Kıymetli Pervasız Dostları!
Türkçemiz, oldukça bir zengin dil olduğu kadar yanlış ve kusurlu kullanımlarla zarar görmemesi gereken bir dildir. Sözcüklerin yanlış yazımının ve söylenmesinin esas nedenleri; bilgisizlik, dikkatsizlik ve aceleciliktir. İnsanlar, anlamını bilmediği, az kullandığı sözcüklerin yazımında yanlışlık yapabilir. 
Günlük hayatımızda kullandığımız; ancak bazen anlamı dışında bazen nasıl yazıldığını bilmeyerek gerçekleştirdiğimiz kullanımlarla, günden güne mahvettiğimiz dilimiz, her geçen gün bozulma ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Yazım kılavuzu ve sözlük kullanma alışkanlığı olmayan kişilerde bu tür yanlışlar daha sık görülür.
Gerek yazılı anlatımda gerekse sözlü anlatımda (konuşmada) sıkça kullanılan ve yazımı karıştırılan bazı sözcükleri paylaşalım istedik. Sizler de aşağıdaki sözcüklerin dışında yazımı karıştırılan sözcüklere ekleme yapabilirsiniz. Kıymetli okuyucularımızdan ricamız, öncelikle Türkçe sözcükleri kullanalım. Kullanmak zorunda kaldığımız yabancı kökenli sözcükleri de doğru yazıp, doğru ifade edelim.
(Önce sözcüğün yanlış yazımı sonra doğru yazımı verilmiştir.) 

-A-
Aptullah-Abtullah-Abdulah/Abdullah
acaip / acayip, acitasyon / ajitasyon (kışkırtma, duygu sömürüsü yapma),
adele / adale, afilli/ afili (gösterişli, çalımlı), ahçı/ aşçı, ahpap/ ahbap,
akapunktur/ akupunktur (iğne batırılarak yapılan tedavi), alarım/ alarm,
aliminyum – alimünyum/ alüminyum,
allerji / alerji, alobora / alabora (geminin yan yatması), amartisör/ amortisör,
anfi / amfi (basamaklı olarak yükselen büyük derslik),
anotomi / anatomi, antiparantez / antrparantez, antreman/ antrenman,
aparatif – aperatif / aperitif (ön içecek, yemek öncesinde yenen çerez.),
aporlor – hoporlör – opörler / hoparlör,
aptes/ abdest, arabeks / arabesk, 
arefe / arife, arozöz / arazöz (yolları ve yol kenarlarındaki yeşillikleri sulamakta kullanılan araç), artiz – artis / artist,
askari/ asgari (en az, en düşük),
asvalt / asfalt, ataç / ataş (tutturgaç),
atelye/ atölye, avut/ aut (dış),
ateşe / ataşe (elçilik uzmanı), Azerbeycan / Azerbaycan…
-B-
barsak/ bağırsak, bilader / birader,
bilimum / bilumum, birfiil/ bilfiil,
birhaber / bihaber, boğa yılanı / boa yılanı, boy pos / boy bos,
boğça – poaça – poça / poğaça,
büsküüt- püsküüt – pisküüt – pisküvi – püsküvüt-püskevit/ bisküvi…
-C-Ç-
canbaz/ cambaz, candarma- cenderme/ jandarma, celatin / jelatin,
ceryan-ceyran/ cereyan, 
ceton / jeton,
cimnastik / jimnastik, ciyer / ciğer,
çekinser / çekimser, çiflik / çiftlik,
çinekop / çinakop, civa / cıva,
çukulata- çukolata-çikilata / çikolata…
-D-
dekarasyon / dekorasyon, 
dekaratör / dekoratör, 
dersane / dershane, dinazor / dinozor,
direk / direkt, döğmek / dövmek,
döküman / doküman (belge),
dökümanter / dokümanter (belgesel)

