AK Parti Akşehir İlçe Başkanı Abdullah Bahadır Örs, “Darbeci zihniyet, milletin karşılarına çıkacaklarını hesap etmedi"


Akşehir Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 59. İlçe Danışma Meclisi’ne AK Parti Konya Yönetim Kurulu Üyesi ve İlçe Koordinatörü M. Kemal Avcıoğlu, İlçe Başkanı A.Bahadır Örs, Belediye Başkanı Salih Akkkaya, İl Kadın Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Kocalar ve Hülya Gül, İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Nevzat Özçelik, Yönetim ve Meclis üyeleri, Kadın-Gençlik Kolları Başkanları ve yönetimleri, Mahalle Başkanları ve partililer katıldı.


 


59. Danışma Meclisi’nde Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, Akşehir’e yapılan ve yapılacak olan yatırımları sunum eşliğinde katılımcılara aktardı. 


 


Basına açık bölümde gündeme yönelik önemli açıklamalarda bulunan AK Parti Akşehir İlçe Başkanı Abdullah Bahadır Örs, “Darbeci zihniyet, milletin karşılarına çıkacaklarını hesap etmedi" dedi.


 


Açıklamasına taziye sözleriyle başlayan Başkan Örs, “Ekim Ayı içerisinde Diyarbakır İlçe Başkanımız Deryan Aktert ve Van Özalp İlçe Başkan Yardımcımız Aydın Muştu hain terör örgütü mensupları tarafından öldürüldü. Onlar Ak davamızın Ak şehitleri olarak âhirete göçtüler. Kendilerine bir kez daha Cenabı Allahtan rahmet kederli ailelerine sabrı Cemil niyaz ediyorum” dedi. 


 




“2023 HEDEFİNE EMİN ADIMLARLA İLERLİYORUZ”





 



“Bugün Cumhuriyetimizin İlanının 93.yılını hep birlikte büyük bir sevinçle, gururla ve mutlulukla kutluyoruz” diyen Başkan Örs, “Sevinçliyiz; çünkü Cumhuriyetimizin İlanının da 100.yılı olan 2023 hedefine doğru emin adımlarla ilerlemekteyiz, Gururluyuz; çünkü ecdadımıza yakışır bir davranış ve tarihimizden aldığımız güçle mücadelemizi sürdürüyoruz, Mutluyuz; çünkü özellikle 15 Temmuz tarihinde, küresel bir güç haline gelen ülkemizin mensupları olarak karşımıza çıkan hainlerin planlarını hep birlikte tersine çevirmeyi başardık” sözlerine yer verdi. 


 


“MİLLETİMİZİ HESAP EDEMEDİLER”


15 Temmuz gecesine yönelik değerlendirmelerini şiirsel olarak anlatan Başkan Örs, “Temmuzun ortası idi, gündüzün sıcağı belli ki geceye yansımıştı. Sırtımdan hafifçe terin yürüdüğünü hissetmiştim. Televizyonda sürekli hava durumu raporu. Belli ki hava bozulmuştu güzel Ülkemde.




 



Küçük kızım bacağımdan asılıyor "ne oldu Baba ne oldu" diyordu. "Gitmem lazım" kızım dedim ve ayrıldım evden ahaliyle helalleştikten sonra Herkes şaşkındı. Sokak aralarındaki düğünlerden gelen davul sesleri kulağımı tırmalıyordu. Darbeyi görenler, yaşayanlar daha bir farklı idi bu gece, Tecrübe işte darbe tecrübesi. "Şahadet bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara" diyenler gelmişlerdi çoktan gelecekleri adrese... Yuvada hüzün değil coşku vardı adeta, gelenler zaten gitmeyi, götürülmeyi en başta mücadeleyi göze alanlardı.




 



Bir genç hafiften yaklaştı "geliyorlarmış sizi de götürecekler isterseniz siz kendiniz inin aşağıya" derken, cılız bir ses de TRT spikerinin açıklaması sonrası "bitti artık..." diyordu. Her bakış birçok manayı barındırıyordu bünyesinde o gece "geçmiş olsun başkan, yaşında pek genç" diyordu bir bıyıklı amcanın bakışı... 




 



Banka kuyruğunda acaba bana da kalacak mı telaşıyla kafasını bankomat ekranına uzatanlar, Makarna almak için birbiriyle adeta yarışanlar, yiyemeyeceği kadar ekmeği o gece alıp sonrasında bayat bayat yemek zorunda kalan zavallılar...


Onlar sonradan en önde bayrak sallayanlar takımının as oyuncuları oldular!




 



"Dava samimi ile sahteyi, dalkavuk ile Gönül adamını, lejyoner ile mücahidi ve Edepli ile edepsizi birbirinden ayırır" diyordu bir fikir adamı. 




 



Herkes Reis'i merak ediyordu. "Halkın gücünün üstünde bir güç tanımadım" diyen Korkusuz Adamı. Acaba nerede hangi durumda idi. Ve beklenen Çağrı geldi telefonun diğer ucundan "Milletçe meydanlarda toplanalım" Millet meydanlara aktı adeta. 




 



Havaalanları, Boğaz köprüsü, Kızılay, Gölbaşı, Çengelköy, Saraçhane, Kazan, Marmaris... Yeni Türkiye ideali olanlara karşı duran, sözde siyasetle işi olmayan din tüccarları sahnede idi. Hiç inmediler ki sahneden, yaklaşık yarım asırdır ilmik ilmik dokudular adeta güzel ülkemizin her bir hücresini Ancak bu kez tank, bomba, silah... Milletin paralarıyla alınan silahlar millete doğrultulmuştu Milletin Meclisini bombalayanlar neden milleti bombalamasın ki "Nasıl olsa Dünya'nın birçok ülkesinde varız gerekirse Türkiye'yi feda ederiz" demişlerdi ve feda ediyorlardı bu Aziz Vatanı... 




