Yıllar içerisinde kitap fuarları az denilmeyecek kadar çoğaldı. Özel olsun yerel yönetimler olsun bu alanda epey yol aldılar. Yıllardan beri işin içindeyiz. Fuar var fuarcıklar var. Fuar yapacağım diyen herkes ne yazık ki yapamıyor.

Ülkemizde fuar yapılan çoğu yere davet ediliyoruz. Her çağrıya şüpheyle bakar olduk. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi 2. Kitap Fuarı’na çağrıldım. İlk yaptığım şey geçen yıl fuara katılanlara danışmak oldu. Her giden sanki ağız birliği etmişçesine çok güzel geçiyor, dediler. İşi ciddiye aldıkları belliydi.

KAFUM Fuar Merkezi’nde gerçekleşen kitap fuarına okullar oluk gibi akıyordu. Belediye okullar için otobüs seferleri yapıyordu. Fuar alanı çocuk sesleriyle yankılanıyor, imzalar olanca hızıyla sürüyordu. Fuara Ediz Hun, Mehmet Erdoğan, Kamil Aydoğan, Erkan İşeri, Tekin Sönmez, Nurgül Ateş, Vehbi Vakkasoğlu, Bestami Yazgan, Ahmet Nesin, Ülker Kurtcan’ın da aralarında olduğu yüz elliye yakın yazar ve şair katıldı. Herkes kitap okusun sloganıyla yola çıkılmıştı. Dolu dolu geçen günler geride güzel anılar bırakmıştı.

Fuara katılan yazarlara ilgi başkaydı. Kentin en güzel otelinde yer ayrılmıştı. Sanatçılar fuara geliş ve gidişlerinde hiçbir zorluk yaşamadılar. Her şey ona göre ayarlanmış, planlanmıştı. Fuarın kurulmasında büyük payı olan Kahramanmaraş Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç fırsat buldukça fuar alanına gelip etkinliklere katılıyor, sanatçılarla söyleşiyordu.

Fuar dışında akşamları erken çıktığımızda kenti geziyor, kente özgü hediyelikler alıyorduk. En ilginç şeyler de biber, salça, dondurmaydı. Kasım ayında dondurma yemeden yapamıyorduk. Kış aylarında bile dondurma yediklerini anlatıyorlardı. Dönüşte de bazı arkadaşlarımız üç gün erimeyen dondurmadan almadan dönmediler kendi kentlerine.

Kitap fuarının sıcaklığı kaldığımız süre içinde bizleri sarıp sarmalamıştı. Çocuklar, büyükler koşturup geliyorlardı. Anılarıyla dolu günler geçirmiştik.