-E-
egzantrik-ekzantrik- egsantrik/ eksantrik (dış merkezli, ayrıksı),
egzos- egsoz- eksoz-egzost- eksoz / egzoz,
ensitü-enstütü / enstitü, 
entrasan /enteresan,
entellektüel / entelektüel
erezyon / erozyon (aşınma),
eskirim / eskrim, espiri / espri,

eşgal-eşkal / eşkâl (dış görünüş),
eşortman- / eşofman, 
evsane /efsane, ezzane / eczane…
-F-
faliyet /faaliyet, fantazi / fantezi (değişik heves, değişik beğeni),
fasülye/ fasulye, fermar/ fermuar,
fesetmek/ feshetmek (bozmak, dağıtmak),
fiat/ fiyat, filim/ film, fites/ vites,
florasan/ floresan…
-G-
gangaster/ gangster, gangren/ kangren,
gardolap/ gardırop, gaste- gazte/ gazete,
gravat/ kravat
-H-
halel (bozma, bozukluk) ⇒ helâl (dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı)
hakkaten/ hakikaten, harfiyat/ hafriyat (kazı),
halisinasyon- halisünasyon / halüsinasyon 
haremlik selamlık/ harem selamlık,
herkez- herkeş/ herkes,
heycan/ heyecan, Hıristiyan / Hristiyan

-I-İ-
ıskonto/ iskonto,  ıstırap/ ızdırap,
Istanbul- İstambul / İstanbul,

istakoz / ıstakoz, inkilap / inkılap,
ilizyon- ilüzyon/ illüzyon (yanılsama),
insiyatif / inisiyatif (öncelik, üstünlük),
istepne / stepne (yedek lastik),
istihap hatti / istiap haddi (içine alma sınırı, sığdırma sınırı)
izalasyon / izolasyon

-K-
karsör- karisör/ karoser,
kakafoni/ kakofoni (ses uyumsuzluğu),
kalemşör / kalemşor (kalem savaşçısı),
kanpanya / kampanya, kaporo / kaparo,
karegrafi- kareografi/ koreografi (figür ve anlatımların bütünü),
karekter-kalekter/ karakter,
karnıbahar / karnabahar,
kavonoz / kavanoz, katalok / katalog,
kaysı / kayısı, kırahatane / kıraathane,
kilot/ külot, kipri / kirpi, kiprik/ kirpik,
kitlemek / kilitlemek, klavuz/ kılavuz,
klüp / kulüp, kokreç- kokareç / kokoreç,
kolanya / kolonya, kollej / kolej,
kolleksiyon / koleksiyon, kollektif / kolektif,
komidin / komodin (küçük dolap),
komünükasyon / komünikasyon (iletişim),
konsansüs / konsensüs (uzlaşma),
kontür- kontur / kontör, kopye / kopya,

kurdela- kordale- kurdale / kurdele,
küpür / kupür (giyside kesim),
küvöz / kuvöz (yaşanak)…
-L-
layik / laik, lağbo- lavobo / lavabo,
labaratuar- labaratuvar- laboratuar / laboratuvar,
laylon/ naylon…
-M-
mahçup / mahcup, makina / makine,
mahfolmak / mahvolmak,
mahsuz- masus / mahsus,
maktül / maktul (öldürülmüş),
malumun ilanı / malumun ilamı
manüpülasyon / manipülasyon (yönlendirme, seçme),
matamatik / matematik,
mataryal / materyal,
maydonoz / maydanoz,
mefta / mevta (ölü, ölmüş kimse),
megoloman- megolaman/ megaloman (kendini çok büyük gören kimse),
melemen/ menemen,
melhem / merhem,
menapoz/ menopoz,
menejer- menecer / menajer,
mentalite / mantalite (anlayış),
menüsküs / menisküs, mefta / mevta
meyva / meyve, miğde / mide,

mokasen / makosen (kısa ökçeli, bağsız ayakkabı),
motorsiklet/ motosiklet, mozayik/ mozaik,
mönü/ menü (yemek listesi),
muacir / muhacir,
muaffak / muvaffak, muhattap / muhatap, mundar / murdar (kirli, pis),mustarip / muzdarip, muşanba / muşamba, muzur / muzır (zararlı),
münübüs/ minibüs, müracat / müracaat,
mürüvet- mürivet / mürüvvet (cömertlik, yiğitlik),
müsayit/ müsait,müsbet/ müspet,
müsvette / müsvedde, mütaakip / müteakip, mütahit/ müteahhit…

-N-
nalet / lanet, naturel/ natürel (doğal),
nergiz / nergis, nisbet/ nispet,
nötür/ nötr (etkisiz)…

