Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu’nda, Şura süresince özel ihtisas komisyonlarında görüşülen 124 maddeye ilaveten Genel Kurula sunulan 4 yeni öneri oylandı. Kalkınmada öncelikli ve sosyo ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşvikler verilmesi, madde bağımlılığıyla mücadeleyle ilgili çalışmalar yapılması ile bilgisayar, tablet gibi teknolojik aletlerde öğrencilere vergi indirimi gibi olumlu durumlar sağlanması şeklindeki öneriler kabul edildi.

Diğer bir öneri olan ve komisyonda kabul edilmemesine karşın öneri olarak Genel Kurul’a sunulduğu belirtilen “Okul öncesi öğretim programında çocuğun gelişim düzeyi dikkate alınarak din, ahlak ve değerler eğitimi yer almalıdır” şeklindeki öneri de oy çokluğuyla kabul edilen tavsiye kararları arasında yer aldı.

Söz konusu 128 madde, büyük bir bölümü oy birliğiyle olmak üzere tavsiye kararına dönüştü. Komisyonlardan gelen ve tavsiye kararına dönüşen maddeler arasında; “Okullarda ücretsiz öğle yemeği veya beslenme desteği sağlanmalı” ve “Tüm öğrencilere ders kitaplarının yanında yardımcı kaynaklar ve tamamlayıcı materyaller ücretsiz verilmeli” şeklindeki maddeler dikkat çekti.

“İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde, mesleki ve teknik eğitimden sorumlu Müdür Yardımcısı ve/veya Şube Müdürü; atölye, laboratuvar ve meslek dersleri alanından görevlendirilmeli” maddesi de tavsiye kararına dönüşen bir diğer önemli madde oldu.

Bakanlığının resmi internet sitesinde yer verilen açıklamasında, 600’ün üzerinde Şura üyesinin aktif bir şekilde sürece katıldığını belirten Bakan Özer; “Eğitimde Fırsat Eşitliği” çatısı altında Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği, Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi ve Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi alanlarında yeni yol haritalarının oluşturulacağını belirtti.

Şura’da alınan tavsiye kararları arasında ön plana çıkanlar şöyle:

*Okul öncesi eğitime kazandırılabilecek mekanların okul binası, sağlık merkezleri, belediye binaları vb. kurum binaları olması durumunda taşımalı eğitim yerine yerinde eğitim öncelikli olarak değerlendirilmeli.

*Belediyelerin kaynakları oranında öncelikle okul öncesi eğitim kurumları olmak üzere tüm eğitim kurumlarının yapım, onarım, bakım ve temizlik gibi ihtiyaçlarının giderilmesine ve okul öncesi eğitimde erişimi kolay arsa tahsisine yönelik katkıların artırılması sağlanmalı.

*37-78 aylık özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin öncelikle kaynaştırma ve bütünleştirme yoluyla eğitime katılımları sağlanmalı ve bununla ilgili gerekli tedbirler alınmalı.

*Bedensel engelli öğrencilerin ihtiyacına uygun olarak düzenlenmiş servis araçları ve uygun personelle taşıma hizmeti sağlanmalı.

*Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin gelişiminin desteklenmesi ve milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerlerin kazandırılması için kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve özel sektörle sürdürülebilir ilişkiler sağlanarak projeler geliştirilmeli, sosyal, kültürel, sanatsal, sportif faaliyetler vb. etkinlikler artırılmalı.

*Özel yetenekli öğrencileri tanılama sürecinde yaratıcılık ve/veya üretkenlik becerileri değerlendirme sürecine dahil edilmeli.

*Okullarda ücretsiz öğle yemeği veya beslenme desteği sağlanmalı.

*İhtiyacı olan öğrencilere araç, gereç ve teknik bakım, onarım desteği sağlanmalı.

*Eğitim öğretim hizmetlerinin daha etkili sürdürülebilmesi için her okulun ihtiyaçlarının karşılanmasında dezavantajlı okullar öncelenerek, okula özgü esnek bütçe sağlanmalı.

*Tüm öğrencilere ders kitaplarının yanında yardımcı kaynaklar ve tamamlayıcı materyaller ücretsiz verilmeli.

*Kırsal alandaki çocuklar başta olmak üzere öğrencilerin kültürel gelişimleri için tiyatro, sergi, müze gezisi ve benzeri kültürel faaliyetler kapsamında etkinlikler yapılmalı, gezici tiyatro, sergi vb. ücretsiz olarak düzenlenmeli.

*Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek edinimine ilişkin teorik ve uygulamalı eğitimler zenginleştirilmeli.

*İl/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde, mesleki ve teknik eğitimden sorumlu müdür yardımcısı ve/veya şube müdürü atölye, laboratuvar ve meslek dersleri alanından görevlendirilmeli.

*Mesleki ve teknik ortaöğretimde atölye ve laboratuvar öğretmenlerine, ihtiyaç halinde yakın alanlarda da görev alabilmelerini temin edecek şekilde mesleki gelişim imkanları sağlanmalı.

*Okul personeli, iş güvenliği kapsamında iş kazalarına karşı mali sorumluluk sigortası kapsamına alınmalı.

*Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında eğitim alan öğrenciler tüm sigorta kollarına dahil edilmeli ve bu süre emekliliğe sayılmalı.

*Adaylık Kaldırma Sınavı (AKS) kaldırılmalı.

*Öğretmenlik meslek kanunu çıkarılmalıdır. Kanun resmi ve özel tüm okullarda çalışan öğretmenleri kapayacak şekilde düzenlenmeli.

*Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, öğretmen alımlarında kadrolu istihdam esas olmalı ve mülakat uygulaması kaldırılmalı.

*İstisnai bir uygulama olan ücretli öğretmenlik koşulları iyileştirilmeli.

*Emekli ve görevde olan öğretmenler için 3600 ek gösterge verilmeli.

*Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin, devlet okullarında görevli öğretmenlerle asgari aynı düzeyde özlük haklarına sahip olmaları yönünde düzenleme yapılmalı.

Tavsiye kararına dönüşen bu madde, özel eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler için büyük önem taşırken, devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin özel kurumlarda çalışmaları ya da özel ders vermeleri konusunu da gündeme taşıyor.

Bilindiği üzere, Özel Eğitim Kurumları Kanunu’nun 8. maddesine göre; ihtiyaç halinde, resmi okullarda görevli öğretmenlere, asıl görevlerini aksatmamak ve aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısını doldurmak kaydı ve çalıştıkları kurumların izni ile sadece okullarda, aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısının yarısı kadar ücretli ders verilebiliyor.

Diğer taraftan, özel ders veren öğretmenler için bu durum; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı” başlıklı 28. maddesine göre sakıncalı olarak değerlendiriliyor. Resmi kurumlarda çalışan öğretmenlerin özel ders vermeleri, veliler açısından ise okullarda öğrencilerine sağlamakla sorumlu oldukları performansın olumsuz şekilde etkileneceği endişesine neden oluyor.