Haber/Yorum: Ümit Aykut ŞENER

Kurumların; çalışanlarına, yöneticilerine ve kendilerine olan çeşitli katkıları nedeniyle belli aralıklarla “Performans Değerlendirmesi” yaptıkları bilinmektedir. Bu değerlendirmelerden birinin de geçtiğimiz aylarda Akşehir Belediyesi’nde yapıldığı kamuoyunda konuşuluyor.

Kurumsal açıdan olumlu sonuçları olması gereken bu değerlendirme sonucunun, belediye personeli arasında tam tersine huzursuzluğa neden olduğu iddia ediliyor.

Yapılan her çalışmayı sosyal medya hesapları ya da basın yoluyla halkımıza duyuran belediyemizin, her nedense bu çalışmayı sessiz sedasız yapması ve performans birincilerini sessizce ödüllendirmesinin dikkatlerden kaçmadığına tanıklık ediyoruz. Kaldı ki, dağıtılan ödüllerin de cumhuriyet altını değerinde bir ücret karşılığı olduğunu da hatırlatalım.

Haber değeri olan/olmayan her şeyi sosyal medyadan ve web sitesinden paylaşan Akşehir Belediyesi’nin performans ödülü alanları neden paylaşmadığına kamuoyu da şaşırmış görünüyor.

Kamuoyunun merakını gidermek ve şeffaflık adına isimleri açıklanmayan performans birincileri kimler mi, biz açıklayalım istedik:

Yahya Yıldız - Başkan Yardımcısı

İbrahim Öncel - Kültür ve Sosyal İşler Müdürü

Mehmet Korkusuz - Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Şefi

Halil Öz - Zabıta Komiseri

Akşehir Belediyesi’nin resmi internet sitesinin en son Aralık 2019’da güncellendiği görülüyor. Güncel olmayan kurumsal şemaya göre birçok müdürlüğün kendisine bağlı olduğu başkan yardımcısının performansının yüksek görülmesi de anlaşılabilir bir durum olarak göze çarpmaktadır. Bununla birlikte, içinde bulunduğumuz zorlu süreçte hiç durmadan çalışan ve esnek mesai uygulamasının dışında kalan Zabıta Komiserinin de bu ödüle layık görülmesi anlayışla karşılanabilir. Ancak, belediyenin belli birimlerinde görev yapan tüm personelin en azından bir teşekkürü bile hak ettiğinin düşünülmemesi ise asla kabul edilemez. Akşehir Belediye Başkanı’nın bu yönetim anlayışı ile halkta ve çalışanlarında karşılık bulmadığı gün gibi ortadadır.

Öte yandan, son 15 aydır pandemi gerekçesiyle, üstün performansa layık görülecek ya da ayakta alkışlanabilecek bir organizasyonu bulunmayan Kültür ve Sosyal İşler Müdürü’nün ve ona koşulsuz ölçüde yakın olduğu iddia edilen şefinin bu ödüle layık görülmesi de şaşkınlıkla karşılandığı gibi, kabul edilebilir bir tarafı da olmadığı açıkça ortadadır. Bu birimin, Başkanın görev süresi içinde kültür etkinlikleri adı altında; Ulu Önderimiz Atatürk’e hakaret eden yazarları ve FETÖ/PDY’nin TV kanalında yıllarca program yapan ve geçtiğimiz günlerde 6 yıl 3 ay ceza alan T.U’yu davet ettiğini de bilmeyen yoktur.

Belediye Kültür ve Sosyal İşleri Müdürlüğü’nün bu ismi; 17/25 Aralık’tan sonra da değil, 15 Temmuz 2016 kalkışmasından sonraki iki yılda (2017 ve 2018) Akşehir’e iki kez getirmesi mi başarısının sırrıdır? Eğitim camiasının bile yakından tanık olduğu, dönemin Akşehir Kaymakamı’nın bu ismi VETO etmesine rağmen, hadi kültür müdürünüzü geçtik, siz bu şehrin belediye başkanı olarak neden bu yazarın 15 Temmuz’dan sonra Akşehir’e iki kez davet edilmesine karşı çıkmadınız? Akşehir Kamuoyunu bu konuda bilgilendirmeyi düşünür müsünüz?

Belediyenin dışarıya açılan yüzü olan resmi internet/web sayfasının Meclis ve Encümen Kararları sekmesi ise en son Şubat 2020’de güncellenmiş. Meclis kararları ve encümen kararları gibi belediyenin yürütme organı olarak yaptığı asli kararlar internet üzerinden paylaşılmadığı gibi, açılan başlıkların içeriği boş, sadece günlük haberlerin girildiği bu web sitesinin hangi müdürlüğün sorumluluğunda olduğunu başkan olarak en iyi siz bilirsiniz. O zaman diyoruz ki; bunları takip etmeyen herhangi bir müdür ya da şef nasıl olur da tarafınızdan ödüllendirilir? 

