Pandemi döneminde evine kapanan halk, son zamanlarda artan ekonomik sıkıntıların da etkisiyle AKM’de yapılan etkinliklere katılarak, bunalıma düşmekten kurtulmaya çalışıyor.
Özellikle eğlence programlarına olan ilgi o kadar yoğun ki; salonun balkon kısmı dahil, ara boşluklar hatta sahnenin çevresi bile doluyor. Dolayısıyla halkımızın samimiyetini gören tiyatro sanatçıları, yazarlar, müzisyenler ve konuşmacılar da şehrimizden memnun ayrılıyorlar.
Asıl sizlere aktarmak istediğim konu, Arife Hanımla birlikte katılım sağladığımız programlarda istisnasız şahit olduğum, bazı belediye meclis üyelerinin tavırlarıyla alakalı olacak. Çünkü bazı belediye meclis üyelerinin AKM’deki tavırları ve sosyal medya paylaşımlarında, bulundukları pozisyon ve yaşlarıyla orantılı olmayan, kabına sığmayan heyecanlarını ve davranışlarını çok yadırgadım. Acaba ben mi abartıyorum diye etrafa kulak verince, aslında bu davranışlara birçok kişinin tepkili olduğunu öğrendim.
Her meclis toplantısından önce sosyal medyadan yayınladığı öz çekimlerine aşina olduğumuz üyemiz, yine oradaydı. Programın başlangıcından sonuna kadar, izlemek ve dinlemek yerine, Akşehir halkına canlı yayın yapmayı tercih etmişti.
Bir diğeri, sık sık çektiği resimlerle, klasik spot sözde eleştirel yorumlarıyla paylaşımlarda bulunmayı tercih ediyordu.
Diyeceksiniz ki, bunun neyinden rahatsız oldun, parti ayırımı yapmadan anlatayım.
Belediye meclis üyeleri; toplum içinde kelli felli davranışlar sergileyen, bilgili, duyarlı, tutarlı, eğitimli, görgülü, birçok konuya vakıf, ufku açık ve en önemlisi de şehrin geleceğine damga vuracak proje üretme kapasitesinde ve kabiliyetinde kişiler olmalı.
Meclis üyesi; belediye başkanının yanlışlarına fren olurken, doğrularına ise arkanda biz varız yürü devam diyebilmeli. Akşehir’in menfaatleri söz konusu olduğunda, siyasi risk alabilmeli ve yerine göre, taşın altına elini koyabilmeli.
Bazılarınız iktidar, bazılarınız muhalif listeden seçilerek, Akşehir halkının geleceğinde söz sahibi kişilerden oldunuz. Sizler; başkanın evet dediğine evet, hayır dediğine hayır diyerek el kaldırmak için ya da şuursuzca muhalefet olun diye seçilmediniz.
Dinleyin, düşünün, araştırın diye, neden, niye, nasıl diyerek sorgulamak için seçildiniz. Vatandaşın istek ve taleplerini dinleyip, mecliste çözüm üretmek için seçildiniz.
Yoksa sıradan insanlar gibi şikayet edecekseniz, çaresiz kalacaksanız, ne işiniz var orada?
Sizler; başkanın görmediği gözü, duymadığı kulağı, gidemediği ayağı, tutamadığı eli olmayacaksanız, ne işiniz var orada?
Meclis üyelerimize soruyorum; Konya’da veya Akşehir’de kendi bilgi ve birikimlerinizle hazırladığınız herhangi bir projeyi sunmak adına, hiç söz aldınız mı?
Akşehir’in gündemdeki sorunlarıyla ilgili, sonuç alma babında muhtemel bir konuda rapor hazırlayarak, bir sunum yaptınız mı?
Belediyenin peynir ekmek gibi sattığı mülklerle ilgili, bu satışlar yapılamaz eğer yapılacaksa daha hayrlı bir yatırım için değerlendirilmeli ve buna da meclis karar vermeli diyerek, hiç ayağa kalktınız mı?
Kamuoyunda konuşulan ve sizlerin de malumu olan, belediyedeki bazı kişilerin çevirdiği dolaplar hakkında soru önergesi hazırlayarak hesap sorulmasını talep etmeyi, hiç düşündünüz mü?
Sosyal medyada yediğinizi, içtiğinizi ve yaptığınız yürüyüşlerin resimlerini bile yayınlamaktan gocunmazken, neden Akşehir’le ilgili aldığınız kararları paylaşmazsınız?
Yerel gazetelere basın açıklaması yapmak yerine, neden kahve masalarında, esnaf dükkanlarında şikayet eder, serzenişlerde bulunursunuz?
Hadi bazılarınız çektiği selfielerden, canlı yayınlardan hatırlanacaksınız. Bir de ha varlığı ha yokluğu olan ve hiç ortada görülmeyenler var. Onlar, sadece listede ismi olduğu için bilinenler; sizler meclis üyesi olduğunuzun hala farkında değilsiniz değil mi?
Beş yıllık süre göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçiyor ama alınan kararların, yapılan işlerin vebali, sizlerin omuzlarına biniyor.
Yarın geriye dönüp baktığınızda, tüh diyecek, eyvah diyeceksiniz ama iş işten geçmiş olacak.
Selfie çekmekten aldığınız hazzın daha fazlasını, hizmet etmek için almadığınıza kahredeceksiniz!