Ahmet Şener, yalnızca haber yazan biri değildi; o, bu toprakların nabzını tutan, halkın sesini duyuran, doğru bildiğini korkmadan söyleyen bir kalem ustasıydı. Pervasız Gazetesi’ni kurarken taşıdığı ideal, adının da işaret ettiği gibi “pervasızca doğruları söylemek”, gazeteciliği yalnızca bir meslek değil, bir duruş olarak yaşatmaktı.
Onun için gazetecilik, masa başında kelime sıralamak değil; sahada olmak, insanın yüreğine dokunmak, toplumun aynası olmaktı. Bugün hâlâ pek çok kişi, ilçemizde yaşanan bir olayı araştırırken “Ahmet Şener olsaydı, bu haberi çoktan yazmıştı” diyerek onu yad ediyor. Bu bile, bıraktığı izin ne kadar derin olduğunu göstermeye yeter.
Aramızdan ayrılışı, yerel basın için olduğu kadar, onu tanıma şansı bulmuş herkes için büyük bir kayıptı. Fakat bıraktığı miras, yetiştirdiği genç gazeteciler, gösterdiği doğruluk ve cesaret yolu bugün hâlâ bizlere ışık tutuyor.
Ahmet Şener’i, ilçemizin kültürüne, basınına ve toplumsal hafızasına yaptığı katkılarla daima anacağız. Onun kalemi artık yazmıyor olabilir, ancak yazdıkları ve bıraktığı örnek duruş yaşamaya devam ediyor.
Rahmetle, saygıyla anıyoruz.