Osmanlılar döneminde, Tanzimat’a kadar, sarayların ve devlet yapılarının bakımına, onarımına, haremin giderlerine ve aylık işlerine bakmakla yükümlü devlet görevlisine ŞEHREMİNİ denilirmiş.

Resmi binaların inşa ve tamirinde; Şehremini ile Mimar Başı beraber çalışırlarmış. Ancak Şehremini, görevi olmadığı halde inşaatın yapımına da karıştığı için, bu durumu engellemek üzere her iki görev 1831’de birleştirilerek EBNİYE-İ HASSA MÜDÜRLÜĞÜ kurulmuş. Günümüzde şehremanetinin başında bulunan kimseye Belediye Başkanı diyoruz. Akşehir Belediyesi’nin kuruluş tarihi ise 1854.



Demek ki Belediye Başkanları, yönettikleri şehrin her şeyinden sorumlu olmayı, bizzat kendileri istemişler. Devlet yapılarının onarımından sorumluysak, inşaatın yapımına da karışırız demişler. İnşaatın yapım ihalesini Belediye olarak biz veririz, onarımın nasıl yapılacağında da söz sahibi oluruz diye düşünmüşler. Liyakatlı insanlarla çalıştıktan sonra, doğrusu da budur bence.



Bir Belediye Başkanı; yaşadığı şehrin sorunlarını belirler, çözümleri öncelik sırasına koyar, halkın, Sivil Toplum Kuruluşları’nın, işin erbabı olan meslek kuruluşlarının görüşlerini alır, böyle yaparak doğru projeler üretir ve projelerini masanın üzerine sererek halktan oy ister. Seçildiği zaman da;  o projeleri bir bir hayata geçirir. Böylece şehir ve o şehirde yaşayanlar rahat nefes alır, yaşam kalitesi artar, ekonomi canlanır, canlıysa şaha kalkar.



Belediye Başkanı da tekrar aday olur, tekrar seçilir. Bazı partiler ‘’Sen çok seçildin, bir ara ver; sonra tekrar seçilirsin’’ der. Başkan bu görüşe katılıyorsa ara verir, yok katılmıyorsa gider başka bir partiye katılır, bu defa da o partiden seçilir. Yani tekrar tekrar Başkan olmanın değişik yolları bulunur. Halk istedikten sonra, gerisi kolaydır.



O halde; yeni adaylar projeleriyle, mevcut başkanlar ise, seçilmelerini sağlayan projelerin ne durumda olduğuna bakılarak değerlendirilir. Gözlemlediğimiz kadarıyla Konya ilçelerinin Belediye Başkanları; seçilirken sundukları projeleri elden geldiğince gerçekleştirmişler ve tekrar aday olmak niyetindeler. Henüz pek fazla yeni aday olmayışına bakılırsa; bazı projeleri neden bitiremediklerini eğrisiyle, doğrusuyla anlatıp, hangi sorunları mutlaka ve ivedilikle çözeceklerini de bir an önce paylaşırlarsa, şansları hiç de az değil.



Bir an önce diyoruz çünkü yanlış anlamadıysak; seçimlere 8 ay var ancak adaylar çok daha önce belirlenecek ki; seçime kadar sıkıca çalışsınlar. Demek ki önce adına yarışacakları partiyi, sonra halkı ikna edecekler.



Allah kolaylık versin.