Uzun haftalardır ülkemizin en önemli problemi; yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcıların engellenmesidir. Savcı kolluğa bir konuda emir veriyor; politik gücün etkisindeki güvenlik gücü o görevi yerine getiremiyor. Çünkü, alelacele atanan yeni müdür,  polisin savcı tarafından verilen görevi yapmasına izin vermiyor. "Benim valim... Benim polisim... Benim savcım" diyenlerin, başına kötü bir iş getirmesinden korkuyor.

"Girdik, giriyoruz" diye övündükleri Avrupa birliğinde; dünyanın tüm uygar ülkelerinde hatta yamyamlarda bile böylesi görülemez. Çok uzun süre Kaymakamlık ve Avukatlık yaptım; Mülkiye öğrenciliğimde ve avukatken gazeteler çıkardım. Milletvekili oldum; böyle bir olaya hiç rastlamadım. Meslektaşlarımdan da, böyle bir örnek duymadım.

*Bakan çocuklarının aşırı zenginleşmesi; evlerinde birden çok para sayma makineleri ve kuşkulu servetler saklanması olağan mı?  Rahmetli Menderes oğluna; "Ben görevdeyken ticaret yapamazsın!" demişti. Şimdi ise, yolsuzlukların araştırılması engelleniyor...

*Devlet bankasının genel müdürü, imam hatip okulu için milyonlarca dolar yardım toplar mı?

*Bu iş, görevi ile ters düşmüyor mu? *Hadi topladı diyelim bir bankada, hatta başında bulunduğu bankada hesap açarak alınacak faizle daha da çoğalması için, oraya yatırması gerekmez mi?  *Sakladığı ayakkabı kutularına milyonlarca doları koyması, mantıklı mı?

*İmam hatip paralarını böcekler veya fareler yese veya çalınsa ne olacaktı? Bu olayda açık-açık bir aşırma düzeni veya teşebbüsü görülmüyor mu?

Kamuyu dolandırıp soyma ve suiistimal, yalnızca bunlar değil ki! Daha onlarcasını gazete ve televizyonlardan öğreniyoruz. Buna karşı  yapılacak iş; Cumhuriyetin savcısını görevini yapmak ve olayı aydınlığa çıkarmaktan, alıkoymak mıdır?

Adalet, gündemin en önemli konusu olan olaylar için araştırma yapmak istiyor. Fakat, yönetimim başındakilerden çekinen kolluk güçleri, adaletin yerine getirilmesine; hatta gerçeklerin araştırılmasına yardımcı olamıyor. Olayın üzerine giden savcıdan dosya alınıyor. Konu hakkında belli bilgilere ulaşmış olan görevliden o işin alınması normal mi? Belki de, işin derinine inmeyeceği garanti edilen başka birine verilmesi düşünülüyordur. Padişahlık döneminde ve krallıklarda bile; böyle açık bir haksızlık yapılamaz.  İş bununla da kalmıyor;  araştırılmalarının kaydedildiği bilgisayar kayıtları ve hard disklerin kaybolduğu veya çalındığı iddiası dolaşıyor. Savunmaları da acayip! "Bu işi cemaat kurcaladı... İç veya dış güçler var bu olayların arkasında!" diyerek her şeyin ortaya çıkmasını engelliyorlar.  Kim ortaya atarsa atsın; hangi güç bu delilleri toplarsa toplasın... Milletin merak ettiği o değil! *Bu soygun ve hırsızlıklar yapıldı mı? Yapılmadı mı? *Ne kadar milyar dolar, kimlerin cebine gitti? Merak ediyor herkes! Gerçeğin çabuk orta çıkmasını bekliyor!