Bakanlığın resmi internet sitesinde yer verilen bilgiye göre; İstanbul’da ikincisi düzenlenen seminere tüm sosyal bilimler lisesi yöneticileri katılırken Prof. Dr. İlber Ortaylı, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Prof. Dr. Sadettin Ökten, Prof. Dr. Fatih Andı, Prof. Dr. M. Sabri Küçükaşçı ve Doç. Dr. Osman Sezgin gibi bilim insanları, okul yöneticileriyle bilgi paylaşımında bulunacak.

Bakan Özer, seminerin açılışında yaptığı konuşmada özetle şu ifadelere yer verdi:

“Tarihe not düşme anlamında nasıl birinci dönemde tüm öğretmenlerimize ve idari personelimize başarı belgesi verdiysek bu dönemin sonunda da tüm öğretmenlerimize, idari personelimize başarı belgesi verdik. Belki de bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tüm öğretmenlere yılda iki defa başarı belgesinin verildiği tek dönemdir.

Bakanlık olarak üç ana öncelik belirledik: okul öncesi, eğitime erişim, mesleki eğitim ve öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu olarak desteklenmesi. Bu dönemdeki tüm ana odağımız; siz öğretmenlerimizi güçlü kılmak, okullarda çok daha güçlü bir şekilde varlığınızı sürdürmek ve olanaklarınızı arttırmak için bakanlığımızın her türlü imkânını seferber ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz.

Üç önemli değişiklik yaptık: Biri, okul temelli mesleki gelişim eğitimi ki en önemlisi, bu. Okul temelli mesleki gelişim programı artık Bakanlık olarak okulların neye, hangi eğitime ihtiyaç duyduğunu biz belirlemeyeceğiz, siz değerli yöneticiler belirleyeceksiniz. Okulunuzdaki öğretmenler hangi eğitimleri almak istiyorsa onların çerçevesini oluşturacaksınız. Biz bakanlık olarak bütçesini vereceğiz. Diğeri, iyi uygulamaların görülmesi için öğrenci ve öğretmenin hareket programı. Bir diğeri de öğretmen meslek toplulukları. İstiyoruz ki öğretmenlerimizi hiç yalnız bırakmayalım. İşte bu sürecin ikinci aşamasını siz değerli yöneticilerimizle bir araya gelerek yöneticilerimize yönelik eğitimler oluşturuyor. Bizim bu dönemde en fazla yapacağımız önemli şeylerden bir tanesi okulda daha fazla bulunmak.”

Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Semineri’nin ilkini fen lisesi yöneticileriyle gerçekleştirdiklerini anımsatan Özer; “Bunun sembolik bir anlamı var. Yani biz bu zaman ve bu mekanda bulunduğumuz ilk tarih ve coğrafyada neredeyiz? Nereye doğru gidiyoruz? Burada okullarımızın rolü nedir? Hangi damardan geliyoruz? Dünyaya ne söyleyeceğiz? Sadece biz çocuklarımızı akademik olarak mı becerili, akranlarıyla, dünyadaki akranlarıyla rekabet edilebilen gençler olarak yetiştireceğiz. Yoksa bu gönül coğrafyasında farklı şeyleri var da bunlardan daha farklı şeyler söyleyebilme imkanımız var mı? İşte onunla ilgili bir dertleşme semineridir bu seminer. İstiyoruz ki sizlerle birlikte okullarımızın her türlü imkanını daha iyi noktaya taşıyacak bir vasıta oluşturalım. Bunu oluştururken de ortak bir dille bunu gerçekleştirelim.” şeklinde konuştu.