insanlığın kötüye gittiğini ve gelecekten endişeli olduğunu söylüyor. Fakat bu kötü gidişin sorumlularından birisi de benim diyerek, kimse de kendini sorgulama ihtiyacı hissetmiyor. Kimse kusura bakmasın; ortada bir yanlış ve kötü gidişat varsa, bunun müsebbibi ben, sen, o. Bir başkası yok bu dünyada.

Lakin ümitsiz olmayın; güneş her gün, insanların yeniden başlayabilmesi için doğar.

İnsan beşerdir, hata yapar, kötülük yapar, canilik yapar, velhasıl insanın doğru ya da yanlış olarak yaptıklarının ve yapacaklarının sınırı yoktur. Cenab-ı Allah, insana iyi ve kötüyü ayırt edebilecek akıl vermiş.

Yaratıcı kimseyi zorlamamış, herkesi özgür iradesiyle baş başa bırakmış. Kişilerin davranışlarından sorumlu tutulacağını, yaptıklarının cezası olduğu gibi mükafatı da olacağını kutsal kitaplarıyla ve peygamberleri aracılığı ile her dönemde tüm insanlığa tebliğ etmiş.

Allah insana süresi belli olmayan bir ömür vererek, yanlış yaptığında bu yanlışlardan vazgeçmek için fırsatlar lütfetmiş. Ne yaparsan yap, ne kadar günah işlersen işle, tövbe kapısını hiç kapatmayarak, samimi olarak pişmanlık duyanları bağışlayacağını ve affedeceğini bildirmiş. Yeter ki sizin özür dilemenizde halis niyet ve bir daha yapmama kararlılığı olsun.

Son nefesinizi, nerede ve ne şekilde vereceğinizi bilmediğinizden, hala fırsat ve imkan varken, öncelikle kırdığınız kalplerin sahiplerinden ve aldığımız ahlardan kurtulabilmek için, yaratıcıdan af dileyerek işe koyulabilirsiniz.

İnanın, dilediğiniz özür sonrasında, mahcubiyetten yüzüne bakamadığınız insanların sevgisini kazandığınız gibi, mahşerde vereceğimiz hesaptan da daha dünyada iken kurtulmaya başlamanın hafifliğini hissedeceksiniz. Günahların kararttığı kalbinizin güzelleşmesiyle birlikte, yüzünüze vuran nurun da farkına varacaksınız.

Yaptığınız yanlışları en iyi siz biliyorsunuz. Hadi bugünden tezi yok, dün kırdığınız kalbin sahibinden, bugün özür dileyerek başlayın!

Üzerinizde bulunan maddi ve manevi hakların, vebal ve ahlarından kurtulmak için, sahiplerinden helallik almaya başlayın.

Doğaya ve hayvanlara karşı sorumluluğunuzu yerine getirin. Nerede sahipsiz bir hayvan gördünüz, önlerine yem ve su bırakın. Nerede kurumaya yüz tutmuş bir fidan, hatta bir ot dahi varsa, sulamaya başlayabilirsiniz.

Dün geçti, yarın olmadı, bugünü iyi değerlendirin. Hayatı helal olan tüm güzellikleriyle birlikte, pozitif olarak yaşayın.

Ölmek için yaşadığını ve düşmek için yükseldiğini bildiğin şu fani dünyada; kibrin kime ey arkadaş!