Yakın’ın açıklaması şöyle; “Ülke olarak çok sıkıntılı bir dönemden geçmekteyiz. Döviz kurlarında yaşanan son olayları yalnızca bir papaz olayına indirgemek ve dış güçlerin oyunu olarak görmek, gerçeklerle yüzleşmemek için geliştirilen bir savunma mekanizmasıdır. Alınan kredileri, geri dönüşüm sağlayacak yatırımlarda değerlendirmek yerine, beton ekonomisini ekonominin direği yaptık. Dış ticaret açığımız her geçen yıl artarken, dış borçlarımız zirve yaparken maalesef ekonomimize yön veren odalarımızdan, birliklerimizden, akademisyenlerimizden, basın yayın kuruluşlarımızdan ciddi olarak eleştiren, uyaran bir yaklaşım görülmedi. Yapılan samimi ciddi uyarılar da dikkate alınmadı, uyarılar görmezlikten gelinerek yanlış uygulamalara devam edildi. Doğru veya yanlış demeden her yapılan alkışlandığından yapılan borçlanmanın bir gün geri ödeneceği hiç düşünülmedi. Ekonomik olarak güç kaybeden ülkemizin bu en zayıf noktasından üzerimize çullanmak, kabaran emperyalist iştahlarını gerçekleştirmek isteyenler harekete geçmişlerdir. Türkiye’yi ekonomik krizle teslim almak istemektedirler.’’
Yapılması gerekenin; hamasi nutuklar atmak değil, gerçeklerle yüzleşmek, yeni bir milli ekonomi politikası geliştirmek olduğunu belirten Yakın, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı; ‘’Yerli ve yabancı yatırımcı için güven ortamını tesis etmek zorundayız. Yurt dışındaki bankalarda parası bulunanlar paralarını getirerek halka örnek olmalıdır. Beyin gücümüze değer verilmeli, beyin göçü engellenmeli, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız modern bir şekilde harekete geçirilmelidir. Dövize olan ihtiyacı azaltacak, ihracatı ithalatın üzerine çıkartacak, bilim ve teknoloji üretecek, üretimi artıracak, devlet harcamalarındaki israfı yok edecek çözümler üretilmelidir. Milli ekonomi, Batı’nın da Doğu’nun da faizli kredisi ile kurulamaz.
Kendi kaynaklarımıza dönülmeli, Sevr ve Düyun-u Umumiye meraklılarına fırsat verilmemelidir. Milletimiz yaşayacak, emperyal niyet taşıyanların iştahları kursaklarında kalacaktır. "
