Akşehir deniz hariç, Akdeniz ve Ege bölgelerinden çok farklı olmayan doğal bir güzelliğe sahip. Dolayısıyla bulunduğumuz bölgenin coğrafi güzelliklerinden kaynaklanan pozitif enerji sayesinde, Akşehirliler keyiflerine düşkün insanlar.

Artık insanlarımız, kendilerine ve ailelerine daha fazla zaman ayırmak için değişik aktiviteler yapmaya başladılar. Bunların en başında yürüyüş ve bisiklete binmek geliyor.

Hıdırlıkdan başlayıp, Akşehir fidanlığının bulunduğu yoldan Kuruçay köprüsüne vardığınızda aşağı inip, TOKİ evlerinin altından sola dönüp, Lütfi Bostanoğlu Caddesi’nden ilerlerseniz, Oba Camii arkasından Polis Lojmanları yönüne, yeni açılan Garden Park’ın önünden, tekrar Hıdırlığın altına gelmiş olursunuz. Burası yaklaşık 6-7 km. Benim gibi 50 yaşını geçmiş olanlar için yeterli yürüyüş mesafesi ya da ailece bisiklete binmek için makul bir parkur sayılır.

Şimdi gelelim bazılarının zülfüyarine dokunmaya. Akşehir’in her bölgesinde olduğu gibi burada da başıboş köpekler mevcut,  havlayıp korkutsalar da sizi kovalamıyorlar, en azından şimdilik zarar vermiyorlar, siz yine hiç bir şey yokmuş gibi yürümeye devam edin.

Bu yoldaki esas sıkıntı, arabalarıyla gelerek bagaj kapaklarını açmış olanlar. İşte bu hemşehrilerimiz, bazıları sandalye ve masa açarak, kendilerince ufak çapta müzik eşliğinde alem yapıyorlar. O yol üzerinde ikamet edenler de bu durumdan çok muzdaripler.

Güzel kardeşlerim, ayrıca sağlıklı kalabilmek için yürüyüş yapmak bizim en doğal tercihimiz olduğu gibi, sizlerin de zararlı olanları içmek, özgür iradenizle kendi tercihinizdir. Lakin içtiğiniz yer, insanların çok sık kullandıkları doğa harikası bir bölge. Bu yoldan evine giden de var, sağlık için yürüyenler de var. Kadın erkek, genç yaşlı, hatta aile boyu yürüyenler sizlerin bu davranışınızdan dolayı, çocuklarına kötü örnek olduğunu düşünerek artık buradan yürümeyelim diyenler, her geçen gün artmaya başladı.

İçip bitirdiğiniz şişeleri yol kenarına atmanız, kabuklu yemişlerden, sigara izmaritlerinden, kavun kabuklarından tepecikler oluşturmanız, sayısız köpük tabak, pet şişeler ve poşetler çok kötü. Hatta bazılarının hemen oracıkta bevletmesi ise çok daha çirkin görüntü oluşturmaktadır.

Gelene geçeni huzursuz mu ediyorsunuz hayır, ama tedirgin ederek rahatsız ediyorsunuz. Belki de bir gün, tam olarak söndürmeden attığınız sigara, güzelim ağaçlarımızın yok olmasına sebep olacak ve bu durumda zannediyorum sizler bile, bin pişman olacaksınız. İsterseniz bir akşam, tezgahınızı açmadan orada bir tur atın, inanın siz de bunları kim bırakmış, vay hadsizler diyeceksiniz.

Halkın ayakaltı olan bu ve benzeri yerlerde içen kişiler bu makaleyi okuduklarında, bizim özel hayatımız diyerek itiraz edeceklerdir. Hatırlatmak için diyorum ki; arkadaşlar sizin zevkiniz, başkasının keyfine zarar verdiği yerde biter. Bir başkasına zarar vererek, huzursuz ederek eğlenemezsiniz! Sizler kendinize zarar verdiğiniz gibi, başkalarına ve esasında doğaya zarar veriyorsunuz.

Salih başkan da akşamları, serin ve temiz havada dalından meyve, kökünden sebze yemek için saklı bahçesine gidip gelirken, benim gördüklerimi mutlaka görüyor. Zabıtasını göndererek, bu kişileri usulünce uyarabilir ya da prosedüre göre işlem yapılmasının talimatını vermelidir.

İnanıyorum ki; rahatsızlık verenleri bir kere bile uyarsanız, hatalarını kabul edecek ve bir daha o bölgede insanların rahatsız olmalarına ve çevrenin kirlenmesine sebep olmayacaklardır.

Trafik ekiplerimiz de bu yol üzerinde harekete geçen araçlara alkol muayenesi yaptılar mı, sorun hallolmuş olur.

HER YAŞTA, DİNAMİK OLMAK İSTEYEN SPOR YAPSIN.