Evet, konuyu bilmeyenler ilk bakışta bu başlığa ürkerler.

 Bilmediklerindendir, zahar.

Bu el vicdan doğrudur.

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ HAZRETLERİ Hocaların Hocasıdır.

Onunda Hocası  da Hoca Ahmet Yesevi Hazretleridir.

Onunda Hocası Yusuf Hemedani Hazretleridir.

Onunda Hocası Aslan Baba Hazretleridir.

Asabeyi Kiram Efendilerimizdendir.

Böyle Büyük Uluların silsile-i saadetine tabi olan üstelik de EVLAD-I RESUL  yani EHLİBEYT’ İ  GÜZİNDEN olan Bir Mübarek Zat, başkalarına  derviş olabilirimi?

Bakalım Aslan Baba Hazretleri ve Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri  hangi büyük methiye ile şerefyap olmuştur.

Şimdi hakikat olayların ışığında bu hususları değerlendirilelim

Aslan Baba Hazretleri, Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri ve Yusuf Hemedani Hazretleri ve SEYYİT MAHMUT HAYRANİ HAZRETLERİ Türklerden ve Bahadırlı Aşarinden ve Alperenlerdendir.

Seyyit Mahmut Hayran Hazretleri ise  Türk Neslinin Bahadırlı Aşairindenden Mesut Paşa Oğludur.

Bu konuları Milli Strateji Köşemizde defalarca lüzum ettikçe yaza geldik

Pervasız Gazetesi Milli Strateji Köşemizdeki Arşivlerinde tafsilatını bulabilirsiniz.

Kerbelada Şahadet Gecesinde Hazreti Hüseyin RA. Efendimiz ve Şuarasının toplantısında alınan karar gereği: Bahadırlı Yiğidi Durmaz beye, Seyyitleri ve Seyyideleri, Seyitleri, Şerif, Şerifeleri, çocuk ve gençlerini Bahadırlı Aşairinden Durmaz Bey Efendimize teslim ederler.

 İşte Seyit Mahmut Hayran Hazretlerinin Atası Mesut Paşanın nesli bu Pak Nesillerdendir.

Türk İllerine Türkistan Yurtlarına getirilen bu Şerefli Nesil EHLİBEYT ve EVLAD-I RESUL Türk gençleri ile evlenerek SEYİTLER VE ŞERİFLER bu güne kadar bu NESEB kanalı ile gelmiştir.

Anadolu toprağı üzerindeki her yerleşim yerinde Doğuda, batıda… Bu Mübarek Nesil den ellerinde Padişah Efendilerimiz ve Nakubul Eşraflarca onaylı şecerenameye sahip duaları kabul olan zatı- ı Muhteremler, Seyitler ve Şerifler vardır. Elhamdülillah…

Kıyamete kadar da olacaktır. İnşallah.

 

Yusuf Hemedani Hz. Efendimiz Yedi yaşında Arslan Baba Hz. Bağlanmış olup ondan batın ilmi öğrenmiştir.

Arslan Baba Hz. Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimize Yetişmişi Sahabe Türklerdendir. (Meraklısı için: Bakınız Prof. Dr. Nihat Kitapçı-Sahabe Türkler) 

Arslan Baba Hz. Ashabından olduğu, dört ya da yedi yüz yıl yaşamıştır.

Bir gün gazvelerin birinde aç kalan sahabe, Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimize gelerek: Yiyecek isterler. 

Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimiz bir dua buyurur ki bu duası üzerine Cebrail AS. Cennet-i Alalardan, bir tabak hurma getirir.

Ashabı İkram Efendilerimiz, hurmaları paylaşırken bir hurma tanesi yere düşer. Cebrail AS.  Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimize hitaben, yere düşen hurmanın O’nun ümmetinden birine ait olduğunu bildirir. Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimizde bu Mübarek Hurmayı Kim kime teslim edecek,  diye sorunca Arslan Baba  Hz. o göreve talip olduğunu bildirir. 

Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimiz kendi eliyle hurmayı Arslan Baba’nın damağına yerleştirir.  Bu hurmanın sahibini nerede bulacağını, onu nasıl yetiştireceğini anlatır. Bunun üzerine Arslan Baba Hz. nice yüzyıl sonra Yesi İline gelir. Yesili Ahmedi çocuklarla oyun oynarken bulur. 

