Taner Bilgiç 1990 doğumlu. Yazdıklarını ve henüz iki yıl öncesine kadar yürüttüğü sanatsal faaliyetleri öğrendiğimizde

Taner Bilgiç

Bir çiçekti yol kenarında açan, üzeri toz toprak hali perişan, Boynu bükük yorgun, bitkin garibim her saniye gözleri yaşaran, yürüyebilse durmaz yerinde, ah bir de sorabilse benim suçum ne?
Neden diye?
Nisan yağmurlarında duş almayı severdi, tek sevdiğiydi belki de.
Kendisini prenses, kirlenmiş yapraklarını taç zannederdi.
Ne kadar da sevinirdi, sıkıldıkça yoldan gelip geçen otomobilleri, atılan adımları sayardı gene kirlendi… Yol kenarında açan çiçekti o; kaderi bilmeyen, isyan eden bir kaldırım çiçeğiydi, haksız değildi her bahar yeşermek isterdi yeniden ve tertemiz, güzel görünmek isterdi akranlarına, katılmak aralarına, gülmek isterdi tertemiz ama bir kaldırım çiçeğiydi o..!

Delidir Ne Yapsa Yeridir

Bir deli padişahın askerlerini yırtar geçer
Çıkar padişahın karşısına
Deliyi gören padişah
Uzun boyuyla heybetiyle
Kılıcına kalkanına uzanır ayağa kalkar
Şaka şaka
Bunu gören padişah altına ediverir
Bunu gören soytarı atar bir takla
Deli padişahın tahtına oturur
Soytarının yaptıklarını gören deli
Onu yapıverir vezir
Bunlara tanıklık eden vezir
Oracıkta içiverir zehir
Der ki deli
Mademki oturdum bu taht'a
Yazdırayım bir ferman soytarıya
İlk emrimdir
Askerler soyulacak halkın önüne atılacak
Bunu gören halk
Askerlere der ki nahh
Taht'a iyice oturan deli
Çıkarıverdi çomağını
Başladı soytarıya fermanının kalanını yazdırmaya
Vatandaşa verilecek akçe
Yarım iken beş oldu
Her birine de beşer öküz
Tarlası olmayana tarla
Takkası olmayana takka
Atı olmayana at
Katırı olmayana katır
Beş yüz odalı saraydan
Evsizlere yurtsuzlara birer oda
Ve der ki deli
Yeme içme bedava
Bizim soytarıyken olan vezir
Atar bir takla
Vatandaş desen yazar eski padişaha bir türkü
Delidir ne yapsa yeridir
Günü gelir padişahı bile eder rezil
Eee padişah sen olurken rezil
Başa geçiverir bir deli
Yaşasın bu deli
Ve soytarıyken olan vezir
Bir takla daha atar
Söyleyin o padişaha der deli
Gitsin uzak diyarlara
Çıkmasın bir daha karşıma
Ve soytarıyken olan vezir
Atar beş takla daha…
Bu yazdıklarım anlayana
Anlamayan varsa
Sorsun eski padişaha
Bulabilirse bu diyarda

Sanat, sanat, sanat


Şiiri sadece okumaksa amacın
Beş dakika ayırman yeter de artar bile.
Eğer şiiri okumak ve anlamaksa amacın
Bu biraz zamanını alabilir ve de değişkenlik gösterebilir.
Eğer şiiri hem okumak hem anlamak hem de yazmak istiyorsan
Belki buna ömrün bile yetmeyebilir.
Bunu sadece bir şiir olarak düşünmeyin,
İstemem!
Bu bir roman, hikaye, masal, bu bir tiyatro olarak da çıkabilir karşınıza.
Bahsettiğim konu SANAT…
Heykel olarak da çıkabilir, resim de, bir sinema da olabilir.
Bahsettiğim şey SANAT…
Bilmem bir çikolata olarak da çıkabilir.
Yemek, taş, toprak, ağaç…
Yani diyorum ki Sanat, Sanat, Sanat…


Günün Sözü: ’’Sanatı olmayan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.’’ Mustafa Kemal ATATÜRK