Osmanlı Padişahı II. Selim, Akşehir'in Yazı-Yahsiyan (Gölçayır) köyünde yaşayan hırsızlık ve adam öldürme suçlarından dolayı idam edilmesi emrolunan ve idam edilmeden hapisten firar eden Ahmed bin Hasan'ın köyündeki evinde olduğu bildirildiğinden, yakalanarak idam edilmesi için bir ferman yayınlamıştı.

Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu olan Padişah II. Selim, 2 Nisan 1568 tarihinde Akşehir’e bir ferman gönderdi. Bu fermanın aslı şöyledir:

“Akşehir beğine hüküm ki:

Bundan akdem mahâyif müfettişi olan Beğşehri Beği Bâyezîd Beğ mektûb gönderüp; " "Livâ-i Akşehir'de Yazı-Yahsiyan nâm karyeden Ahmed bin Hasan nâm müfsidün hırsuzluğı ve sâyir fesâd ü şenâ‘ati vardur; havfından firâr itmişdür." diyü ehl-i karyesi haber virmeğin gâyib defterine işâret ve cerîmeleriyle yazup ba‘dehû gelüp Abdî nâm kimesneyi okla helâk eyleyüp elegelüp Akşehir Sübaşısı Hüseyin habsindedür." diyü arzeyledükde siyâset içün hükm-i şerîf virilmişdi. Siyâset olmadın habsden kaçup hâliyâ girü evine gelüp bi'l-fi‘l evinde idüği i‘lâm olunmağın buyurdum ki: Vusûl buldukda, mezbûrı hufyeten tecessüs idüp te’hîr itmeyüp elegetürmekde ikdâm u ihtimâmun vücûda getürüp göresin; mukaddemâ siyâset emrolunan sahîh bu kimesne olup ve mezbûr Abdî'yi katleyledüği şer‘le sâbit ü zâhir olursa emr-i sâbıkum müsted‘âsınca siyâset idüp emrüm icrâ olunduğın yazup bildüresin. Yazıldı.

Tîmâr Defterdârı Ferhâd Beğ'e virildi.”


Günümüz Türkçesi ile:

“Akşehir Bey’ine buyruğumdur ki:
Bundan daha önceki şikâyet yerlerine gönderilen güvenilir kadı olan Beyşehir Beyi Bayezid Bey mektup gönderip:

“Akşehir Sancağına bağlı Yazı-Yahsiyan adlı köyden Hasan oğlu Ahmet adındaki bozguncunun hırsızlığı ve şehirde fesat (karışıklık) çıkarma kötülüğü vardır. Korkusundan firar etmiştir.” diyerek köyünün halkı haber vermediğinden kayıp defterine işaretlenmiş, suçları ve cezası yazıldı. Daha sonra Abdi adındaki bir kişiyi okla öldürdüğünden yakalanıp Akşehir Subaşı (Emniyet Amiri) Hüseyin’in hapsindedir” diye arz eylediğinde idam edilmesi için hükm-i Şerif (ferman) verilmişti. İdam olmadan hapisten kaçıp şu anda geri evine gelip fiilen evinde kaldığı bildirildiğinden buyurdum ki:

Size ulaştığında, adı yukarıda geçen gizlenip saklananın suçlarını araştırıp ertelemeyerek yakalamakta özenle çalışarak gerçekleştirdiğini göreyim; önceden idam edilmesi buyurulanın gerçekte bu kişi olup olmadığını ve yukarıda adı geçen Abdi’yi öldürdüğü adaletle sabit ve açıkça belli ise emrettiğim sabıkalı kişinin idam edilip emrimin yerine getirildiğini yazıp bildiresin.”

Yazıldı ve Tımar Defterdarı Ferhat Bey’e verildi.”

Kaynak: 7 NUMARALI MÜHİMME DEFTERİ (1567–1569) Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Dîvân-ı Hümâyûn Sicilleri Dizisi: V Ankara 1998