Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Temmuz ayı toplantısında; Konya merkez ve ilçelerinde imar planına göre açılmış veya açılacak olan cadde ve sokaklara isim verilmesine dair İmar ve Bayındırlık Komisyonu raporunun aynen kabulüne karar verildi. 13 Temmuz 2021 tarih ve 2021/377 sayılı komisyon raporu şöyle:

“Konya merkez ve İlçelerinde bulunan, imar planına göre açılmış veya açılacak olan cadde ve sokaklara; Merhum Yörük Hacı Mustafa Efendi, Sümer KOÇAK, Nezir SONAKIN, Rıfat ÇALIŞKAN, Mustafa CENGİZ, Hakan KILIÇ, Davut BERBER, Hüseyin ALPMALA, Kadir MISIROĞLU, Karabağ ve Kazakistan isimlerinin verilmesi Komisyonumuzca uygun görülmüştür.”

“Keşke Yunan galip gelseydi, ne hilafet yıkılırdı ne şeriat kaldırılırdı” ve “Şeriat gelsin de isterse Türkiye batsın, ben razıyım” sözleriyle toplumun hemen her kesiminden büyük tepki çeken, 1970 yılında Harf Devrimi ile alakalı verdiği bir konferanstaki sözleri nedeniyle de hakkında dava açılan Mısıroğlu, 7 yıl hapis cezası almıştı.

Mısıroğlu’nun ismini cadde veya sokağa verme kararı alan Konya Büyükşehir Belediyesi; hakaret ettiği Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirinden bestelenen İstiklal Marşımız için kısa film yarışması düzenleyerek şairimize duyduğumuz minnete yakışan bir etkinliğe imza atmış, yine Mısıroğlu’nun hedefinde olan Necip Fazıl’ın kitaplarından 500 binini öğrencilere dağıtmıştı. Anadolu Mektebi de düzenlediği panellerin yanı sıra Necip Fazıl Okumaları adlı etkinliği kesintisiz olarak sürdürmesiyle biliniyor.

Görevleri Konya gibi bir büyük şehrin sorunlarını çözmeye odaklanmak olan Büyükşehir Belediye Başkanı ve Belediye Meclis üyelerinin, tarihimizin değerlerini oluşturanlara hakaretleriyle yıllarca ülke gündeminden düşmeyen bir şahsın ismini “ölümsüzleştirmek” yönünde mesai harcamaları şaşkınlık yarattı. Özellikle, bir ülkenin kurucusu için hakaret içeren sözcükler sarf etmekten çekinmeyenlerin bu şekilde gündeme gelmesi de ayrıca tepkiye neden oldu.

Bu tip şahsiyetlerin isimlerinin yaşatılmak istendiği cadde ve sokakların, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde bulunduğu asla unutulmamalıdır.