Hangi siyasi görüşü savunduğunuzun önemi yok. Önemli olan; Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilelebet yaşaması için bir ve beraberlik içinde olmaya çalışmanızdır.

Herhangi bir siyasi partiye destek verirken, diğer siyasi partilerin de bu ülkenin bir gerçeği olduğunu unutmamalısınız. Hangi ırktan, inançtan, aşiretten, kültürden, mezhepten ya da bölgeden olduğunuzun önemi yok. Önemli olan; şanlı bayrağımıza ve İstiklal Marşımıza saygılı olmanız ve insanlara karşı sevgiyle, adaletle yaklaşmanızdır.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenlik güçleri, son 40 yılın en çetin ve aralıksız süren ve en etkili sonuçlarının alındığı terörle mücadele operasyonlarını, 7 gün 24 saat fedakarca icra etmektedirler. Ülkemizin bekası için, ülke sınırları içinde ve dışında yürütülen ''Pençe Harekatı'', “Fırat Kalkanı Harekatı”, “Afrin Harekatı” ve “Barış Pınarı Operasyonu” başarıyla sonuçlanmıştır. Suriye topraklarında oldu bitti ile Batılı ülkelerin destekleriyle kurdurulmak istenen terör devletinin kurulmasına müsaade edilmemiştir ve edilmeyecektir.

Dünyanın değişik coğrafyalarında bulunan denizlerde halen petrol aramakta olan 14 geminin 2’si Türkiye’ye aittir. Doğu Akdeniz’de petrol arama çalışmalarına ara vermeden tüm hızıyla devam eden personelimizin güvenliğini yine donanmamıza bağlı savaş gemilerimiz sağlamaktadırlar.

Türkiye; Rusya ve Azerbaycan’dan boru hatlarıyla gelen doğalgazın Avrupa’ya ulaşmasını sağlamış ve kendi tüketimini garantiye alarak, enerjinin merkez üssü haline gelmiştir.

Libya hükümetiyle yapılan Deniz Anlaşması’nın ise ülkemizin Akdeniz’de rahat hareket etmesini sağlayan, çok önemli bir mutabakat olduğu açıklanmıştır.

Türkiye, NATO üyesi olmasına rağmen; kendisine ait hava savunma sistemi olmayan bir ülke konumundan nihayet kurtulmuştur. ABD'nin gözdağı vermesine aldırış etmeden, Rusya'dan alınan S400 savunma sistemlerinin kurulumu yapılmış ve savunma sistemine dahil edilmiştir.

İHA ve SİHA'lar başta olmak üzere, askerimizin ihtiyacı olan silahların yarıdan fazlasının milli imkanlarla üretilmesinin semeresini, dış politikalarımızda alıyoruz.

ABD, İNGİLTERE, İSRAİL, RUSYA, İRAN ve birçok Arap ülkesi müttefik gibi gözükerek, Türkiye’ye her zaman zarar veren başlıca ülkelerdir. Bizim yükselmemizi, bir avuç dost ve kardeş ülke ve milletleri hariç, diğer onlarca devlet istememektedir.

Bu ülkeler; finansman sağlayarak kurdurdukları terör örgütlerinin başaramadıklarını, artık alenen yaptıkları ekonomik yaptırımlarla başarmaya, bize diz çöktürmeye çalışıyorlar. Biraz daha sabır, biraz daha mücadele; bizler birbirimize düşmediğimiz sürece, hep birlikte büyük Türkiye olmayı başaracağız.