Çoklu baro oluşumuna izin veren ve TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun değişikliğine ilişkin Konya Barosu tarafından yapılan basın açıklaması; Konya Barosuna kayıtlı Akşehirli bir grup avukat tarafından yapılan bir basın açıklamasıyla Akşehir basını ve kamuoyu ile paylaşıldı.






https://www.youtube.com/watch?v=bHzrtAlnsoQ




Konya Barosu Akşehir eski Temsilcilerinden Mümün Karaboğa tarafından yapılan ve 25 kadar avukatın hazır bulunduğu basın açıklamasında Baro Temsilcisi Barış Tören’in yer almaması dikkat çekti. Açıklamaya katılan avukat sayısının, Baroya kayıtlı olanlara kıyasla sınırlı kalmasına, bazı avukatların duruşmalarını takip ediyor olmalarının neden olduğu değerlendirildi.





Konuyla ilgili görüşünü aldığımız Avukat Barış Tören; bağlı bulundukları Konya Barosu tarafından yapılan açıklamanın Akşehir’de tekrarlanması ya da konuyla ilgili olumlu veya olumsuz görüş bildirilmesi yönünde Akşehir Temsilciliği olarak bir karar almadıklarını, açıklamaya katılan meslektaşlarının demokratik haklarını kullanarak görüşlerini kamuoyu ile paylaştıklarını söyledi.





Akşehirli avukatlar tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan Konya Barosu Basın Açıklaması şöyle:





“Hepimizin malumu olduğu üzere çoklu baro oluşumuna izin veren kanun değişikliği TBMM Başkan-lığı’na sunulmuştur. Konya Barosu olarak bu kanun değişikliğine şiddetle karşı çıktığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Baromuzun yanında diğer tüm baroların da karşı çıktığı bu tasarının kanun-laşması halinde mesleğimiz açısından telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı tartışmasızdır.





Yasa teklifinin TBMM Başkanlığı’na sunulmasından önce kamuoyuna yansımasının ardından başla-yan süreçte getirilmek istenen düzenlemeye karşı olduğumuzu defalarca ifade ettik. Süreç devam ederken 19 Mayıs 2020 ve 1 Haziran 2020 tarihlerinde 80 Baro başkanı tarafından ortak bir açıklama yapılarak çoklu baro uygulamasını içeren teklifin mesleğimize, savunmaya, adalet sistemine, hak arama özgürlüğüne zarar vereceği mesleğin icrasıyla ilgili olarak kargaşaya ve kaosa yol açacağı açık bir biçimde ifade edilmiştir.





Yine Baro Başkanlığımız tarafından yapılan iki ayrı açıklama ile teklifin yasalaşması halinde doğacak sorunlara dikkat çekilmiş, bu sorunların avukatlık mesleğinin icrasını imkansız hale getireceği bir kez daha vurgulanmıştır. Teklifin yasalaşması ve illerde birden fazla baro yapılmasına izin verilmesi halinde başta meslektaş dayanışması olmak üzere disiplin, staj, adli yardım, CMK gibi uygulamalarda çözümü mümkün olmayan sorunların doğacağı tartışmasızdır.





Birden fazla baronun varlığı meslektaşlarımızın ayrıştırıp ötekileştirdiği gibi var olan siyasi ve ideolojik görüş farklılıklarını da derinleştirir. Ayrıca devletin temeli olan adaletin tesisinde önemli bir role sahip adil yargılanmanın yılmaz bekçileri olan biz avukatları önemsiz ve değersiz hale getirir. Bu bölünme ve çoklu baro fikrinin uygulanmasının, baroların siyasallaşmasına ve siyasete alet olmasına sebep olacağı şüphesizdir.





Yapılmak istenen değişikliklerin avukatlar veya Barolardan daha çok vatandaşları ilgilendireceği, adliyelerde hak arayan, hakkındaki bir isnattan dolayı yargılanan insanların savunma ve adalete erişim hakkını kısıtlayacağı hatta ortadan kaldıracağı bilinmelidir. Savunma hakkının ancak özgür ve korkusuz avukatlar eliyle sağlanabileceği, avukatların özgürlüklerinin garantörünün ise kimseden emir ve talimat almayan; bağımsız, tarafsız, özgür ve güçlü Barolar olduğu açıktır.





Avukat ancak, bağımsız, özgür ve güçlü bir Baroya mensup olmakla kamu gücü karşısında başı dik ve korkusuzca adalet arar ve bireylerin hakkını savunur. Güçlü ve bağımsız bir baronun avukata sağladığı destek aslında mağdur, mazlum, hakkı elinden alınmış insanları korumak ve kollamak içindir. Avukatı bu güçten bu himayeden mahrum etmek aslında hak arayan ancak bunun için gereken gücü ve cesareti kendinde bulamayan bireyin mahrum edilmesidir.





Barolar savunmanın 150 yıllık kaleleridir.
Barolar avukatların sesi ve soluğudur.
Barolar hak arama hürriyetinin merkezidir.
Barolar hakkını arayan her vatandaşın başvurduğu ilk adrestir.
Baroları bölerseniz savunmamın kalesini yıkarsınız.
Baroları bölerseniz avukatın sesini soluğunu kesersiniz.
Baroları bölerseniz hakkını arayan vatandaşın önünü kesersiniz.
Baroları bölerseniz ortada ne avukat, ne savunma ne de adalet kalır.





Kıymetli basın mensupları; son olarak mevcut yasa teklifi sebebiyle tarihi bir sorumluluk almış olduğunu düşündüğümüz Milletvekillerimize bir kez daha sesleniyoruz. Erdemli insanların yücelttiği eksiksiz demokrasi arayışımızda doğruları bulmayı ve yanlışlardan dönülmesini sizlerden umuyor ve bekliyoruz.”