Kıymetli Pervasız Dostları! “Acaba gelmeyecek mi?”, “Ne zaman kar yağacak?” diye uzun zamandır birbirimize sormaya başlamışken, kar nihayet düştü toprağa. Henüz her yeri o bembeyaz örtüsüyle kaplamasa da kışın soğuğunu iliklerimizde fazlasıyla hissetmeye başladık. Sıcacık bir evin penceresinden izlerken veya eğlenceye eğlence katarak kardan adam yapıp, kartopu oynarken güzeldir kar. Ama sokaklarda bir başına içi titreyerek yatan, yakacak derdine düşenler ya da sabahın en ayazında işe gitmek zorunda olanlar ve büyük şehirlerde yaşayanlar içinse hep bir çiledir.

Bütün bunlara rağmen fotoğraflarla, müzikle ve şiirlerle güzeldir yine de kar.. Belki içimizi biraz olsun ısıtır diye, edebiyatımızda harika “Kar Şiirlerini” derledim siz kıymetli okurlarımız için. Elimizde sıcak bir çay, kahve veya salep yudumlayarak her şiirin lezzetini almaya çalışalım:

ELHAN-I ŞİTA (KIŞ EZGİLERİ)

Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,
Eşini kaybeden bir kuş
Gibi kar
Geçen ilkbahar günlerini arar…
Ey kalplerin çılgın aşk şarkıları,
Ey güvercinlerin ilahileri,
O baharın işte yarını bu:
Kapladı derin bir sessizliğe yeri
Karlar
Ki sessizce sürekli ağlarlar.

Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz melek kanadının tüyü
Gibi kar
Seni solgun bahçelerde arar;
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpaze gibi,
Naaşın üstünde şimdi ey ölü,
Başladı parça parça uçmaya
Karlar
Ki gökten düşer düşer, ağlar!

Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar!
Küçücük, beyaz başlı baykuşlar
Gibi kar
Sizi dallarda, yuvalarda arar.
Gittiniz, gittiniz ey kuşlar!
Şimdi boş kaldı baştanbaşa yuvalar;
Yuvalarda -feryatsız yetim gibi!-
Son kalan mavi tüyleri kovalar
Karlar
Ki havada uçar uçar, ağlar!

Cenap ŞAHABETTİN

KAR

Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.

Sesin nerde kaldı, her günkü sesin
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu’dan
Sesin nerde kaldı, kar içindesin!

Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam…
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram…

Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır – tek, tenha – bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.

Ahmet Muhip DRANAS

KAR ŞİİRİ

Karın yağdığını görünce,
Kar tutan toprağı anlayacaksın.
Toprakta bir karış karı görünce,
Kar içinde yanan karı anlayacaksın.

Allah kar gibi gökten yağınca,
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince,
Başını önüne eğince,
Benim bu şiirimi anlayacaksın.

Bu adam-o adam, gelip gider;
Senin ellerinde rüyam gelip geçer;
Her affın içinde bir intikam gelir gider;
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın.

Ben bu şiiri yazdım, aşık çeşidi;
Öyle kar yağdı ki, elim üşüdü;
Ruhum seni düşününce ışıdı;
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın.

Sezai KARAKOÇ

KAR YAĞIYOR

Lambayı yakma, bırak,
Sarı bir insan başı
Düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor
Karanlıklara.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.
Kar…
Üflenen bir mum gibi söndü
Koskocaman ışıklar.
Ve şehir
Kör bir insan gibi kaldı
Altında yağan karın.
Lambayı yakma, bırak!
Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
Dilsiz olduklarını anlıyorum.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.

Nâzım HİKMET

BEYAZ İPEK GİBİ YAĞDI KAR

Beyaz ipek gibi yağdı kar;
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde.
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri;
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak..
Şarkılar çaldı odalarda,
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm;
Düşmanlarımız dışında..
Düşmanlarımız çünkü,
Sevgiyi yok ettikleri için;
Düşmanımız oldular-
Beyaz ipek gibi yağdı kar.
Bir kız kardan hafif yüreğiyle
Geçip gitti güvercinleri anımsatarak.
Uzaktaki şehir
Uykuya dalmıştır şimdi.
Düşündüm bir bir;
Kardeşlerimin ne yaptıklarını
…………
Ataol BEHRAMOĞLU