Allah katında ölçü bu olmasına rağmen tamamen ırk temeline dayanan yahudiler bu ölçüden farklı olarak kendilerini en üstün, seçilmiş olarak görmekte, dünyanın hatta cennetin kendileri için var olduğuna inanarak, sınırsız bir ego, kibir, kin ve nefret duygularına sahiptirler.
Kur'an-ı Kerim bunların bu yanlış düşünce ve inançlarını, ihanetlerini bize naklederek hem onları tanıtıyor, hem de onlar gibi olmama adına uyarmaktadır.
Irk, soy, nesil olarak Hz Yakub'un soyundan gelen, sözde Hz Musa'ya ve O'na indirilen Tevrat'a inanan Yahudiler Irkçı, inkar, zulüm, fitne fesat ve nankörlüklerinden dolayı lânetli, bir topluluktur. Kur'an-ı Kerim'de özellikle Bakara sûresinin çoğunluğunda İsrail oğullarının sapık yanlışlarından bahsederek uyarmaktadır.
Yahudilik ilahi temelli bir din bile olsa Yahudiler materyalist, dünyaya ve maddeye tapan, yaptıkları isyanlar sebebiyle Allah'ın gazabına uğramış bir topluluktur.
Asıl üzerinde durulması gereken kişilik ve karakter yönleridir. Kur'an-ı Kerim bu düşünce üzerinde çokça durmasının sebebi hem böyle bir toplumu tanıma, hemde Yahudilerin sahip olduğu kişiliklerden uzak olmak içindir.
Allah'ın nimetlerine nankörlük eden, bu topluluk Peygamberleri yalanlamışlar, bazılarını öldürmüşler, hakkı batıla karıştırmışlardır.
Yalan konuşurlar, sözlerinde durmazlar, güvenilmezler, kitapları tahrif etmişlerdir. İslam'a ve Kur'ân'a karşı kör ve sağırdırlar. "İşittik ve isyan ettik" derler. Firavun ve Karun'a özenirler.
Bugünde dünyayı yakıp yıkmaya çalışan, dünyada kurduğu lobilerle siyaseten ve maddi olarak bir güç sergileyen, adeta dünyayı zulümle, vahşetle yönetmeye çalışmaktadırlar.
Günümüz dünyasında insanlığı tehdit eden en büyük tehlike, yahudileşme yoluyla işbirlikçilik fitnesidir.
Cimri, israfcı, sömürücü, zalim, insafsız, vicdansız, kalpleri katılaşmış, merhametsiz ve tam şeytanlaşmış haindirler.
Kendilerinden başkalarına kin ve nefret doludurlar. Faizle insanlığın kanını emmektedirler. Başkalarının mallarını ve topraklarını gasbederek devamlı kavga, fitne, savaş çıkarıp insanlığın birikimlerini heba etmektedirler. Yaşamayı, hayatı, menfaatlerini çok severler. Dünyevi çıkarları önemseyerek ahlâki değerleri,hukuku ve insani değerleri hiçe sayarak vahşette sınır tanımaz hale gelmektedirler.
Allah ile birlikte edindikleri batıl ilahları, Allah’tan daha güçlü göstermeye çalışırlar. Allah’dan çok ölümden korkarlar. Maddi güce tapınırlar. Allah’ın verdiği nimetlere nankörlük ederler. Peygamberleri yalanlamışlar ve bazılarını öldürmüşlerdir. Hakk kitapları tahrif etmede mahirdirler. Hakkı batıla karıştırırlar.
Sürekli yalan konuşurlar. Fani dünyanın metaını, hayat araçlarını, ahiret hayatına tercih ederler İfsat ve bozgunculukta sınır tanımazlar. “İşittik ve isyan ettik” diyecek kadar küstahtırlar. Devamlı harp ve fitne çıkarırlar. Firavun ve işbirlikçisi kapitalist Karun'a özenirler.
Cimridirler, israfçıdırlar, zalimdirler. Kalpleri katı ve merhametsizdirler. Kötülükleri emreder, iyilikleri yasaklarlar. Şeytanın adımlarını takip ederler. Allah'ın nuru olan Kur’an’ı ve İslam’ı etkisiz kılmak için mücadele ederler. Haindirler, dostluklarına güvenilmez. Antlaşmalara uymazlar. Münafık ve ikiyüzlüdürler. Kendilerinden olmayanlara karşı kin ve nefret doludurlar. Allah’ın rahmetinden mahrum kalırlar. Allah’ın gazabına muhatap olurlar. Kalpleri mühürlenmiştir ve iman etmezler. İkiyüzlüdürler.
Peygamberimizde onları İslam'a davet etmiş çok azı hariç inanmadıkları gibi fitne çıkarmışlar, Peygamberimizde onları Medine'den çıkarmıştır. Bunların hepsi ve daha fazlası Kur’an’da zikredilen Yahudileşme temayüllerdir.
Al i İmran suresi 78. âyette: "Onlardan bir grup, kitapta olmayanı ondan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler ve Allah katından olmadığı halde, “Bu Allah katındandır” derler. Onlar bile bile Allah hakkında yalan uydurmaktadırlar"
Tahrif ettikleri Tevratta ise; "Ve sana teslim edeceği bütün kavimleri bitireceksin, gözün onlara acımayacak.” Tevrat; Tesniye Böl. 7/16 diyerek zulümlerine kitaplarını referans yaparlar.
Allah zulmetmekten ve zulme uğramaktan korusun. Allah; "Gazaba ve dalâlete düşenlerin yoluna değil, üzerine nimetler verdiklerinin yolu olan Sıratı müstekîm olan dosdoğru yola hidayet eylesin. (ÂMİN!)