AK Parti Konya Milletvekili Dr. Mustafa Baloğlu, Yoksullarla Dayanışma Haftasında YOYAV Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı Kültür Merkezi’nde konuşma yaptı


Baloğlu, 12-18 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen “21. Yoksullarla Dayanışma Haftası” etkinliklerinden “Yoksullarla Mücadelede Kardeşliğin Yeri” adlı seminerde “İnsan insanın Kurdu değil, yarenidir” konulu bir bildiri sundu.


14 Aralık 2013 Cumartesi günü Yoyav Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerde yaptığı konuşmada Baloğlu, tüm insanlığın ve ülkemizin en temel sorunlarından bir olan yoksulluğun toplumsal huzuru bozan bir sosyal probleminde kaynağı olduğunu anlattı ve sözlerine şu şekilde devam etti:


“Teknolojik ve sosyal gelişmelere rağmen dünya, açlıktan, susuzluktan, en temel ihtiyaç maddelerinin ya da sağlık ürünlerinin bulunamamasından dolayı hayatlarını kaybeden insanların trajedisini yaşıyor. İşin asıl acı yanı ise, yoksulluk nedeniyle yaşanan ölümlere çare bulamayan insanlığın öldürmek için tasarlanan silahlara harcadığı yüksek paralardır. Milyonlarca insanın açlıktan ölmesine asgari duyarlılığı göstermekten uzak olan bazı ülkeler, trilyonlarca dolar harcayarak insan öldürmek için son teknoloji silahlar üretmektedir. Bu acı olduğu kadar korkunç bir çelişkidir. Bir tarafta hesapsızca tüketilen kaynaklar, diğer tarafta kaybolan hayatlar. Aslında bence üzerinde en çok düşünülmesi gereken konu, insanlığın bu vicdanları yaralayan duyarsızlığıdır. Dünya nimetleri, hepimizin ortak malıdır. Bizi yaratan Yüce Allah bizim rızkımızı da bizimle beraber var etmiştir. Ancak açgözlü insanoğlu sahip olduğundan daha çoğunu isteyince işte o zaman başkasının malına, rızkına göz dikiyor. Savaşlar, istilalar, sömürgeler işte bu aç gözlülüğün bir ürünüdür.”


Yoksullukla ilgili gerçekleri gözler önüne serdikten sonra Türkiye’de hükümetin yoksullukla mücadele politikalarına da değinen Baloğlu, şunları söyledi:


“Türkiye 2002 yılından bu yana yoksullukla mücadelede çok önemli mesafeler kat etmiştir. Öyle ki Türkiye’nin ekonomik büyüme hikâyesi birçok ülke için örnek olurken, uluslararası kurum ve kuruluşlar bu başarılı ve muazzam performansı yakından izlemişler, Ekim 2013 raporlarında ülkemizden övgüyle bahsetmişlerdir. Bakınız Dünya Bankası, “Ülke Programının Görünümü” isimli çalışmasında Türkiye için şu ifadeleri kullanıyor, aynen aktarıyorum; 2001 krizi sonrasındaki hızlı ekonomik büyüme ile birlikte, Türkiye’nin sosyal sonuçlarında iyileşme kaydedilmiştir. 2003 yılında yüzde 23 olan yoksulluk oranı 2011 yılında yüzde 8,7’ye düşmüştür. Refahın diğer boyutlarında da önemli ölçüde iyileşmeler kaydedilmiştir ve Türkiye anne ve bebek ölüm oranları ile ilgili Binyıl Kalkınma Hedeflerine (MDG) şimdiden ulaşmış durumdadır. Hükümet, refah yardımı alanların yoksulluktan kurtarılmasına yönelik olarak tasarlanan entegre bir sosyal yardım sistemi geliştirmiştir. Son yıllarda sosyal yardım harcamaları hızlı bir şekilde yükselmiştir (2012 itibariyle GSYH’nın yüzde 1,43’ü), ancak yardımların miktarı daha da arttırılabilir; faydalanıcıların hane halkı tüketimlerinin sadece yaklaşık yüzde 20’si sosyal yardım transferlerinden karşılanmaktadır. Sosyal yardım programları arasındaki koordinasyon geçmişte sınırlı ölçüde olmuştur. 2011 yılında, merkezi yönetim tarafından sağlanacak tüm sosyal yardımların sorumluluğu yeni kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde başarılı bir şekilde birleştirildi. Hükümet, yardımların daha etkili bir şekilde hedeflenebilmesi amacıyla tek bir gelir testi uygulamasını içeren yeni bir Entegre Sosyal Yardım Bilgi Sistemi uygulamaktadır. Sosyal yardım sistemi ile İŞKUR tarafından uygulanmakta olan aktif işgücü piyasası politikaları arasındaki bağlantılar güçlendirilmektedir.”


Sunumunda Türkiye’nin son 12 yılda AK Parti iktidarında hem içerde istikrarı ve huzuru sağlamış olduğunu hem de dışarıda güçlü bir ülke konumuna geldiğini belirten Konya Milletvekili Dr. Mustafa Baloğlu, Türkiye’nin güçlü ekonomisi ve istikrarlı demokrasisiyle herkesin gözünün üzerinde olduğu bir ülke olduğunu anlattı.


Baloğlu sözlerini bitirirken bu toplantı vesilesiyle tüm insanlığa medeniyetlerden süzülerek günümüze gelen ulvi bir davranışı, “paylaşmayı” öğreten tüm hayırsever insanları tebrik etti ve 21. Yoksullarla Dayanışma Haftası’nı düzenleyen YOYAV’ın bu çalışmalarını önemsediğini ve herkese örnek olmasını dilediğini söyledi.