Türkçemiz, oldukça bir zengin dil olduğu kadar yanlış ve kusurlu kullanımlarla zarar görmemesi gereken bir dildir. Sözcüklerin yanlış yazımının ve söylenmesinin esas nedenleri; bilgisizlik, dikkatsizlik ve aceleciliktir. İnsanlar, anlamını bilmediği, az kullandığı sözcüklerin yazımında yanlışlık yapabilir.

Günlük hayatımızda kullandığımız; ancak bazen anlamı dışında bazen nasıl yazıldığını bilmeyerek gerçekleştirdiğimiz kullanımlarla, günden güne mahvettiğimiz dilimiz, her geçen gün bozulma ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Yazım Kılavuzu ve sözlük kullanma alışkanlığı olmayan kişilerde bu tür yanlışlar daha sık görülür.

Gerek yazılı anlatımda gerekse sözlü anlatımda (konuşmada) sıkça kullanılan ve yazımı karıştırılan bazı sözcükleri paylaşalım istedik. Sizler de aşağıdaki sözcüklerin dışında yazımı karıştırılan sözcüklere ekleme yapabilirsiniz. Kıymetli okuyucularımızdan ricamız, öncelikle Türkçe sözcükleri kullanalım. Kullanmak zorunda kaldığımız yabancı kökenli sözcükleri de doğru yazıp, doğru ifade edelim.

(Önce sözcüğün yanlış yazımı sonra doğru yazımı verilmiştir.)

-A-

Aptullah-Abtullah-Abdulah/Abdullah

acaip / acayip, acitasyon / ajitasyon (kışkırtma, duygu sömürüsü yapma),

adele / adale, afilli/ afili (gösterişli, çalımlı), ahçı/ aşçı, ahpap/ ahbap,

akapunktur/ akupunktur (iğne batırılarak yapılan tedavi), alarım/ alarm,

aliminyum – alimünyum/ alüminyum,

allerji / alerji, alobora / alabora (geminin yan yatması), amartisör/ amortisör,

anfi / amfi (basamaklı olarak yükselen büyük derslik),

anotomi / anatomi, antiparantez / antrparantez, antreman/ antrenman,

aparatif – aperatif / aperitif (ön içecek, yemek öncesinde yenen çerez.),

aporlor – hoporlör – opörler / hoparlör,

aptes/ abdest, arabeks / arabesk,

arefe / arife, arozöz / arazöz (yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç), artiz – artis / artist,

askari/ asgari (en az, en düşük),

asvalt / asfalt, ataç / ataş (tutturgaç),

atelye/ atölye, avut/ aut (dış),

ateşe / ataşe (elçilik uzmanı), Azerbeycan / Azerbaycan…

-B-

barsak/ bağırsak, bilader / birader,

bilimum / bilumum, birfiil/ bilfiil,

birhaber / bihaber, boğa yılanı / boa yılanı, boy pos / boy bos,

boğça – poaça – poça / poğaça,

büsküüt- püsküüt – pisküüt – pisküvi – püsküvüt-püskevit/ bisküvi…

-C-Ç-

canbaz/ cambaz, candarma- cenderme/ jandarma, celatin / jelatin,

ceryan-ceyran/ cereyan,

ceton / jeton,

cimnastik / jimnastik, ciyer / ciğer,

çekinser / çekimser, çiflik / çiftlik,

çinekop / çinakop, civa / cıva,

çukulata- çukolata-çikilata / çikolata…

-D-

dekarasyon / dekorasyon,

dekaratör / dekoratör,

dersane / dershane, dinazor / dinozor,

direk / direkt, döğmek / dövmek,

döküman / doküman (belge),

dökümanter / dokümanter (belgesel)

-E-

egzantrik-ekzantrik- egsantrik/ eksantrik (dış merkezli, ayrıksı),

egzos- egsoz- eksoz-egzost- eksoz / egzoz,

ensitü-enstütü / enstitü,

entrasan /enteresan,

entellektüel / entelektüel

erezyon / erozyon (aşınma),

eskirim / eskrim, espiri / espri,

eşgal-eşkal / eşkâl (dış görünüş),

eşortman- / eşofman,

evsane /efsane, ezzane / eczane…

-F-

faliyet /faaliyet, fantazi / fantezi (değişik heves, değişik beğeni),

fasülye/ fasulye, fermar/ fermuar,

fesetmek/ feshetmek (bozmak, dağıtmak),

fiat/ fiyat, filim/ film, fites/ vites,

florasan/ floresan…

-G-

gangaster/ gangster, gangren/ kangren,

gardolap/ gardırop, gaste- gazte/ gazete,

gravat/ kravat

-H-

halel (bozma, bozukluk) ⇒ helâl (dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı)

hakkaten/ hakikaten, harfiyat/ hafriyat (kazı),

halisinasyon- halisünasyon / halüsinasyon

haremlik selamlık/ harem selamlık,

herkez- herkeş/ herkes,

heycan/ heyecan, Hıristiyan / Hristiyan

-I-İ-

ıskonto/ iskonto,  ıstırap/ ızdırap,

Istanbul- İstambul / İstanbul,

istakoz / ıstakoz, inkilap / inkılap,

ilizyon- ilüzyon/ illüzyon (yanılsama),

insiyatif / inisiyatif (öncelik, üstünlük),

istepne / stepne (yedek lastik),

istihap hatti / istiap haddi (içine alma sınırı, sığdırma sınırı)

izalasyon / izolasyon

-K-

karsör- karisör/ karoser,

kakafoni/ kakofoni (ses uyumsuzluğu),

kalemşör / kalemşor (kalem savaşçısı),

kanpanya / kampanya, kaporo / kaparo,

karegrafi- kareografi/ koreografi (figür ve anlatımların bütünü),

karekter-kalekter/ karakter,

karnıbahar / karnabahar,

kavonoz / kavanoz, katalok / katalog,

kaysı / kayısı, kırahatane / kıraathane,

kilot/ külot, kipri / kirpi, kiprik/ kirpik,

kitlemek / kilitlemek, klavuz/ kılavuz,

klüp / kulüp, kokreç- kokareç / kokoreç,

kolanya / kolonya, kollej / kolej,

kolleksiyon / koleksiyon, kollektif / kolektif,

komidin / komodin (küçük dolap),

komünükasyon / komünikasyon (iletişim),

konsansüs / konsensüs (uzlaşma),

kontür- kontur / kontör, kopye / kopya,

kurdela- kordale- kurdale / kurdele,

küpür / kupür (giyside kesim),

küvöz / kuvöz (yaşanak)…

-L-

layik / laik, lağbo- lavobo / lavabo,

labaratuar- labaratuvar- laboratuar / laboratuvar,

laylon/ naylon…