Bir Kurban Bayramı’na daha eriştik. Teamüle uyarak tüm İslam Âlemi’nin Kurban Bayramı’nı kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Ama, Dünyanın her yerinde Müslüman kanı oluk oluk akarken Bayram kutlamayı acaba ne kadar hak edebildik?
Dünya haritasını önünüze koyup şöyle bir bakalım; Müslüman ülkeler hariç acaba kaçında oluk oluk kan akıyor, bombalar patlıyor? Hiçbir ülkede kan akmasın göz yaşı dökülmesin istiyoruz ama krizlerin, çatışmaların, mezalimin olduğu tüm topraklar Müslümanların yaşadığı topraklar değil mi? Osmanlı gitti gideli, imame düşüp tesbihin taneleri savrulup savrulalı bu ülkelerde ne göz yaşı dindi, ne de gerçek bayram yaşandı.
Kargaşa, zulüm, işkence, kan, bomba, suikast, intihar, top, tank neden Müslüman ülkelerde patlar hep? Neden Müslümanlar bu halde? Biz bu hale nasıl geldik? Görevlerimiz nelerdir? Ne yapabiliriz? Neler yapmalıyız? Ne zaman akıllanacağız? Bu sorulara cevap bulamadığımız müddetçe ve üzerimize düşenleri yerine getirmedikçe bayramımız elbette bayram olmaz.
Bayramlar sadece kurban kesmekle, kabir ziyaretleriyle, tekbirlerle, yılda iki kez iki rekatlik namaz kılmakla olmaz. Hele hele bayramlar asla tatil anlayışıyla geçirilemez. Bayramları dost ve akraba ziyaretleriyle de sınırlı tutmak yanlış olur. Bayramlar küslüklerin dargınlıkların giderildiği zaman dilimleridir deriz ama, günümüzde hangi İslam ülkesi bir diğeriyle barışık ki?
Daha geçtiğimiz bayramda Müslümanların üzerine bombalar yağdırılmadı mı? Suriye’de ve Irak’ta, Filistin ve Çeçenistan’da, Pakistan ve Afganistan’da, Keşmir, Myanmar’da, Mısır ve Somali’de daha nice İslam diyarında kan gövdeyi götürmüyor mu? Yurdundan edinmiş, ülkesinden uzak, kimi öksüz, kimi yetim nice Müslümanlar bayram sevincini nasıl yaşayacaklar?
Bayramı geniş manada düşünmek, onu anlamlandırmak, birlik ve beraberliği doruk noktasına ulaştırmak gerekir. Bayramlar için ülkeler ve ülke yetkilileri birbirine gidip gelmedikçe, şuralar yapılmadıkça, çekilen ızdıraplara çare aranmadıkça bayram olsa ne olur olmasa ne olur.
Biz daha bayram günlerini bile 90 yıldır ayrı ayrı günlerde ilan etmiyor, ayrı ayrı günlerde kurban kesip bayram namazlarını ayrı vakitlerde kılmıyor muyuz? Oruca bile bir gün öncesinden ya da bir gün sonrasından başlamıyor muyuz?
Kur’an’ın özüne inmek gerekir. Kur’an’ı hatmetmekten ziyade O’nu rehber edinmek gerekir. Orada yazılı olmayan hiçbir şey yoktur. Biz özümüze dönmedikçe, şeklen Müslümanlıktan çıkıp özde Müslüman olmadıkça ancak bayramları eş ve dosta SMS atarak, kurbanlığın kaç kilo olduğunu hesap ederek, bayramı fırsat bilip tatile çıkarak ve üç beş akrabayı ziyaret ederek geçiririz.
Bayram buysa eğer herkesin bayramı mübarek olsun.
