Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarında, medya, baskı grupları ve sermayenin Türkiye Büyük Millet Meclis'inin üzerinde olmadığını sermaye unsurların asla Türk Milleti Adına karar veremeyeceklerini söyledi.

Ak Partinin TBMM Grubu'nda çok manidar ve kapsamlı açıklamalar yapan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu haftaki gündemine, Milli İrade’yi aldı. Akabinde de AK Parti'nin 15 kentteki belediye başkan adaylarının da adlarını açıkladı.

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu konuşmasının devamında ise adeta, bizleri sözleri ile Milli Mücadelemize ve Kuvayi Milliye Güçlerinin Mücahitlerin,  emperyalist kâfirlerle olan  MÜBAREK YURT TOPRAĞI İÇİN ŞEHİT DÜŞEN VEYA GAZİ OLUP DÖNEN MÜCAHİT DEDELERİMİZİN ŞANLI DİRENİŞLERİNE GÖTÜRDÜ.

Polatlı'dan top sesleri gelirken Meclis'in çalıştığını ve TBMM vazifesini bihakkın yerine getirdiğin söyledi.

Sayın Başbakanımızın, ’’Polatlı'dan top sesleri gelirken’’ sözü bizlerin düşünce Dünyasını bir anda, Milli Mücadeledeki Şanlı Zaferlerimize götürdü.

Bu Eşsiz Zaferlerdeki Mübarek, var olan Mücadeleci İmanımıza, Ulvi ve Kutlu Ruha götürdü.

Hiçbir şeyimiz yokken, hatta silahımız, mermimiz bile yokken, çoluk çocuk, kız kızan Şehadet Şerbeti İçmeyi Cana Minnet Bilen, Mayası İslam Hamuru İle Yoğrulmuş Anadolu Üzerinde Şehitlerin Kutlu Kanlarından Rengini Alan; Ay Yıldızı Kendilerine Tek Bayrak bilerek, Hilali Allah CC. ve Yıldızı Muhammet Mustafa SVS. Bilerek,  Vatanın Her Karışı Bizim Diyerek, Şahadete koşanların Aziz Hatıralarına götürdü.

  Bitlis’ Kahramanmaraş, Van, Harput, Diyarbakır, Gaziantep, Erzurum, Sivas, Erzincan, Edirne, Kastamonu, Konya, Afyonkarahisar, Isparta, Burdur, Uşak, İzmir, Aydın’dan sayamadığım tüm Yurt Köşelerinden Şahadete koşanların Gül Bahçesine Gülerek Girenlerin, Aziz Hatıralarına götürdü.

 Dahası, Egemenliğimiz ve Buyruğumuz altında kendilerine Şanlı Osmanlıdan beri Bu Aziz Milleti koruyucu ve hami bilen: Arap’ tan, Acem’ den, Türkmenistan Diyarlarından, Bu Kutlu Savaşa koşup gelenlerle beraber verdiğimiz top yekûn Mili Birlik ve Beraberlik içinde emperyalistler ve yedi düvelle yaptığımız harbe ve Zaferlere götürdü.

Cenab-ı Allah’ın Habibi, Resulü, Peygamberimiz Nur Muhammet Mustafa SVS. İle Hazreti Ali KV Efendimiz ve Evlatları Şehitler Şahı; Hazreti Hasan RA. Hüseyin RA. İle Onlara bağlı, baği olmayan Asab-ı Kiramın, Evliyaullah Ervahının da iştirak etiği bu Harp ve Mübarek Zaferlere götürdü.

 Atalarımızdan aldığımız savaşçı genlerimizin varlığını kıyamete kadar sürdüreceğimize, Aziz ve Necip Milletimizin top yekûn asker oluşuna asker doğuşunu, Kahramanlar Kahramanı Mehmetçiğin, İç Anadolu Bölgemize kadar yani: Polatlı’  ya dek gelen işgalcileri küffarı, Adalar Denizine döküşünü adeta yeniden yaşattı.

  Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Sözlerinin devamında ise şöyle konuşma irad etti.

 Bugün, sermayelerini, manşetlerini kurşun gibi Türkiye Büyük Millet Meclis'in üzerine çevirenlere rağmen Türkiye Büyük Millet Meclis'in ve siyasetin saygınlığından taviz vermeyeceğiz.

Sermaye ve kışkırtmalarını kurşun gibi milli iradeye çevirenlere rağmen Türkiye Büyük Millet Meclis'in saygınlığını koruyacağız.

