Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklamaya göre; Eylül ayı işsizlik oranı yüzde 11,4. Bu oranın rakamsal karşılığı 3 milyon 749 bin kişi demek. Genç nüfusta işsizlik oranı ise yüzde 20’den 21,6’ya yükselmiş durumda. Bir diğer önemli veri ise kayıt dışı çalışanlarla ilgili. TÜİK’e göre bu oran yüzde 33,8. SGK havuzundan emeklilere ödenecek maaşların, havuza akması gereken primlerle karşılanması gerektiği düşünüldüğünde; kayıt dışı çalışanlardaki bu yüksek oranla bunun çok zor olduğu görülebiliyor. Prim toplayamayan SGK’nın çözümü emeklilik yaşını uzatmakta araması ise, Emeklilikte Yaşa Takılanlar gibi sosyal sorunlara yol açıyor.
Yine TÜİK tarafından açıklanan sanayi üretim endeksi de endişe verici. Ekim ayı endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,9 oranında düşerken, geçen yılın aynı ayına göre azalma ise yüzde 5,7 olarak gerçekleşmiş.
2017 yılında devlet tarafından toplanan gelir vergisi üzerinde yapılan bir çalışmanın sonuçları ise, çalışanların sırtındaki vergi yükünü gözler önüne seriyor. Tespitlere göre; gelir vergisinin yalnızca yüzde 4’ü beyanname yolu ile toplanırken, yüzde 93’ü kaynaktan kesinti ile yani bordrolu çalışanların gelirinden direk tahsil edilmek suretiyle hazineye aktarılmış.
Bütün bu veriler üst üste konulduğunda; istihdamın artması, bunun kayıt dışı değil SGK’lı çalışan sayısı artırılarak yapılması ve vergi dağılımında daha adil uygulamalara geçilmesi gibi tedbirlerle sonuç almayı gerektiren bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Ekonomimizin rayına oturması, üretim çarklarının sağlıklı dönmesinden geçiyor.
