Güzelbahçe’ye bağlı Yelki Köyü Namık Alel Ortaokulu rehberlik öğretmeni Selda Duyar’ın girişimiyle köyde ilk kez öğrenciler yazarlarla tanıştılar. Söyleşi okulun çok amaçlı salonunda yapıldı. Söyleşiye yazar Savaş Ünlü ve Nil Pröttel katıldılar.

Öğrencilerin ilgiyle dinlediği söyleşiye sorularla katılarak söyleşiyi daha da güzelleştirdiler. Yazarlar, okumanın önemine değinip okuyan kişilerin çok farklı olduklarını dile getirdiler. Okuyan insan, zorluklar karşısında kolay yılmadığı, çözümler ürettiği vurgulandı. Köyün de okumak için çok uygun koşullara sahip olduğu, bunu değerlendirmek gerektiği belirtildi yazarlarca.

Söyleşiye Hamdi Dalan İlkokulu öğrencileri de katıldılar. Bir şenlik havasında yapılan söyleşiden okul öğretmenleri, öğrenciler çok mutlu olmuşlardı.

Namık Alel Ortaokulu Müdürü Kerim Karakaya, öğrencilerimiz ve bizler için çok yararlı bir söyleşi oldu. Söyleşiyi düzenleyen Selda Duyar öğretmenime özellikle teşekkür ederim. Uygar Akıllı ve diğer öğretmenlerimize de teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizi böyle etkinliklere daha fazla katacağız. Okulumuza gelip bize güzellikler sunan yazarlarımız Nil Pröttel ve Savaş Ünlü’ye de çok teşekkür ederim, diyerek yazarlara çiçek sundu.

O günkü imza günümüz böyleydi kısaca. Sekizinci sınıf öğrencileriyle yaptığımız söyleşiden fazlasıyla keyif aldık. Hayallerimizin olmadan geleceğe ulaşmanın zor olduğu konusunda karşılıklı söyleştik. Öğrenciler sordu, bizler yanıtladık. Öğrenciler bizlere katkıda bulundular. Kır çiçekleriyle söyleşmek gerçekten de çok hoştu. Mesleğimden gelen alışkanlıkla karşılıklı söyleşmeyi çok severim. Karşılıklı söyleşir, paylaşımda bulunuruz. Öyle durumlarda tek bildiğim şey, bir şey bilmediğimdir. Tereciye tere satmak gibi yanlışlığa düşmemeye özen gösteririm. Birlikte düşünüp birlikte çözüm ararız.

Söyleşide Nil arkadaşım ile değindiğimiz konu özellikle hayallerinin peşinde gitmenin önemi oldu. Önemli olan genç beyinlerin ufuklarını açmaktı. Sanıyorum bunda da etkili olundu. Okulun rehberlik uzmanı Selda Duyar, çok verimli oldu, sözü bunu anlatmaya yetmişti. Öğrencilerin yine gelin, demeleri kuşkusuz katılımcı olan bizleri fazlasıyla mutlu etmişti.

Öğle arasında okulun konuğu olarak yemek yedik. Selda arkadaşım bu konuda da öncülük etmişti. Okulun “kara göklerin yıldızları” öğretmenleriyle bir masada buluştuk. Konuştuk, dertleştik, söyleştik, bizler çok mutlu olmuştuk. Bir kez daha okula geleceğimizi söyledik.

Büyük söyleşi okulun çok amaçlı salonunda yapıldı. Komşu ilkokul Hamdi Dalan’ın öğrencileri de gelmişti. Toplam öğrenci sayısı ancak 100 kişiydi. İlkokul öğrencileri, benim Haylaz Ali serimi okuyorlarmış. Beni görünce daha bir mutlu oldular. Söyleşiyi kır çiçeklerinin sessizliğinde dinlediler. Sorular önemliydi, ilginç sorular soruldu.

Okuldan ayrılış vakti gelmişti. İçten, doğal, yapmacıksız çocuklardan ayrılmak kolay değildi. Fotoğraflar çektirdik. Bir daha buluşmak üzere köy okulundan ayrıldık. Aslında o küçücük okulların da ihtiyacı var yazara, şaire, sanatçıya. Bunu ihmal etmemek gerekiyordu. Öğrenci sayısı 80’miş, 100’müş, buna bakmadan gidip söyleşmek dünyanın en güzel işiydi.

Dönüş yolunda biricik arkadaşım Nil, şimdiye dek en mutlu olduğum okuldu, sözü bir gerçeği anlatıyordu.

Kır çiçekleriyle, kara göklerin yıldızlarıyla her zaman buluşmaya hazırdık. İnsanı fazlasıyla mutlu ediyordu. Bu söyleşiyi düzenleyen can dostum, meslektaşım Selda Duyar’a ne kadar teşekkür etsek azdı. Okul öğretmenlerinin içtenliği, okul Müdürü Kerim Karakaya’nın konukseverliği, içtenliği takdiri hak ediyordu, teşekkürler Yelki Namık Elal Ortaokulu….