 



Kuş avlar gibi Boğaz Köprüsünün ayaklarından ateş eden hainler, özel aracı ile giden vatandaşın üzerine tankı doğrultup oracıkta o masum insanları ezenler... Ama hesap edemedikleri bir şey vardı. Bu millet Vatanı ve Bayrağı uğruna her şeyini vermeye hazırdı. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır dedi. Genci yaşlısı, kadını erkeği, her görüşten insanı sahip çıktı ülkesine ve Reisi Cumhur'una. Bir milletin kurtuluş destanı böyle yazılıyordu” sözlerine yer verdi. 


 


“KİMSE MAĞDUR EDEBİYATI YAPMASIN”


 


FETÖ/PDY Örgütüne yönelik operasyonlarda görevinden ihraç edilen, göz altına alınan ve tutuklanan vatandaşlara yönelik açıklama yapan Örs, “Doğu Almanya ile Batı Almanya birleştiğinde Doğu Almanya istihbaratına mensup 500 bin kişi işinden atılmıştı. Bugün verilen mücadele sıradan, basit bir mücadele değil. Haine merhamet millete ihanettir sözünü aklımıza kazıyalım! Bugünlerde hain kelimesini kullanması gerekenler, bu kelimenin yerine mağdur kelimesini kullanıyorlar. Herhalde bu iki kelimeyi karıştırıyorlar. Kimse mağdur edebiyatı yapmasın, esas mağdur birileri var ise 246 şehidimiz ve 2194 gazimizin aileleridir diyor Sn. Cumhurbaşkanımız. Seçim zamanlarında kapı kapı dolaşıp hain, hırsız, ülkeyi satıyor biz dini bir cemaatiz ama bize saldırıyor diyen siz değil mi idiniz? Şimdi kalkmış mağduruz diyorsunuz.” ifadelerine yer verdi. 


 


“ÜMMETİN YETİMLERİ BİZE EMANET”


 


İkinci İstiklal Mücadelemizi verdiğimiz 15 Temmuz günü şehit olan 246 vatan evladından birisi idi Halil Kantarcı” diyen Başkan Örs, Kantarcı’nın geriye 9 aylık Ömer Tarık, 2,5 yaşındaki Zeynep Serra ve 9 yaşındaki Ali Cihad’ı emanet bıraktığını belirtti. Halil Kantarcı’nın 28 Şubat döneminde tıpkı 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi ön saflarda savaşan ve hakkı savunduğunu ve henüz lise ikinci sınıf öğrencisi iken 16 yaşında hapsedildiğini söyleyen Örs, “İdam ile yargılanan ve ceza evinde işkenceler gören Halil Kantarcı tüm bu zulümlere rağmen davasından asla taviz vermedi.9 yıl süren yargılamanın ardından suçsuz olduğu anlaşılınca beraat etti. Hapishaneden çıktıktan sonra da davası için mücadeleye devam eden Halil Kantarcı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Çengelköy’de açılan ateş sonucu şehid edildi. Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde yaptığı bir konuşmasında gençlere hitap eden Halil Kantarcı, “İnşallah sizler de birer şehid adayısınız, biz de ömrümüzün sonuna kadar bu şekilde yaşamaya niyetliyiz.” demişti. Şahadetinden kısa bir zaman önce arkadaşları ile yaptığı bir görüşmede, bir yetimhane yaptırma fikrini paylaşan Halil Kantarcı’nın hayalini gerçeğe dönüştürmek için Sadakataşı Derneği ve Halil Kantarcı’nın arkadaşlarının öncülüğünde başlatılan projeye 9 Sivil Toplum Kuruluşu daha destek veriyor. Yetimhane Sri Lanka’nın Watadeniya bölgesinde yaptırılacak. Ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı ve yetim oranının yoğun olduğu bölgede medrese eğitimi problemi çocukların Kur’an ve dini eğitim ile geç tanışmalarına neden oluyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle de yetimhane inşaatları yapılamıyor. Proje sonucunda toplamda yaklaşık 350 m2lik bir alana yapılacak yetimhane iki kattan oluşacak ve yetimhanede 40 yetim kalabilecek. Gaziantep'ten de Osman isminde bir amcamız Türk Kızılay’ının, düzenli kan bağışından dolayı kendisine verdiği altını yetimhane için bağışladı ve Hayırsever Osman Amca altının yanına bıraktığı notta, 'Yaklaşık 10 yıl kan vererek aldığım bu madalya evimin vitrinini süsleyeceğine Halil Kantarcı kardeşimin adını taşıyan yetimhaneye varsın. Bir yetimin ayak bastığı eşiğinde taş olsun. Bu şeref bana yeter. Ümmetin yetimleri bize emanet.' yazmış." Ümmetin yetimleri bize emanet kıymetli dava arkadaşlarım, Allah'a emanet olun” ifadeleri ile sözlerini tamamladı.


 


İlçe Koordinatörü M.Kemal Avcıoğlu da teşkilat çalışmaları hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulunurken Nisan-Mayıs aylarında referandumun olabileceğini ve bu süreçte özellikle sandıklarda görev alacak olanlarla ilgili çalışmalara şimdiden başlamakta fayda olacağını belirtti.


 


Daha önce katılması beklenen Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu'nun 29 Ekim programları sebebiyle katılamadığı 59. İlçe Danışma Meclisi’nde Kadın Kollarının faaliyet sunumunun ardından “15 Temmuz” adlı video çalışması sunuldu. Dilek ve temennilerin ardından toplantı sona erdi.