11 yıl boyunca MİLLİ İRADE güç kazansın, tüm süreçlerde MİLLİ İRADE hâkim olsun diye mücadele verdiğini, de belirttiği konuşmasında. Türk Milletini, kararını vermekten, istikametini çizmekten aciz olmadığını ve vesayete ve vasilere gerek olmadığını da sözlerine ekledi.  

Demokrasilerde sivil toplum, dernek, vakıf, sendika ve medya; eleştirilerini yapar, tavsiyelerini ortaya koyar. Ama hakaret edemez. Karar verecek olan TBMM ve Milletin Seçtiği Vekillerdir. Seçilmiş Vekillerin tayin ettiği Hükümetlerdir. Diyerek sözlerini bitirdi.

Yazımızın Milli ve Stratejik İzahı İse Şudur:

Anka Kuşu gibi küllerinden yeniden doğan bugün için 80 Milyonu Vatan Evladını yeniden kardeşlik ekseni etrafında, kenetlendirmeliyiz.

Şu Ayet-i Kerimeyi de asla aklımızdan çıkarmayalım. Bize yol göstersin. İnşallah-u Rahman.

 İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn.

Türkçesi ile: Müminler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.

                Allahın CC. Rahmetine mahzar olmak ne güzel.

 

Bunun için elimizden gelen, gelebilecek olan her türlü imkânları Milli İradenin varlığına leke sürmeden yapmalıyız.

DÜNE DE BİR BAKALIM

Maddi yokluk içinde idiler.

Çok zengin İmanları vardı…

 Anadolu Toprağından Milli Mücadele için karar vermeğe yürüyerek, koşarak, atlarına binerek, at arabaları ve buldukları imkânlarla gelenlerin var ettiği, şikâyet etmeden maaş bile gözetmeden TBMM kuruluşu için geldiler.

 Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü belki pek çoğundan yaşça küçük olmasına rağmen, kedilerine Lider bildiler. Çünkü ondaki komuta etme zafere götürme azmini gördüler. Etrafındaki Paşalarla, Kuvayi Milliye Kahramanları ile ve Mücahitlerle kucaklaştılar.

Bugün İse Mübarek Bir Emaneti Sinesinde Taşıyan, TBMM’ nin ruhunu kaybettirmemek için, hacı, hoca, münevver, partici, esnaf, tüccar, gazeteci, yazar, asil, vekil…  Herkes gereğini ve üstüne düşeni yapmalıdır. Yapacaklarından da emimim. Değilse kÜRESEL öLÇEKLİ eMPERYALİZMİN ve vAHŞİ kAPİTALİZMİN isteği sürece gireriz. Mafazan Allah.

Biz eğer bu yazıları yazıyorsak: Bizlerin üzerinde emeği olan Saygın ve Muhterem Hoca Efendiler, Öğretmenler, Profesörler, Hakiki Münevverler, Kör Karanlık Olmayan Aydınlar, kimse küsmesin, darılmasın, biz sizleri çok dinledik. Sizlerin içli, veciz nasihatleri ile çok ağladık. Sizleri şimdi, bildiklerini, tanıdıklarını ve çok sevdiklerini söyleyenler sizi bilmezken,  biz sizi biliyorduk… Ellerinizi çok kereler öptük.

 Basiret ve ferasetinizle siz de bunu bilirsiniz...

 Herkes bir kere daha muhasebe ve murakabe etsin.

 kÜRESEL öLÇEKLİ eMPERYALİZMİN ve vAHŞİ kAPİTALİZM pusuda bizim birbirimize girmemizi bekliyor.Amma onların paraları pulları, akçeli işleri, bizans oyunları, locasal faaliyetleri, Köylerimize, Mahallelerimize,belki bazı partilerin içlerine  kadar girmiş olabilir. onların  casusları, baron ve baronesleri, onların yerli işbirlikçileri, kan emiciler,engerek yılanları, fitne ve fesat üretim merkezleri İman, İslam ve 80 Milyon Kardeşlik karşısında yetersiz kalacaklardır.

Konu ile alakalı Mevlana Celaledin Rumi Hazretlerinin bir sözü ile veda edelim.

Bulanmadan, donmadan, akmak ne hoş. Dünle beraber gitti cancağızım, düne ait ne kadar söz varsa. Şimdi yeni şeyler. Söylemek lazım.

Allah CC. Emanı ile: Türkiye’mizi 80 Milyon Kardeşlerimizi birliğimizi ve beraberliğimizi daima korusun ve yüceltsin.  Devletimizi tarihteki  Büyük Selçuklular ve Şanlı Osmanlılar gibi Dünyanın Ali Ve Yüce ve Tek Devleti Etsin