Konya Şeker; bir yandan pandeminin yarattığı olumsuzluklarla bir yandan da kuraklıkla mücadele eden üreticiyi bu bayram öncesinde de desteksiz bırakmadı. Ödenen avansla üreticinin çapa ve sulama masrafları için destek vererek gönlünce bir bayram geçirmesi için üzerine düşeni yapan Konya Şeker, öte yandan piyasaya çıkacak nakit para miktarıyla çarşı pazarın hareketlenmesine de vesile oldu.

Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk; pandemiyle mücadelede belli bir mesafenin alındığı, aşılamada yakalanan başarıyla da hayatın kısmen de olsa normalleştiği bir süreçte olduğumuzu söyledi. Konuk, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Ümit ediyoruz ki kısa sürede hem ülkemiz hem bütün dünya salgından kurtulacak ve herkes işine gücüne, evlatlarımız okuluna, konu komşu eş dost birbirine rahatça gidebilecek. Ekonomide, ticarette tekrar canlılık yaşanacak. Umudumuz bu yönde.

Dünya küresel ama zorluklarla mücadele milli bir mesele

Her şey normalleştikten sonra unutmamamız gereken hususlar var. Birincisi, nasıl ki küreselleşmiş bir dünyada fırsatlar, değerlendirebilenler için dalga dalga yayılıyorsa sıkıntılar ondan da hızlı yayılıyor. Bugün inşallah üstesinden geleceğimiz sıkıntıların başka şekilde karşımıza çıkmayacağının garantisi yok ve biz bu süreçte şunu öğrendik; dünya küresel ama zorluklarla mücadele milli bir mesele. O nedenle sağlıkta, güvenlikte, özellikle de gıdada kendi kendine yetebilmek hayati önemdedir.

Yaşadık gördük; sağlık sisteminin yetersiz olduğu ülkelerde hastalar kaderine terk edildi. Yine yaşadık gördük; sağlık malzemeleri, dezenfektan gibi salgınla mücadelede kilit ürünler için ülkeler korsanlık yaptı, uluslararası ticaret kurallarını rafa kaldırdı. Keza yaşadık gördük; salgın başlayınca insanların aklına ilk olarak gıda stoklamak geldi, ilk boşalan market rafları gıda reyonları oldu. Üretici ülkelerin birçoğu tarım ürünleri ihracatını yasakladı ya da sınırlandırdı. Tarım ürünlerinin fiyatları tüm dünyada görülmemiş seviyelere çıktı. O nedenle feraha çıktığımızda yaşananları unutmayacağız ki bir daha karşımıza çıktığında aynı sıkıntıları yaşamayalım.

Hiçbir güzel söz, desteğin yerini tutamaz

İkinci unutmamamız gereken husus; dünyada çoğu ülkenin bir yandan pandemi ile mücadele ederken bir yandan da yetersiz besleme ile mücadele ettiğidir. Ülkemizin, pandeminin zorluklarının üstüne gıda sıkıntısı çekmeden bu süreci atlatmasını sağlayan ise salgına rağmen çifti çubuğu ihmal etmeyen, işine dört elle sarılan Türk çiftçisidir. Gelecekte de karşımıza çıkabilecek ve dünyada ticareti etkileyebilecek savaş, salgın, gerginlik her türlü küresel çarkların dönmesini engelleyecek krizlerde gıda güvenliğimizin teminatı yine Türk çiftçisidir ve Türk çiftçisinin ülkemiz için gıdada daha güçlü bir tahkimat yapması için yapmamız gereken tek şey dille bolca takdir edilen üreticiyi elle de desteklemektir. Yani övmek, teşekkür etmek bir erdemdir ancak hiçbir güzel söz; üreticinin finans sorununa çare bulacak çözümler üretmenin ve girdilere uygun şartlarda erişmesini sağlayacak adımları atmanın, kuraklıkla boğuşurken tarlasına su akıtmanın, ürettiği ürünü ederinden satacağı pazarlama organizasyonlarını kurmanın yerini tutamaz.

Hiçbir ticari başarı, insanların hayatına pozitif manada dokunmanın yerini tutmaz

Kurumların da insanlar gibi karakteri olur, insanların karakteri insanlarla ilişkilerinden kurumların karakteri yaklaşımlarından, duruşlarından belli olur. Nasıl ki gündelik hayatta bir yaraya merhem olmayan insanlar olduğu gibi halden anlayan insanlar varsa, iş dünyasında da bilançolarından başka şeyi gözü görmeyen ticaretlerinden başka kaygıları olmayan şirketler olabileceği gibi halden anlayan, hayatın içinde, bilançolarındaki başarıları kadar iş yaptığı insanların hayatını kolaylaştırdıkları ölçüde kendini başarılı sayan kurumlar da olur. Hatta bazı kurumların yani Konya Şeker gibi şirketlerin ise yatırımlarının, ticaretlerinin gayesi bizatihi temsil ettiği insanların hayatını kolaylaştırmak, onların işini büyütmektir. Konya Şeker ve onun gibi kurumlar için hiçbir ticari başarı insanların hayatına pozitif manada dokunmanın yerini tutmaz.

Bayram huzurunu üreticinin hanesine ulaştırmak zorundayız

Malum önümüz Kurban Bayramı. Bayramda üreticiler de her meslekten, her işten vatandaşımız gibi akrabasına, eşine, dostuna gönlünce ikramda bulunmak, çocuklarını, ailesini sevindirmek ister. Yani bu gönlünce olmasa bile yeterince harcama yapabilecek bir bütçe gerektirir. İçinden geçtiğimiz günler üreticinin gelirinin ya olmadığı ya cüzi miktarda olduğu günler. Çünkü tarladaki birkaç ürün hariç henüz hasadın yapılmadığı, yapılsa, satılsa bile üreticinin henüz parasını alamadığı günler. Öte yandan birçok ürün için üretici hala masraf yapmaya devam ediyor. Çapaydı, sulamaydı, ilaçtı, gübreydi, elektrikti, mazottu hepsi gider demek. Bu giderleri yani hem tarladaki masrafları hem bayram harcamalarını kendi imkanlarıyla karşılayabilecek üreticilerimiz elbette vardır. Ama biz, halden anlayan bir kurum olarak masraf ve harcamaların altından nasıl kalkacağından endişe eden bir üretici ortağımız bile olsa onu düşünmek zorunda, onun yükünü hafifletmek, onun hanesine de bayram sevinç ve coşkusu ile huzurunu ulaştırmak zorundayız.

Yıllardır hiçbir bayramda kenara çekilmedik. Bugün de çekilmiyoruz, bundan sonra şartlar ne olursa olsun üreticimizle yükü paylaşmaya devam edeceğiz. Çünkü kurumları kurum yapan gelenekleridir. Konya Şeker için avansın manası; üreticinin halinden anlamak, üretenin omuzundaki yükü paylaşmak, durduğu yeri korumaktır."