ÇANKAYANIN SULARI SÜREKLİ KESİLİYOR

Çankaya ve değişik semtlerinde oturan ve sayıları artık milyonu bulan vatandaşlar, sürekli su kesintileriyle cezalandırılıyor. Bir kez değil, beş kez değil, haftanın pek çok  günü mutlaka sular akmıyor. Bu ne ağır ve tehlikeli bir ceza! Allah göstermesin salgın hastalıklara yol açabilir. Her kim su kesintisiyle Çankaya halkını cezalandırmak istiyorsa; salgın hastalığa neden olarak bütün milletimizin canına kastetmiş olur.

"Acaba bu kesintiler, belediyeler arası bir sürtüşmenin eseri mi?" diyeceğim fakat; bizler su aboneliğini belediyeye olmadık. ASKİ'YE (ANKARA SU VE KANALİZASYON İDARESİ) adlı kuruma olduk. ASKİ de Büyükşehir Belediyesine bağlı... "Kesintiler Büyükşehir-Çankaya belediyelerinin sürtüşmesinden mi kaynaklanıyor?" diye akla gelmiyor değil.  Belediyeler yarışacaklarsa; cezalandırmayla değil; vatandaşa hizmet kalitesini yükseltmekle yarışmalılar.

ASKİ veya kim olursa olsun,  Suyumuzu sürekli ve muntazaman vermek  görevleridir. *Biz nasıl gelen faturaları düzenle ödüyorsak... *Hatta adımıza yazılan fatura düzenlendiği anda, banka hesabımızdan o borcun ödenmesi için bankamıza talimat vermişsek... Bankamız, ASKİ'NİN faturayı kestiği anda, hesabımızdan onlara para aktarıyorsa.... ASKİ de bizim suyumuzu gece ve gündüz sağlamak zorundadır. Suyun akmadığı günler için, önemli tazminatlar üzere dava açılsa; kazanılır! Çünkü kullanma suyunu vermemek sağlığımızı, hatta tüm ülke sağlığını tehdit etmektir.

Su aboneliğimiz ASKİ ile de olsa; seçmenlerinin sağlığını ön planda düşünmek; gerek büyükşehir ve gerekse ilçe belediyelerinin de birincil görevidir. Suların akmasını sağlamak için, onlar bizden çok uğraşmalılar; önlem almalılar.

 ****

İstanbul zenginlerinin şirketleri; sadece Boğazın iki tarafındaki tepelere yeni gökdelen mahalleleri, kurmak la yetinmediler. Bu işleri Başkente de getirip yaydılar ve gittikçe pahalanan fiyatlarla sattılar. Belki gecekondular veya üç beş katlı evlerde, ASKİ'NİN çeşme suyu akmasa; çevreden ve mahalle çeşmeleriyle semt kuyularından su taşımak mümkün olabilir. Fakat o gökdelenlerin bulunduğu bölgelerde böyle bir olanak yok! Pahalıca getirtilen damacana sularını da, sürekli akıntı sağlanamadığı ve sıcak su halinde ısıtıcı sistemden alınamayacağı için; çeşme suyu gibi kullanmak, banyo vs... yapmak, çamaşır makinelerinde kullanmak mümkün değil!

O gökdelenleri yapıp satan şirketler, su kesintileri olabileceğini de hesaba katarak; derin sondajlarla yer altı suyu çıkarıp, sisteme sokmanın çaresini düşünseydiler; çok önemli bir görev ve hayır yapmış olacaklardı. Fakat yalnızca kazanç amacı güttükleri için; böyle bir şeyi düşünmemişler. Gökdelen bölgelerindeki insanlar, yaşamlarını sürdürebilmek için dernekler kurarak ve yüklü ek paralar ödeyerek; ağır yüklere katlanmak suretiyle oradaki yaşamlarını düzgünleştirmek zorunda kalıyorlar. Hiçbir uygar ülke veya kentte; suların kesilmesi düşünülemez.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }