Gönül adamı terzi Mevlüt amcayı ve Nimet teyzeyi uzun zamandır yakından tanırım.

Kendi hallerinde, ellerinde tesbih, gönüllerinde zikir, hakkın rızası için ezanın peşinden giden, halim selim kişilerdir.

Azerbaycan’da gönüllü tebliğ görevi yapan oğlu Ali’yi 13 Kasım’da, kadrosu Gökdağ Camii imamı olmasına rağmen Kaymakamlık emriyle “Açık Kapı” bürosunda görev alarak Akşehir vefa gurubundaki çalışmaları organize eden oğlu Ebubekir’i de 26 Mayıs günü, yine kovitten toprağa veren babaya, anneye, eşlere, yetim kalan çocuklarına, tüm sevenlerine, başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

İslam’a hizmet eden evlatlarıyla haklı olarak gurur duyan Mevlüt amca ve Nimet teyze kendileri için hazırlık yaparken, 6 ay içinde iki evlatlarının kabirlerine toprak atmakla imtihan oldular.

45 gündür Konya’da tedavi gören Ebubekir kardeşimiz bilincini hiç kaybetmemiş ve bizim gönderdiğimiz selamlara da memnun olmuş. Öleceğini hissetmiş olacak ki, hastanede onu hiç yalnız bırakmayan Mehmet ağabeyinden yaklaşmasını isteyerek, ağabeyinin yüzünü temaşa etmeye başlamış. Ağabeyi “kardeşim ne oluyor” deyince, “ağabey sana doya doya bakmak istiyorum” demiş ve Rabbini zikrederek ruhunu teslim edivermiş.

Ölümün; dünya imtihanlarının sonu, Ahiret hesabının başlangıcı olduğunu bilen ailesi ve dostları, gözyaşları içerisinde tabutunu omuzlarına alarak, tekbirler getirerek, mezarına toprak atarak ve bol bol dua ederek, son görevlerini ifa ettiler.

Ebubekir hocanın gönül dostu ve her zaman en yakında olan, İmaret Camii imamı Hafız Muhammed Emin Şenol hocamız da, dostunu toprağa verdikten sonra aşağıdaki satırlar gönlünden diline, oradan da kalemine dökülüvermiş.

EBUBEKİR ÇINAR KARDEŞİME

Ebubekir kardeş hakka vasıl oldu,

Onu seven Gönül hüzünle doldu.

“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun”,

Yarabbi huzura geldi salih kulun.

Müminler için Hakka vuslat ölüm,

Dünya insanlar için birinci bölüm.

Her insan doğuştan bir melektir,

İnsan; ya korur ya da kirlenecektir.

İyi insan beyaz bir ata bindi gitti.

O tertemiz kul Rabbine uruc etti.

Bizden selam götür Rasulullaha,

salihlere şehidlere ve evliyalara

Bizler şahid olduk, o salih kul’du.

Şüphesiz inandık, o rıza’yı buldu.

Rabbimiz kabrini, pür nur eylesin.

Onu Resulullah’a, komşu eylesin.

“Nasıl yaşarsan öyle ölürsün” dedi,

Alemlere Rahmet olan Hak Nebi.

Biz şahidiz, islamın hadimi oldun.

Hakka teslimiyette, salih kul’dun.

Kimseyi incitmedin ve incinmedin.

Sen evliyadan bir Yunus gibiydin.

“Dünya ahiretin tarlasıdır” der, Nebi.

Marifet temiz götürmek, ona kalbi.

Haktan Nur verilmiş, onun özüne.

İçinin güzelliği aksetmiş yüzüne.

Kalp küpünde ne varsa dışa sızar,

Kalbi güzele Cennet olur, o mezar.

Kabrine feyizler nurlar kırmızı gül.

Senki o semadaki meleklerce övül.

Seni seven dostların başı sağolsun.

Kalbleri sekine-sabrı cemil dolsun.

Elveda dostum, elveda sana elveda.

“Külli nefsin zaigat ül mevt.”