Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Türk Eğitim-Sen üyesi bir grup öğretmen, gündemde olan MEB tasarısını eleştirdi.


Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Türk Eğitim-Sen Akşehir Şubesi üyesi bir grup öğretmen, Cumhuriyet Meydanı'nda ortaklaşa basın açıklaması yaptı. Sendikalarca yapılan açıklama şöyle:


 


“Hükümet tarafından TBMM`ye sunulan "Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" dershanelerin kapatılması ve özel okula dönüştürülmesi bahanesi ile meclis gündemine getirilmiştir. 



      17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında ortaya çıkan kirli ilişkiler sonrasında büyük bir panik yaşayan siyasi iktidar, peş peşe gündeme getirdiği ve geniş halk kesimleri tarafından tepki ile karşılanan yasal değişikliklerin ardından, eğitim sisteminde büyük bir alt üst oluş yaşanmasına neden olacak olan "Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirecektir.



      Eğitim sisteminin acil çözüm bekleyen onlarca sorunu olmasına rağmen, hükümetin yangından mal kaçırır gibi, üstelik bir torba yasa ile eğitim sisteminde yeni bir alt üst oluşa neden olacak düzenlemeler yapmak istemesi dikkat çekicidir.



      Şu anda TBMM gündeminde olan tasarı ile; dershanelerin dönüştürülmesi bahanesiyle kamu kaynaklarını özel okullara aktarılmak istenmekte, devlete ait arazi ve okul binalarının özel sektöre ve çeşitli amaçlarla kurulmuş vakıflara devredilmesi ya da kiralanmasının hesapları yapılmakta, 4 yıl ve üzeri görev yapmış olan bütün eğitim yöneticilerinin tek bir yasa ile görevden alınması ve siyasi iktidarın bir dediğini iki etmeyen valiler tarafından atanmasının adımları atılmak istenmektedir.



     Tasarı ile ayrıca aday öğretmenlere yeni bir sınav getirilmesi, sadece aday öğretmenleri ilgilendiren bir sorun değildir. Bu uygulamanın arkasında eğitimde esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma uygulamalarının artması ve iş güvencemizin adım adım kaldırılması vardır. Yıllardır okulları ve diğer eğitim kurumlarını birer ticarethane haline getiren ve eğitimin parasal yükünü büyük ölçüde halkın sırtına yıkan siyasi iktidar, eğitim yöneticilerinin valiler tarafından atanmasının ardından eğitimde performansa dayalı ve sözleşmeli istihdamı temel alan, iş güvencemizi ve elimizde kalan son hakları geri almayı hedefleyen uygulamaları hayata geçirmenin hazırlığı içindedir.



      Hükümetin eğitim sistemini telafisi çok zor olan yeni bir kaosun içine itmek istemesi karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız beklenemez. TBMM`ye sunulan kanun taslağına karşı mücadeleyi ortaklaştırmak için Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim-İş olarak, bugün tüm ülke çapında bir günlük ortak grev kararı alınmıştır.



      Hükümetin eğitim sistemini hem içerik, hem de yönetim anlayışı olarak kendi siyasal hedefleri ve ideolojik çizgisine paralel bir şekilde biçimlendirmesine sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Bu nedenle sendikalı ya da sendikasız ayrımı yapmadan, yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı`nın yanlış ve taraflı uygulamaları nedeniyle mağdur olmuş, bugününden ve geleceğinden endişe eden bütün eğitim ve bilim emekçilerini, siyasi iktidarın her türden dayatmacı ve bizleri yok sayan uygulamalarına karşı sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz.



   “Herkese nitelikli, kamusal hizmet için”, “Dershanelerin de özel okulların da kapatılması için”, “Sözleşmeli, ücretli değil; kadrolu çalışma, güvenli gelecek için” ve “Kendi yöneticilerimizi kendimiz seçmek için”    GREVDEYİZ!