Rusya, Osmanlı Devleti ile yapılan ilk savaştan bu yana (1676-1681) ülkemiz coğrafyasındaki etkisi ve önemini hiçbir zaman kaybetmedi. Osmanlı'nın son 250 yılına baktığımız zaman Rusya ile savaşılmayan bir padişah dönemi bile yok. Ancak Abdülaziz döneminde sadece bir yakınlaşma çabası söz konusudur.Abisi Sultan Abdülmecit ise babasından aldığı devleti yaşatabilmek için sığınılacak yegane devleti İngiltere olarak görüyordu. Dönemin  Avrupa Konseyi Birliğine katılmak için yapmadığı fedakarlık kalmamıştır. Sinop Baskınında Rusların Osmanlı Donanmasını yakması ve 2700 askerin  şehit edilmesi yine Avrupalı devletlerin rızasını kazanabilmek içindi. Zira bu olaydan sonra İngiltere ve Fransa'ya Kırım savaşına katılmak için fırsat doğmuştu.  Kırım savaşından sonra Osmanlı Devleti, Paris Konferansında Avrupa Devleti sayılmış ve toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin garantisi altına alınmıştı.Padişah Abdülmecit Sinop Baskınında ölenlerin anısına yaptırdığı madalyada "Senin için öldük Avrupa" yazdırmayı da ihmal etmemiştir.Abdülmecid'in genel politikası Batı yönlüydü. Ondan sonra gelen padişah Sultan Abdülaziz'de öyle. Ancak dış borçlar kabarmıştı. Ekonomi her alanda çökmüş, devlet iflasın eşiğine gelmişti. Sultan Abdülaziz tahta geçtiğinde 25 milyon altın lira olan dış borç onun döneminde 250 milyon altın lira olmuştu.Devlet artık memur ve subay maaşlarını ödeyemez hale gelmişti. Buna mukabil Abdülaziz Avrupa'dan borç almak istiyordu. Ancak Avrupa, yıllık geliri dahi borçlarını kapatmaya yetişmeyen bir devlete borç vermek istemiyordu. Öyle ya günümüzdeki herhangi bir banka şubesi bile aylık gelirinden fazla borcu olan bir insana borç vermez. Tüm bu etkenler Abdülaziz'in Batı'dan kopmasına ve Rusya'ya yanaşmaya başlamasına ön ayak olacaktı. Evvela Rus yanlısı bir Paşa olan Nedim Paşa'yı  Sadrazam yaptı. Daha sonra Ruslar'dan borç alması için görüşmelere gönderdi. Ruslar Osmanlı'ya borç vermeyi kabul ettiler. Ancak Abdülaziz'in bu eylemi Batı tarafından hoş karşılanmadı. Abdülaziz askeri harp okulu öğrencilerinin başlattığı protestoların kıvılcımı sonucu darbe ile tahttan indirilmiş ve bilekleri kesilerek, intihar süsü verilmiş halde bulunmuştur. Rusya'ya yakınlaşmasının bedelini canıyla ödemiştir.Bu olaydan 80 küsur yıl sonra aynı olay yeniden tekerrür etti. Bu sefer aktör dönemin başbakanı Adnan Menderes'ti. Tarihi incelediğimiz zaman her ne kadar da Amerikancı politika Menderes zamanında başlamamış ise de onun döneminde zirvelere ulaştığını görüyoruz. En büyük kanıtı Kore'ye asker göndermemiz ve NATO'ya girmemiz. Ancak Menderes ile ABD'nin ilk ayrı düştüğü yılın 1955 olduğunu görüyoruz. Menderes ABD'den borç talep ediyor ancak Amerika borç vermeyi kabul etmiyor. Sinirlenen Menderes gazeteciler cemiyetine şu demeci veriyor: " Çin ve Rusya ABD'yi geçecek. Zira ABD, tüketimci, ötekiler yatırımcı. Yüzde 30 yatırım yapıyorlar"(Cengiz Özakıncı- Türkiye'nin Siyasi Tarihi- sf:85)ABD'yi Sovyet Rusya karşısında eleştirmiştir. Çok geçmeden Rusya ile yakınlaşmalar başlamış, karşılıklı elçilik ziyaretleri yapılmıştır. Sovyet Rusya Türkiye'ye 1960 yılında borç vermeyi kabul etmiştir. Ancak bu olaydan kısa bir süre sonra Menderes tıpkı Sultan Abdülaziz'de olduğu gibi önce üniversite öğrencilerinin protestosu ile başlayan kıvılcım sonrası 27 Mayıs darbesi gerçekleşmiş ve asılarak idam edilmiştir.Aradan 55 yıl geçmesine rağmen durumun değişmediği görülüyor. Türkiye Cumhuriyeti hükumetleri ne zaman Rusya ile yakınlaşsalar başlarına mutlaka bir bela gelmekte. Erbakan döneminden beridir bu böyle. Rusya ile aramızda sürekli olarak kriz olmasını isteyen ABD, Fetö ayağı ile iki ülke arasını bozmak için elinden geleni yapmıştır. Evvela Rus uçağı düşürülmüş ve iki ülke savaşın eşiğine gelmiştir. Daha sonra ilişkilerin normalleştiği sıralarda 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleştirilmiştir. S-400 füzelerin alımını da kabullenemeyen ABD, Suriye üzerinden Türkiye'nin çıkarlarına aykırı politikalar yürütmüştür.Osmanlı'da Abdülaziz, Cumhuriyet'te Menderes ve diğer hükumetlerin Rusya ile yakınlaşması Batı tarafından cezalandırılmış yada cezalandırılmak istenmektedir. Tabiri caiz ise Rusya'ya yanaşan yanmakta...