Ateş çiftinin, kucak açtıkları çocukların da umut dolu yeni bir yaşama adım atmalarıyla sonuçlanan süreç, Ateş Ateş’in bekar olduğu dönemde bir erkek çocuğa koruyucu baba olmasıyla başlamış. Koruyucu babalık fikri; hayatı sorgulamaya başladığı günlerde, dans topluluğundaki bir çocuğun durumuna ilişkin veli görüşmesi sonrasında ortaya çıkmış. Bir velinin, çocuğunun koruyucu annesi olduğunu anlattığında çok heyecanlanan ve kendisi de bir çocuğa sevgi verebilmek, sorumluluğunu almak ve ona ışık olabilmek isteyen Ateş, 21 Aralık 2020 tarihinde oğluna kavuşmuş.

O tarihte 6 yaşında olan oğlunun bir de ablası olduğunu öğrendikten sonra onları birbirlerinden ayırmamak gerektiğini anlayan Ateş, bekar erkeğe kız çocuğu verilmediği için bunu hemen gerçekleştiremediyse de “Seni de mutlaka ya gönüllü ya koruyucu aile olarak yanımıza alacağız, hiç merak etme” dediği kızına verdiği sözü, 2021 Temmuz ayında evlendikten sonra yerine getirmiş. Ateş Ateş, yaşanan süreci ve duygularını şu sözlerle paylaşıyor:

“Şu an kızımızın gönüllü ailesiyiz, çünkü belli prosedürler var. Koruyucu aile olmak için belli bir süre evli olmak gerekiyor. Hafta sonları yanımıza geliyor, tatillerde birlikte oluyoruz. Evimizde onun da ayrı bir odası var. Biz, bir aileyiz. İnşallah ilerleyen dönemde kızımızın da koruyucu ailesi olacağız.

Ben çocukları çok seviyordum ama bir çocukla yaşamak ve onun sorumluluğunu almaktan hep korkmuştum. Babalık ve annelik duygusunu anlayamıyordum. Ama “baba” kelimesi var ya gerçekten her şey halloluyor. O sevgiyi hissetmek, çocuğun için bir şeyler yapabilmek, bambaşka bir duygu. Bana ilk kez “baba” dediğinde ağladım. Beni baba yerine koyması, gerçekten yürekten hissederek söylediği “baba” kelimesi, bütün zorluklarla baş etmeye değiyor.

Çocuklarıma diğer çocuklardan ne fazla ne eksik bir hayat tasvir etmeye çalışıyorum. Öncelikle vicdanlı olmalarını istiyorum. Eğitim hakkı, sevgi, aile olabilmek. Bunları yaşatabilirsek eşimle birlikte ne mutlu bize. Onların sanatla yoğrulmalarını istiyorum çünkü sanatsal bakış açısı, gelecek nesillerde muhteşem sonuçlar yaratıyor. Ülkesine sahip çıkan, vatanını milletini seven iyi insan olabilme duygusunu almalarını istiyoruz.”

Zorluklara “Evet” Diyebilenler Koruyucu Aile Olmalı

“Bir çocuğa hayat olmaya çalışıyoruz. Hayat olmaya çalışırken hayatını mahvetmemek lazım. Zorluklara “evet” diyebilenler koruyucu aile olmalı. Önemli olan bir çocuğa toplum adına hayat olabilmek” diyen Ateş Ateş, toplumdan da kendilerine manevi destek olmalarını istiyor.

Kısa süre içinde bir eş ve iki çocuk annesi olduğunu anlatan Doç. Dr. Gözde Girgin Ateş, çocuklarına güzel ve sıcak bir yuva vermek istediklerini ifade ederken gözyaşlarını tutamıyor. “Hayatım anlamlandı. Çocuklarıma sığınacakları liman olabilmek önemliydi. Çünkü hepimiz eşit şartlarda hayata başlayamıyoruz ve bu bizim tercihimiz değil, seçim yapma şansımız yok, suçumuz da değil” diyen Gözde Girgin Ateş, çocukları için yapmak istediklerini şöyle aktarıyor:

“Aile benim için her zaman kişinin arkasında olan liman demektir. Hayat yeterince zor ve bazı çocuklar diğer çocuklardan daha zor koşullarda hayata başlıyor. Onları toplum adına daha iyi koşullara taşıyabilmek için bir vesile olmak istedik. Anne olmak ise çok güzel bir şey. Onlara hayatta destek olmak istiyoruz. İyi, topluma faydalı, kendi ayakları üzerinde durabilen, kimseye muhtaç olmayan bireyler olsunlar. Özellikle kızım için bu çok önemli.

Çocuklarımdan çok şey öğrendim. Egolarımdan arınabildiğim kadar arındım. Bağımsız, başına buyruk, her istediğini yapabilen kadın gitti, yerine daha sorumluluk sahibi, daha duyarlı bir insan geldi. Ben 40 yaşından sonra biyolojik anneliği düşünmüyordum. Allah bana anneliği böyle nasip etti. Eski hayatıma kıyasla şimdi kendi içimde değişmeye başladım ve bu değişiklik hoşuma gidiyor.”

Kardeşime Bakamayacaklar Diye Düşünüyordum

Ateş ailesinin 12 yaşındaki kızları ise kardeşiyle bir arada bulunmaktan duyduğu mutluluğu paylaşırken, yaşadıklarını şu cümlelerle ifade ediyor:

“İlk başlarda kardeşime çok özlem duyuyordum ve doğruyu söylemek gerekirse güvenmiyordum. ‘Kardeşime bakamayacaklar’ diye düşünüyordum. Tanıdıkça, ben de gelip gördükçe güvenimi sağlamaya başladım. Kardeşimi onlara emanet edebileceğimi düşündüm çünkü kardeşim benim için her şey ve her zaman öyle olmaya da devam edecek. Artık bir ailem var ve şu anda çok mutluyum.”