-O-Ö-
oce/ oje,
okşizen / oksijen,
oparasyon / operasyon,
opsayd / ofsayt,
orjinal / orijinal,
şok olmak / şoke olmak,
öğe / öge,
ötenazi/ ötanazi (ölme hakkı)…

-P-
palyanço- palyoça / palyaço,
panaroma/ panorama (genel görünüm),
pantalon/ pantolon,
parağraf/ paragraf,
pardesü / pardösü,
parelel / paralel,
parende / perende (havada dönerek atılan takla),
parlementer / parlamenter,
parlemento / parlamento,
payton / fayton,
penbe/ pembe,
peştemal / peştamal,
pisiklet / bisiklet,
proğram- prooram / program,
proleterya/ proletarya (emekçi sınıfı),
promasyon / promosyon (özendirme),
provakatör / provokatör (kışkırtmacı),
psikiyatrist/ psikiyatr…
-R-
radyosyon/ radyasyon,
rakkam / rakam,
raslantı / rastlantı,
rasgele / rastgele,
restoran/ restoran,
revanş/ rövanş,
rezarvasyon / rezervasyon,

riks/ risk.
Roma rakamları / Romen rakamları,
ropörtaj / röportaj…
-S-
sada / seda: (ses),
safa / sefa (gönül rahatlığı),
sağnak/ sağanak,
sandoviç- sandöviç- sandüviç/ sandviç,
sarmısak / sarımsak,
satlık / satılık,
sellektör / selektör,
seramoni / seremoni (tören),
serbes/ serbest,
seyehat/ seyahat,
sezeryan/ sezaryen,
silahşör/ silahşor,
sohpet/ sohbet,
soy kırımı/ soykırım,
statyum / stadyum,
su basmanı / subasman (oturmalık),
subap- supab-sibop/ supap,
sueter / süveter,
südyen- sudyen / sütyen,
sükûtuhayal/ sukutuhayal (hayal kırıklığı),
süpriz- süprüz /sürpriz,
sütüdyo / stüdyo…
-Ş-

şanzuman/ şanzıman,
şarter/ şalter,
şarz / şarj,
şayibe/ şaibe,
şemşiye/ şemsiye,
şevkat/ şefkat,
şifai/ şifahi,
şohben / şofben,
şöför / şoför…
-T-
tabiyat/ tabiat,
tahüt/ taahhüt,
taamüden-tamüden/ taammüden (kasten, tasarlayarak),
tafsiye/ tavsiye,
tahtarevalli/ tahterevalli,
taktim / takdim,
taktir/ takdir
tastik / tasdik,
tanpon/ tampon,
tasfir/ tasvir,
tasviye/ tasfiye (arıtma),
taşaron/ taşeron (ikinci derecede müteahhit),
teferuat/ teferruat,
tekneloji / teknoloji,
tekrardan/ tekrar,
temize gitmek / temyize gitmek,
tenbel/ tembel,

tenbih/ tembih,
tenefüs/ teneffüs,
teravi- terevi/ teravih,
tesbih/ tespih,
tesbit / tespit,
teşfik/ teşvik,
tetanoz/ tetanos,
tiskinmek/ tiksinmek,
tiyo/ tüyo (gizli bilgi),
tolorans/ tolerans,
tos/ tost,
traş/ tıraş,
tribuşon- tirbüşon/ tirbuşon (burgu),
türübün / tribün…
-U-Ü-
ukte / ukde (yükümlülük, sorumluluk),
ultrasyon/ ultrason (yansılanım),
ultümaton- ültimatom/ ültimatom (bir devletin başka bir devlete verdiği nota),
usûl / usul,
utopya / ütopya,
ünüforma / üniforma,
ünvan/ unvan,
üvertür/ uvertür (konser öncesi çalınan parça)…
-V-
valeybol- veleybol/ voleybol,
vehamet/ vahamet (güçlük, tehlikeli durum),

vejeteryan/ vejetaryen (etyemez),
vürüs/ virüs (parazit)…
-Y-
yalnış/ yanlış
yayınlamak/ yayımlamak,
yımırta/ yumurta,
yövmiye / yevmiye…
-Z-
zenaat/ zanaat,
zerafet / zarafet (zariflik),
zınba / zımba….