Grubu temsilen bir sağlık çalışanı tarafından yapılan açıklamada; hekimler ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusuna değinilirken, özetle şu ifadelere yer verildi:

“Öncelikle sevgili meslektaşımıza Allah’tan rahmet ve ailesine başsağlığı diler, kederli yakınlarına sabır niyaz ederiz.

Bilindiği gibi Konya Şehir Hastanesi’nde, 6 Temmuz 2022 tarihinde saat 14:30 civarında; ömrünün baharında, ülkesine hizmet etmekten başka hiçbir gayesi olmayan 46 yaşında, 2 kız çocuğu babası 23 yıllık hekim arkadaşımız olan canımız, bizlerden biri, kardeşimiz uzman Dr. Ekrem Karakaya, hastalarına hizmet verdiği poliklinik odasında vahşice katledilmiştir. Bugün sadece hekimlik görevini yapmaya çalışan değerli bir doktor arkadaşımız değil, kıymetli eşi ve çocuklarının bu andan sonraki hayatları da katledildi.

Hekimlik yalnızca bir meslek değil, hiçbir ayrım gözetmeden insanlara hizmet eden bir yaşam biçimidir. Şiddet, ölüm, sözlü ya da fiziki hakaretlerin devamı, ardı arkasının kesilmemesi; on binlerce hekim arkadaşımızın, asistan arkadaşımızın çiçeği burnunda meslektaşlarımızın mesleği icra etme isteği de öldürülmüştür.

Bizler din, dil, ırk, mezhep fark etmeksizin insanlara hizmet etmek için yıllarımızı veriyoruz. Mesleğimizi onurumuzla, vicdanımızla sürdürüyoruz. Ani ölüm riski olan birçok hastaya müdahale ediyoruz. Girişimsel işlem yapan meslektaşlarımız, gece gündüz uyumadan saatler süren yüksek riskli operasyonlara giriyor. Karşılığında aldığımız ise; katliam, yıllarca bu devlete ve millete hizmet etmiş meslektaşlarımızın katledilişi ve hiçbir önlem alınamaması.

Artık yeter! Bu kaçıncı söylemimiz, bu kaçıncı hayıflanma; bitmiyor, tükenmiyor. Her gün yeni bir açıklama yapıldı bizlere; önlemler aldık, cezaları artırdık, bundan sonra olmayacak, biz sağlık çalışanlarımızın yanındayız denildi. Söylenenlere inanmak istiyoruz ama resmi rakamlara göre her gün 50 sağlık çalışanı sözlü ya da fiziksel olarak şiddete maruz kalıyor.

Bugünün geleceği dünden belliydi. Yolda saldırıya uğrayan, otoparkta şehit edilen mesleğini icra ederken dövülen önünden arkasından küfredilen meslektaşlarımız mevcuttu. Neden bir ölüm gelene kadar önünü kesmek için uğraşılmıyor? Yasa çıkartılacak ancak önlem yok. Ölüm geldikten sonra hadi 10 yıl ceza neye fayda!

Bizler yoğun bakım hastalarının başında sabahladık. Kimimiz evlendik akşamına nöbete gittik. Hayaller kurduk ancak bir cani tarafından bir saniyede katledildik. Bizler bunu mu hak ettik!

Bizler ölümün önüne geçen, hayat veren insanlar değiliz. Ne yaparsak yapalım bir yerden sonra kaderin önüne geçemeyiz ancak hastamız son nefesini verene kadar, kalbi durana kadar da başında dururuz. Elimizden geleni yaparız ve yapmaya devam edeceğiz.

Bugün derin bir yastayız ve artık yeter, bıçak kemiğe dayandı diyoruz. Değerli yaşamlar sönmesin. Bir önlem istiyoruz. Hekim, hemşire, ebe, teknisyen, idari memur, sağlık memuru, sağlık işçisi, bu ülkenin tüm sağlık emekçileri olarak; yaşanan elim olayı şiddetle kınıyor, tekrarlanmaması için önlemlerin alınması, zorunlu ceza ve idari uygulamaların aciliyeti konusunda tüm ilgileri göreve davet ediyoruz.”

Diğer taraftan, tüm Türkiye’de hekimlerin bugün ve yarın iş bırakacakları, Akşehir Devlet Hastanesi’nde yapılan açıklama sonrasında da Acil Servis dışında hasta kabul edilmediği öğrenildi.