ŞEKER-İŞ tarafından düzenlenen zirve; Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, TÜRKŞEKER Genel Müdürü Mücahit Alkan, PANKOBİRLİK Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, ŞEKER-İŞ Sendikası Başkanı İsa Gök, FAO Türkiye Temsilcisi Yardımcısı Ayşegül Selışık ile birçok üst düzey bürokrat, sektör ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımı ile Ankara’da yapıldı.  

Kooperatiflerin ve firmaların ürünlerinin de sergilendiği programda bir konuşma yapan Ramazan Erkoyuncu, değişen dünya şartlarında gıdanın geleceğini konu edindiği konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:

“Bugün burada konuşulanların, alınacak kararların sadece ülkemizde değil, dünya gıda sektörüne ışık tutmasını diliyorum. PANKOBİRLİK ve Konya Şeker’i bu zirveye davet etmenizi anlamlı bulduğumuzu, kurumumuzun güvenli gıda anlamında yaptığı önemli çalışmaların, vizyonunun kamuoyunda bir karşılığının olmasının değerli olduğunu belirtmek istiyorum.

Kurumumuzun ülkemizdeki gıda güvenliği ve gıda arzında önemli işlevler yaptığını burada özellikle belirtmek istiyorum. Güvenli gıda ve genel olarak gıdanın geleceği için bu tür çalışmaların büyük önem arz ettiği muhakkaktır. Gıdanın geleceğini tarımın ve üretimin geleceğinden, tarımın geleceğini ise başta suyumuzun kullanımı ve tedariki ile birlikte, tarlalarımızdan, toprağımızdan, bu alanlarda teknolojiden faydalanmaktan, çiftçilerimizden, üreticimizde ayrı düşünmemiz mümkün değil. Bütün bu süreçlerde, bir noktada oluşacak hatanın aslında bütün zinciri olumsuz etkileyeceğini hepimizin çok iyi bilmesi gerekiyor.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile gıda arzında bir aksaklık olursa nasıl sıkıntılara girdiğini bu süreçte çok net bir şekilde gördük. Türkiye üretmek zorundadır, üreticisine sahip çıkmak zorundadır, planlı ve sözleşmeli tarımı bütün tarım sektörü için uygulayacak alt yapıları, yasal düzenlemeleri biran önce yapmak zorundadır, yapmak zorundayız.

Gıdada olmazsa olmazımız, suyun verimli kullanımı ile korunmasıdır. Gıdanın geleceği konusunda bu husus birinci sıradadır, bütün tedbirler de bu minvalde alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, su olmazsa hayat olmaz. Kullanılacak enerjinin ekonomik olması sağlanmalıdır. Özellikle tarımda yenilenebilir enerji unsurlarının teşvik edilmesi ve kullanılmasında öncü olunarak, bu alanda çalışmalar hızlı bir şekilde yapılmalıdır.

Teknolojiden en verimli bir şekilde yararlanılarak toprağın ömrü uzatılmalıdır. Tohumda yenileşme çalışmaları artırılmalı, kuraklığa dayanıklı ve verimli ürün elde edebilmek için çalışmaların yoğunlaştırılması gerekmektedir.

Biz Konya Şeker olarak, gıdanın güvenliği ve güvenilir gıdaya ulaşımda çok önemli bir yol kat ettik. Ürettiğimiz ürünlerle ve yaptığımız çalışmalarla birçok alanda model olarak görülmekteyiz.

Topraktan başlayarak; tohumda, ilaçta, gübrede, akaryakıt ve elektrikte, sulamada üreticinin sıkıntı yaşamayacağı sistemin sırrı, üreticiye verilecek olan destektir. Tohumculuğa, sulama sistemlerine, hayvancılığa yaptığımız katkılar her şeyden önce gıdaya katkıdır. Kurduğumuz fabrikalarımızda işlemek için üreticimizden 36 farklı ürün alıyoruz. Gıdanın güvenliği için sürekli çalışıyoruz. Sürekli regülasyon görevimizi yapıyoruz, ayçiçeğinde, patateste, buğdayda, mısırda önemli oranlarda alım yaparak çiftçinin elindeki ürünün değerli kalmasını sağlıyoruz. Neticede, Konya Şeker olarak; üreticinin tohum tarlaya düşmeden başlattığımız destek süreci ile her halükarda çiftçilerimizin yanında yer alıyor, gıdada zincirin kırılmamasının güvencesi oluyoruz.

Unutmayalım ki; üreticiyi anlayan, üretime değer veren ülkelerin güçlü kalabileceği bir döneme girdik. Tarım ve gıdanın olmazsa olmazlığı noktasında konsensüs oluşmuşken, gerekli adımların atılarak ülkemizin geleceğini kurtaracak kararların biran önce alınmasını temenni ediyorum.”