Peygamber Efendimiz s.a.v. Ramazan ayındaki orucuna mutlaka sahur yaparak başlardı.

Oruca niyet eder ve niyetsiz orucun oruç sayılmayacağını söylerdi. (Sahura kalkmanın da niyet yerine geçeceğini belirtmiştir.)

Sahur yemeğini geciktirir ve bunu tavsiye ederdi.

Sahur yemeğinde zaman zaman misafir ağırlardı.

Rasulullah s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Bizim orucumuz ile Ehl-i kitabın orucunu ayıran, sahur yemeğidir.” (Müslim, Sıyam, 46)

Peygamber Efendimiz s.a.v. oruçlu olduğu günlerde, günlük işlerini ve diğer ibadetlerini hiç aksatmazdı.

Müminleri, gıybet ve yalan söyleme gibi konularda, Ramazan ayında her zamankinden daha çok uyarırdı.

Bedensel temizliğine dikkat eder, ağız ve diş temizliğinde misvak kullanırdı. Ramazan ayı sıcak yaz günlerine denk gelen zamanlarda, serinlemek için başına su dökerdi.

Peygamber Efendimiz s.a.v. sahuru ne kadar geç yapıyorsa, orucunu açmak için de o kadar acele ederdi. Akşam namazını kılmadan önce orucunu açardı.

Peygamberimiz s.a.v.’in, orucunu açarken “Allah’ım, senin rızan için oruç tuttum, senin verdiğin rızk’la orucumu açtım, sen dualarımızı işiten ve kabul edensin” diye, dua ederdi.

Orucunu tatlı bir yiyecekle, özellikle de hurmayla açardı. Hurma bulamadığı zamanlarda ise, orucunu suyla açar ve böyle yapılmasını tavsiye ederdi.

Peygamber Efendimiz s.a.v. Ramazan akşamlarında teravih namazı kılar ve ashabına da teravih namazlarını kılmalarını teşvik ederdi.

Hz. Peygamber s.a.v. teravih namazını kimi zaman cemaatle, kimi zaman da tek başına kılardı.

“Ey iman edenler (Kötülüklerden ve haramlardan) korunmanız için oruç tutmak, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” (Bakara, 183)

“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyleyse sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.” (Bakara, 185)

Ebu Hüreyre r.a. rivayet ediyor:

Resulullah s.a.v. buyurdular ki; Allah şöyle buyuruyor: “Ademoğlunun her ameli kendisi içindir; oruç ise Benim içindir. Onun mükafatını da ancak ben veririm. Oruç bir kalkandır. Biriniz oruçlu olduğu gün kötü söz söylemesin, bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine söver veya kendisiyle dövüşmeye kalkarsa, “Ben oruçlu bir kişiyim” desin. Muhammed’in nefsi ve kudreti elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlu için iki sevinç vardır;  biri orucunu açtığı zaman sevinir. Diğeri de Rabbine kavuştuğu zaman tuttuğu orucu sebebiyle sevinir.”

“Her kim inanarak ve ecrini yalnız Allah’tan umarak Ramazan ayını ibadetle geçirirse, geçmiş günahları mağfiret olunur.” (Buhari, İman, 27)

“Cennette sekiz kapı vardır. Bunlardan birisi de reyyan kapısıdır. Buradan cennete yalnız oruç tutanlar girer.” (Buhari, Bed’ül-Halk 8)

“Ramazan geldiği zaman cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.” ( Buhari, Savm, 5)

Hz. Muhammed s.a.v. orucu koruyucu kalkana benzeterek şöyle buyurmuştur: “Kalkan sizi savaşta koruduğu gibi oruç da Müslümanı cehennem ateşinden korur.” (İbn Mace, Savm, 1)

Rasulullah s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Yalanı ve yalana göre hareket etmeyi terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur!” (Buhari, Savm, 8)