Milli Bayramlar Özel

Yıl 1922, Kurucu Liderimiz ATATÜRK’ün Başkomutan olarak ordunun başında, Dumlupınar’da zaferlerle sonuçlanan Büyük Taarruz’u ve sonuncunda düşman birliklerinin ülkeyi terk etmesi üzerine kutlanan bayramdır 30 Ağustos Zafer Bayramı.

Ne kadar basit ve soğuk bir anlatım oldu. Farkındayım.

Şöyle ki; son on beş yıldır milli bayramlarımız soğuk ve duygusuz geçiyor! Ben sizleri, tarihte küçük bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Özellikle o zamanları hiç yaşayamamış, yaşı çok küçük, hatırlamayan ve hiç yaşatılmamış olanlar için.

İlkokul yıllarım 90’ların sonu. Gelmesini dört gözle beklediğimiz günler vardı. Bunların en güzideleri de milli bayramlardı. Neden?

Öyle büyük bir coşku yaşanır ve yaşardık ki! Nasıl?

Okul içerisinde ve gerek meydanlarda gerekse stadyumda müthiş etkinlikler düzenlenir; cadde ve sokaklar Bayrak ve ATATÜRK posterleri ile süslenirdi. Etkinlikler?

Bizler, okul kapı ve pencerelerini Bayram gelmeden bir hafta kadar öncesinden ATATÜRK resimleri ve Bayraklarla süslerdik büyük bir şevkle. Sınıf sınıf piyesler hazırlanır, ülke çapında şiir yarışmaları düzenlenir, ben de illaki katılırdım.

Liseli ağabeylerimiz, tıklım tıklım dolu statta geçit törenleri ile başlar, müthiş koreografilerle devam eder, sonra cimnastik şov başlardı. Benim en çok sevdiğim etkinlik, tahminen 10 katı bulan kulelerdi. En yukarıdaki ağabeyim, koyunundaki Bayrağı çıkarır ve sallar sallamaz büyük bir alkış yağmuru kopar, herkesin tüyleri diken diken olurdu. Coşkudan ağlayanları da görürdünüz. Tabi sizin yanağınız da ıslanmamışsa!

Bunlar benim hatırlayabildiklerim! Bak yine gözlerim dolu dolu oldu!

Şimdi sizler anlatın küçüklerim! Büyükleriniz, en büyükleriniz sizlere Milli Bayramlarımızda hangi etkinlikler ile o coşkuyu yaşatıyorlar?
...
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.