Başkan Ebru Tepeoğlu: "50 yılı aşkın tarihiyle Nasreddin Hoca geleneğini ve Uluslararası Şenliklerini yaşatan derneğimizi yok sayma eğilimleri var"


Nasreddin Hoca Ve Turizm Derneği Genel Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Tepeoğlu bir basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:


“14 Temmuz 2014 tarihli İstasyon Gazetesi’nde, yayınlanan bold">Etkinliklerin neresindeydi?” bold">başlıklı haber/yorum yazısındaki görüş ve sorulara mso-font-kerning:0pt">yanıt vermemiz gereği ortaya çıkmıştır.


Hemşerilerimizin çok iyi bildiği gibi Derneğimiz; 50 yılı aşkın tarihinde Nasreddin Hoca geleneğini ve Uluslararası Şenliklerini yaşatmak, geliştirmek için fedakârca çalışmış ve büyük başarılara imza atmıştır. Ancak son yıllarda Derneğimizi yok sayma eğilimleri ortaya çıkmıştır; tarihin kendileriyle başladığı yanılgısıyla hareket edenler olmuştur. Biz her aşamada baskılar, engeller ve yıkıcı girişimlerle mücadele etmek zorunda kaldık.


Bilenlere, bilmeyenlere bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz: Derneğimiz, yıllarca önce Bakanlar Kurulu kararıyla “Kamuya Yararlı Dernek” statüsünü kazanmıştır. Ülkemizin pek çok değerli yazarı, bilim adamı ve sanatçısının oluşturduğu “Danışma Kurulu” ile uyum içinde çalışmayı sürdürmeye çalışıyor. UNESCO bünyesinde akredite edilmiş (resmen tanınmış) danışman kuruluş olarak, hem UNESCO yetkilileriyle hem de yüzlerce uluslararası STK ile ilişkiler oluşturmuştur.


Dernek tarihimizin bu kazanımlarına, bilgi birikimlerine, ulusal ve uluslararası ilişkilerine, zengin arşivine ve fedakâr emeklerimize saygı duyulmadığını hissettiğimiz ve bu bize her fırsatta hissettirildiği için; neresinde olduğumuzu bilemediğimiz bu anma ve kutlamalardan, şimdilik onurlu bir geri çekilmeyi uygun bulduk.


Derneğimiz, Akşehir’in kültür ve bilim tarihi hayatına ve dokuz asırlık Nasreddin Hoca geleneğinin yaşatılması çalışmalarına, bütün engelleri aşarak, olması gerektiği gibi katılmaya, katkı vermeye devam edecektir. Bu kapsamda bilgi, birikim ve deneylerimizi paylaşmaya ve en önde emeğimizi harcamaya hazır olduğumuzu, kamuoyuna bir kez daha kararlı bir şekilde duyurmak istiyoruz.”