15 aydır pandemi nedeniyle herhangi bir organizasyonu olmayan müdürünüzün, farklı bir kurumdan son derece önemli bir müdürlüğün başına getirilerek, kendi istediği türden etkinliklerle Akşehir’in kültür ve sosyal hayatını şekillendirmeye çalışması mıdır, onu ödüle layık yapan?

Sizlerle aynı görüşte olmayan ama hizmet etmekle yükümlü olduğunuz halka bugüne kadar ne istediklerini hiç sordunuz mu?

Siz toz kondurmasanız da, bu müdürlüğün kamuoyu önündeki performansı yerlerde sürünüyor. Siz göreviniz öncesi Akşehir’de yaşamadığınız için bilmeyebilirsiniz ama bu biriminizin, müdürsüz haliyle bile çok daha büyük ve prestijli işler çıkardığının en iyi gözlemcisi Akşehir Halkıdır.

Ayrıca Sayın Başkan; aynı müdürlükten bir kişiyi bu ödüle layık görseydiniz belki sırıtmazdı ama insanların gözüne sokar gibi aynı birimin hem müdürünü hem de şefini üstün performansa layık görürseniz, işte burada kayırmalı ve haksız bir karar verilmiş olur ki, diğer çalışanlarınızın kul hakkına girersiniz. Her şeyden önemlisi, kurum içi rekabete adeta gölge düşürmüş olursunuz. Üstelik verdiğiniz Cumhuriyet altını ödülleri bedelinin de halkın ödediği vergilerden karşılandığı dikkate alındığında yapılan eylemin vicdana sığar bir yanı olmadığı da ortadadır.

Performans değerlendirmesinin; müdürler, başkan yardımcıları ve başkandan oluşan değerlendiriciler tarafından yapıldığını geçmiş yıllardan biliyoruz çünkü bunun örnekleri zaten mevcut. Ancak son aşamada değerlendirme sonuçlarına bir müdahale olduğu da açıkça belli oluyor. Herhangi bir müdahalem yok derseniz, buna kargalar bile güler.

Akşehir Belediyesi büyük bir kurumdur. Gece-gündüz demeden büyük özverilerle çalışan birçok personel varken, size yakınlığını 7’den 70’e herkesin bildiği, üstelik öğretmenlikten bacanak kadrosuyla belediyeye tarafınızca bir günlük Zabıta Müdürü yapılarak, direkt müdür olarak atadığınız Kültür ve Sosyal İşler Müdürünüzü ve şefliğe yükseltmek için büyük çaba sarf ettiğiniz şefini taltif etmeniz hiç yakışık almadı, bilmelisiniz! Bunun adına ülkemizde kayırmacılık denir.

Personellerinizin gönlünü nasıl kırdığınızı, iş barışını nasıl bozduğunuzu, daha da önemlisi adaletinize olan güveni nasıl yerle bir ettiğinizi hiç düşündünüz mü?

Mahkeme kadıya mülk değil...

Verdiğiniz kararlarınızda hakkaniyet olması gerekmiyor mu? Emrinizde çalışan tüm personele eşit davranma ilkesine aykırı davrandığınızın ve ayrımcılık yaptığınızın farkında mısınız, değil misiniz? Yarın, belediyeden ayrıldığınızda, halk arasında nasıl anılacağınızı hiç düşünüyor musunuz? Siyasette ilerlemek istiyor ve daha büyük düşünüyorsanız -ki bu bence hiçte iyi bir fikir değil- belediye başkanlığınız döneminde gösteremediğiniz yönetim becerinizin (!) seçmende olumlu karşılık bulup bulmadığını bugünden düşünmeye başlamanızı öneririz. 

İddialar yalnızca bununla da sınırlı değil ki!

Taltif ettiğiniz müdürünüzü başkan yardımcılığına atayacağınıza dair iddialar, hem partinizde hem de kamuoyunda uzun süredir yüksek sesle dillendiriliyordu. Cumhur İttifakı ortağınız MHP Grubunun tepkisi olacağı endişesiyle bu atamanın bekletildiği ve önümüzdeki günlerde belediyeye alınacak teknik personellerin görevlendirilmesinin arasına bu atamanın da sıkıştırılacağını bilmeyen yok! Dememiz o ki; mevcut müdürün yerine de malum şefin Kültür ve Sosyal İşler müdürü olarak atanacağı iddia ediliyor. Bu iddia doğru mudur Sayın Başkan?

Milletvekili adaylığı planladığınızı, ilçe dışına yaptığınız ziyaretlerden ya da sosyal medya hesaplarınızdan yaptığınız paylaşımlarınızdan anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Elbette herkes gibi sizin de en doğal hakkınızdır. Ancak tüm bu iddiaları yalanlamamanız ve iddiaların da doğru çıkması durumunda, başkan yardımcısı unvanını kazandıracağınız söz konusu müdürün, siz görevden ayrıldıktan sonra belediyeden başka bir kuruma üst düzey yönetici olarak atanmasının önünü açmış olmayacak mısınız? Bu, en hafif deyimle fırsatçılık değil midir? Bunun en somut örneği, görev süreniz boyunca Özel Kalem Müdürlüğüne yapmış olduğunuz atamalardır. Kamuoyunun böyle düşünmesi sizce de normal değil midir? Zira sizin müdürünüze olan zaafınız hem personellerinizi hem de kamuoyunu bu kadar rahatsız ederken, iddia edildiği gibi bu atamayı yapmayı gerçekten göze alacak mısınız?

