Toplumumuzda din denildiği zaman insanların büyük çoğunluğunun aklına ibadetlerin yapılıp yapılmadığı gelir. Yani dine sadece ibadetleri yapmak başka hiçbir şeye karışmamak gibi bir algı getirilmeye çalışılır. Doğrusu bu mu peki?Allah Kur'an’da, sadece namaz kılıp, diğer ibadetleri de yerine getiririn başka hiçbir şeye karışmayın diye bir emir buyurmuş mudur? Tabiki hayır. Böyle deyince “yav sen ne diyorsun namaz kılmak önemli değil mi” diye çıkışanlar oluyor. Elbette önemli. Ancak bu ibadeti yapmadan önce, yaparken ve yaptıktan sonraki eylemlerinin sonucu da önemli.Evvela Akşehir'de sık sık cami gezerim. Şu an İzmir'deyim. Bir süreliğine burdaki camilerin bazılarında ibadet etme imkanım oldu. Geçtiğimiz Cuma namazında İzmir'deki bir camiye girdiğimde imam resmen camideki vatandaşı üstü kapalı azarladı. Konu camideki müslümanın ibadetten önce ve sonra uyması gereken kurallar.Nedir o kurallar? Evvela camiye ibadet için gelmişsen bir zahmet yanındaki ile dedikoduyu cami dışında yapacaksın. Yani bu günahını en azından caminin içine taşıma. Hoca’nın namazdan önceki hutbesi sırasında yanındaki ile konuşmak hutbeyi veren hocaya ve diğer cemaate saygısızlıktan başka bir şey değildir.Diğer önemli husus ise artık şu cep telefonunu Allah rızası için kapatıp camiye gir! Artık gençler bu konuda daha bilinçli. Şu ana kadar çok nadir biz gençlerin telefonun çaldığına şahit oldum. Kusura bakmayın ama bu hataya çoğu kez orta yaşlı ve yaşlı cemaat düşüyor.Camiye pis elbise ve kokmuş çoraplarla girme. Bunu söylediğimde bazıları insanların giyimine kuşamına mı karışıyorsun diyecek. Hayır, temiz elbise ile kirli elbisenin farkına dikkat çekmeye çalışıyorum sadece. Çorapların kokuyorsa zaten ayağını yıkyorsun çıplak ayakla camiye girme yasağı yok. En azından o şekilde girersin ve cemaati rahatsız etmezsin.Diğer bir husus sarımsak ve soğan yiyip camiye gelme lütfen. Artık bu görgü kurallarına girdiği için uyarısını yapmaya bile çekiniyorum aslında. Bir müslüman sadece kendi zevki için yemek yiyip topluluğa karışamaz. Onun için camiye gelirken bunları yemeyin lütfen. Yine eğer hasta isen ki bu bulaşıcı bir hastalık ise en azından eczanelerin hepsinde satılan bir maske ile gel. Böylece diğer cemaate de hastalık bulaştırmamış olursun.Bir başka durum, ibadet halindeyken kendinden geçmiş bir şekilde bağırarak sureyi okuma. Zira bu yanındaki ibadet eden kişinin aklını karıştırabilir. Kur'an da İsra suresinda: “Namazda sesini yükseltme, kısma da, ikisi ortası bir yol tut” der.  Onun için yanındaki cemaatin aklını karıştırmamak için namaz ortasında sesini yükseltme…Cami çıkışında, teşbihte hata olmaz, adeta İspanya'da ki boğa güreşlerinde boğadan kaçan insanlar gibi camiden kaçma. Bir sakin ol. Savaşa gidiyormuş gibi ayakkabılığa hücum etme. Hâlâ ibadet halinde bulunan insanları rahatsız etme. 5 dk geç çıksan ölmezsin be mübarek. Biraz sabırlı ol.Son olarak benim en sinir olduğum husus ise camide çocukların azarlanmasıdır. Camiye gelen çocukları azarlayan şahıs bir süre sonra onları camiden soğuttuğunun farkında mı acaba? Hâlbuki çocukların o şen cıvıltıları ile camileri doldurduğunu gördüğünde sevinmesi lazım. Çocukları camiye küstürmeyelim. Onları güzelce uyarıp gerekirse bazı ödüller verip ikaz edelim.İzmir'de cami hocasının şikayetlerinin ve benim camide gördüğüm bazı olumsuz durumların geneli bu şekildeydi. Bir müslüman sadece kendisini düşünemez. Toplum içindeki hareketleri diğer insanları rahatsız edecek biçimde olamaz. Hele hele camide hiç olamaz. Onun için bu hususlara öncelikle kendimiz dikkat etmeye çalışalım daha sonrada en yakınlarınızdan başlayarak uyaralım. Uyaralım ki bilinçlensinler. İyi haftalar dilerim..