2008 yılında tamamen kuruyan, daha sonra yağışlara bağlı olarak eskisi kadar olmasa da su toplayan Akşehir Gölü, son olarak 2012 yılında yine tamamen kurumuş, buna bağlı olarak göl içerisinde yaşam sona ererken göl kıyısındaki sazlıklara dayanan ekonomik fayda da azalmıştı. Gerek küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan kuraklık gerekse sulu tarım nedeniyle fazla miktarda su kullanımı sonrasında önceleri suyu çekilen göl, zaman içerisinde tamamen kurumuştu.

Bu yıl bölgenin aldığı yağışların yanı sıra yoğun kar yağışı sonrasında tepelerde biriken karların, havaların ısınmasıyla eriyerek dereler ve çaylar yoluyla göle akması, göldeki su seviyesinin dikkat çekecek derecede artmasını sağladı.  Akşehir Gölü’nde yapılan incelemelerde; kıyılarda 50 cm’yi bulan derinliğin, gölün orta kısmında 2 metreye kadar ulaştığı gözlemlendi. Akşehir Gölü’nde yaşanan bu sevindirici gelişme sonrasında, Konya’da ağırlık verilen sulu tarım konusu da yeniden gündeme geldi.

Türkiye’nin su kaynaklarının yalnızca yüzde 6’sına sahip olan Konya’da sulu tarımın yüzde 14’ünün yapılıyor olması, yeraltı su kaynaklarının tükenmesine yol açtığı gibi gölet ve göllerde de kurumaya sebep oluyor. Konya’nın birçok bölgesinde obruklarla kendisini gösteren susuzluk, Akşehir ve Eber Göllerinde ise ekoloji ve doğal hayatın yok olmasına da neden teşkil ediyor.

Akşehir’in coğrafi işaretli ürünü olan tescilli kirazın aromasını Akşehir Gölü’nden alıyor olması da gölün tekrar eski günlerine dönmesinin önemini artırıyor.