 Ona henüz bir şey söylemedenemaneti kendisine teslim etmesini ister.
Aslan Baba Hz. damağında sakladığı hurmayı çıkarıp verir.

Ona birde Nur Muhammed Mustafa SVS Efendimizin verdiği hırkayı giydirir.

Ona bin bir zikir çekmesini telkin eder.

Bu olaydan bir süre sonra da vefat eder.

Hoca Ahmet Yesevi Hz. Divan-ı Hikmetinde bahse konu ettiğimiz bu Mübarek olayları şöyle anlatır:

Yedi yaşta Arslan Bab’a selam verdim,
Hak Mustafa emanetini lütfedin, dedim, 
Hem o vakit bin bir zikrini tamam ettim,
Nefsim ölüp lâ- mekâna yükseldim.

Hoca Ahmet Yesevi Hz. Aslan Baba Hz.nin vefatından sonra, onun son işareti ile Buhara’ya gider.

 Devrin Ulularından, ünlü bilgin ve mutasavvıf Şeyh Yusuf Hemadani Hz. Ne talebe olur.

Onunla birlikte birçok seyahatler yaparlar.

 Şeyhinin sağlığında, halifeler arasında üçüncü sıraya yükselir. Hemedani vefat edince, Şeyh Abdullah Berki ve Şeyh Hasan-i Endaki’nin ardından  irşat sırası kendisine gelir.

 Burada bir müddet görevine devam ettikten sonra, müritlerini şeyhinin dördüncü halifesi olan Hoca Abdülhalik Gücdüvani’ye teslim ederek Yesi’ye geri döner.

Ahrete intikal edene kadar bu şehirde kalıp irşat görevini sürdürür. Rivayetler farklı olmakla birlikte, hikmetlerden anlaşıldığı kadarıyla seksen- seksen dört yıl yaşadığı söylenmektedir.

İşte SEYYİT MAHMUT HAYRAN (HAYRANİ) SULTAN HAZRETLERİMİZİN hocalarının kim olduğunu beyan ettik. İçlerinde Mevlana Celalaedein Rumi Hazretleri yok. Diğerleri yok. Mevlana Celaldin Rumi Hazretleri yaşa olarak ta ilmi ledün olarak ta SEYYİT MAHMUT HAYRAN (HAYRANİ) SULTAN HAZRETLERİMİZDEN geridedir.

SEYYİT MAHMUT HAYRAN (HAYRANİ) SULTAN HAZRETLERİ Efendimizin bazı talebeleri saraya yakın olmuşlar, bunun için büyüklük bakımından önde sanılmışlardır.  

Olayın faslı fesli bundan ibarettir.

Ehlisünnet Âlimi ve Evliyullahı olan ve Bahadırlı Paşası Mesut oğlu, Alperen SEYYİT MAHMUT HAYRAN (HAYRANİ) SULTAN HAZRETLERİNİ daha önce PERVASIZ GAZETEMİZDE MİLLİ STRATEJİ KÖŞEMİZDE OKUMA REKORLARI KIRAN yazılarımızda defalarca anlatmaya çalıştık.

Konuyu önemine binaen yeniden, yüksek vicdanlarınıza arz ederim. Efendim.

Not: İnşallah önümüzdeki Ramazan Bayramı Şerifesini müteakiben bu konularda yeni gelişmeler zuhurat bulacak. İnşallah.

Konunun Türkiye’ de tek mütehassıs: Hocamız Akademisyen-Araştırmacı-Yazar- Avukat- E. Albay-Eğitimci Sayın Dr. Mahmut Kutkan, gönüllü teşekkül tarafından Şehrimize davet edilecektir. Ki: Konu saraha erişsin. Bilen bilmeyen atıp durmasın.

Eline boya ve fırça geçiren turizm adına oraya buraya yalan yanlış şeyler yazmasın. Biliyorsa akademik kariyeri varsa yıllar süren emeği ve göstereceği kaynakları varsa tarih adın yazacak ve çizecek. Değilse Allat Teala Hazretleri bunu hesabını sorar.

Bu yazıyı ve diğer yazılarımızı okuyan okuyucularımıza Şükranlarımız var. Salat-ı Selamlarımız ve Dualarımız Müstecab olan Duaların arasına katılsın. Ramazan-ı Şerif Hürmetine.