Cuma günkü yani: Bir önceki yazımızda, kasetlerle yapılan GAYRİ NİZAMİ SİYASET üzerinde durduk. Şimdiki yazımız ise dosyalar. Söz konusu makalemize şöyle başlamıştık, kaset deyince hepinizin bildiği, Ferdi Tayfur, Muazzez Abacı gibi sanatçılarımızın kaseti değil, söz konusu etiğimiz kasetler. Malum kasetler. Şimdi ise bu dosyalar kırtasiyecilerde satılan, ya da muhasebecilerdeki klasörlerden değil, bu dosyaların içinde birilerince günü gelince basına sızdırılmak üzere ellerinde tutulan pek çoğu da düzmece veya içi boş olan amma velâkin çamur at izi kalsın kabilinden dosyalar. Veya gerçekten birilerinin karıştırdıkları herseler, Angara’nın tren yolumu desem Angara’nın bağları mı, pardon, pardon, Angara ya da neresi ise, ne cehennemin dibi ise, körfez yada lüks otel odalarında yapılan gizli çekim anahtar deliğinden kayıtlarda anadan üryan görüntüler. Cipli cipsiz muhabbetler... Vah Türkiye’miz vah. Siyasi seviye düşmüş hatta çukurlaşmış. Edep Yahu. Allah sabır versin ağzımı bozacağım olmayacak. Tövbe Estafurulllah...

            Sayın Dilipak, Hukuk Devleti başlığını taşıyan yazısının bir bölümünde şöyle tespitlerde bulunuyor. Benimde önemine binaen MİLLİ STRATEJİ KÖŞEMİZE aldığım bu yazıdan bir parça: ’’ O kadar çok senaryo var ki. Şimdi iki bakanın daha adı ortaya atılacak. Kasetler, dosyalar havada uçuşacak... AKPARTİ de bir çözülme için ellerinden geleni arkalarına koymayacaklar... Eğer bunu bu arada başarabilirlerse seçimi erteleyebilirler de... Ama çok zor! Hatta imkânsız... Bir defa halk gerçeği gördü. Bu hükümete zarar vereni bu halk affetmez... Hiçbir emrivaki siyasetinin başarı şansı yok.’’ Diyor.

            Bu gün böyle yerelde ve genelde konuşulup duruyor. Bu meşhur, dosyaların işleri ağaların işlevleri... Bir de düne bakalım isterseniz.

            Ayyıldız Cephesi Komutanlarından Kuvayi Milliye Kahramanı ve İstiklal Savaşı Gazisi, yeşil, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibi, Şehit Başvekilimiz Merhum Adnan Menderes ‘ in oğlu (o zaman için hayatta tek kalan evladı) sevgili ağabeyimiz, Merhum Aydın Menderes 1993 yılında,  BÜYÜK DEĞİŞİM PARTİSİ kurmuştu. Dönemin Başbakanı Türk kadınlarının Medarı iftiharlarından olan, Sayın Bayan Tansu Çiller Başbakandı. Mesut Yılmaz ise muhalefet liderlerinden birisi idi.

            Merhum Aydın Menderes;  Türkiye’mizi çelik asa demir çarık dolaşacağını belirttiği ve Kütahya İlimizde, yaptığı bölgesel büyük miting ve sonrası Yoncalı Kaplıcasındaki Türk Siyasi Hayatına damga vuracak çok önemli bir toplantı gerçekleştirdi.

            Merhum Aydın Menderes, Konya İlimizden,  Hacı Kaymaklar Sülalesinden bir Hacı Ablamızı, Akşehir’ den âcizane bu kardeşiniz Kamil Balcı, Merhum Musa Soycan ve eğitimcilerimizden, sonradan kurucu eğitim sendika başkanlarımızdan, Sayın Bilal Doğru’yu bu toplantılara çağırmıştı. Katıldığımız bu toplantılarda öne çıkan unsurlardan birisi gündemde olan konu dosya savaşları idi. Merhum Aydın Menderes Kendi tabiri ile Çiller ve Yılmaz dosya değiştirirler, bunlar dosya mosya açamazlar demişti. Sonra Merhum Milli Görüş Lideri Büyük Sanayi Devrimcisi Eski Başbakanlardan, Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Fazilet Partisinden Milletvekili seçilmesi ve Merhum Aydın Menderes’in geçirdiği, beklide kaza süsü verilen malum trafik kazası...

            Arkasından yıllarca süren tedavi dönemi ve acılar... Sonra vefakâr ve cefakâr bir eş: Sayın Bayan Ümran Menderes Hanımefendin büyük yardımları ile yaşam savaşı. Ayyıldız Cephesi Komutanlarından Kuvayi Milliye Kahramanı ve İstiklal Savaşı Gazisi, yeşil, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibi, Şehit Başvekilimiz Merhum Adnan Menderes’ den aldığı genetik yapısında var, olan azimle ayakta kaldı.

            Siyasette hizmet, halkın refahını yükseltme, mücadelesi ve beynindeki ve bilgi birikimi ile yazarlık dönemi, Televizyonlarda ve internet ortamlarında verdiği demokratlık ve demokrasi savaşı. Anayasa oylaması ve diğer seçimlerde Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibine verdiği destekler unutulmaz... Allah CC. Hazretleri Mendereslerin hepsine rahmet etsin.

                Şimdi bizim siyasette bu günlere kadar yoğrularak ve yorularak geldiğimizi bilenler ferasetimizi takdir eden herkese bir çift sözümüz var. Eğer erik ya da koruk yemediyseniz, dişiniz kamaşmaz. Dosya ve kaset denince renginiz değişmez. Dudağınız uçuklamaz. Cici beyler. Dünde yazdık, eğer işiniz siyaset ve hizmetse dikkatli olacaksınız. Her an her şey olabilir. Hem dinimiz İslam diyorsak. Elhamdülillah Müslüman’ız demişsek.