Bu iddiaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını ilerleyen günlerde eğer bir açıklama yaparsanız hep birlikte öğreneceğiz. Ancak iddialar doğru çıkarsa; çalışanlarınız, ittifak ortaklarınız ve kamuoyu nezdinde nasıl bir duruma düşeceğinizi bugünden düşünmeye başlamanız da herkesin hayrına olur.

Bu arada, çok maharetli müdürünüzün bugüne kadar görev aldığı bazı görevlere de değinmekte yarar var. Nedir bunlar?

AKİMMED (Akşehir İmam Hatip Mezunları Derneği) Başkanlığı.

Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği,

BEMBİRSEN (Belediye Memur Sendikası) Başkanlığı (Seçim yok. Atama ile)

Akşehirspor yönetimi. (Şef Mehmet Korkusuz ile birlikte). Ancak taraftarın yoğun tepkisi üzerine iş yoğunluğu bahanesiyle kendileri bıraktılar.

Tüketici Hakem Heyeti Belediye Temsilcisi (-ki burası ücretli)

Zaman içinde atamalı veya göz önünde olan tüm işlerde halen başkanın tek tercihinin öncelikli olarak bu müdür olduğunu görüyoruz. Ne var ki, başkanın koşulsuz güven duyduğu bu isim bilindiği üzere Cankurtaran Mahalleli ve buradaki bir derneğin başkanlık seçimlerine başkan adayı olarak katılmış olsa da, kendi mahalle bireylerinden destek alamayarak seçimleri ezici bir oy farkıyla kaybetmiştir. Hemşehrilerinin bile teveccüh göstermediği bu müdür, nasıl oluyor da belediye başkanı olarak sizin koşulsuz güveninizi kazanabiliyor. Bu kişinin nasıl bir yeteneği yahut başarısı vardır ki, bu kadar önceliğe ve atamalara muhatap veya sahip olabiliyor?

Takip ettiğimiz faaliyetlerinden ziyade, gazetemize basın açıklaması olarak son gönderdiğiniz akla ziyan yazı metninden kendisiyle ilgili düşüncelerimiz, şüphemiz olmamasına karşın tam olarak netleşmişti.. Halkımızın iltimaslılar listesine; “dünür” varken bir de “bacanak” kavramı ekleniverdi sayenizde. Fakat bu iltimasların kamuoyunda karşılığının olmadığını bilememek veya görememek elbette ayıp değil.

Nasreddin Hocamızın da dediği gibi; Bilenler bilmeyenlere öğretsin!

Bu arada dikkatlerden kaçmayan diğer bir konuya daha değinmeden edemeyeceğiz. Yine sessiz sedasız ve bunca yıldır bu görevinizdeyken, emekli olan personellerinize yemekli plaket töreni yapmanız yeni aklınıza gelse bile -ki güzel bir uygulama- asıl sorum şudur;

Göreve geldiğinizden beri emekli olan tüm personeliniz mi yoksa kendi seçtiklerinizi mi davet ettiniz? Bu davetinize kaç kişi icabet etti?

Bu veya buna benzer faaliyetlerinizi ve meşhur yemekli toplantılarınızı her platformda paylaşırken, bu davetinizi kamuoyu ile niye paylaşmadınız? Yıllarını Akşehir Belediyesi’ne verdikten sonra emekli olan bazı isimlere karşı ayrımcılık yaptığınıza dair iddialara ne diyorsunuz?

Birilerine iltimas geçerken, birilerini de emekli ettirebilmek için sürekli yer değiştirttiğiniz iddiaları doğru mudur?

Sayın Başkan; belediyecilik yönetiminiz kamuoyu tarafından yeterli bulunmuyorken, personel yönetiminizle ve insan kaynakları alanlarında da sınıfta kaldığınızın gerçekten farkında değil misiniz?

7 yılı devirmenize rağmen hala ‘AK’ ile ‘KARA’yı ayırt etmiyor veya etmek istemiyorsanız bu sizin tercihinizdir. Ancak personelinizin gönlünü kazanmak için bir çaba göstermemeniz gerçekten size çok mu zor geliyor, bu da kamuoyunun merakıdır.

Nedir bu inat/ayırımcı davranışınız anlamak mümkün değil. Yönetiminizde sevecen ve hoşgörülü bir yaklaşım göstermeyi ve adil yaklaşımdan yana tavır almayı hiç düşündünüz mü?

İzmir’de ALSANCAK, ev aletlerinde NACAK, Akşehir’de BACANAK.

Ya-ya-ya, şa-şa-şa bizim bacanak çok yaşaaaaa.

Ne bacanakmış be!

Ne O'nunla ne de O'nsuz..