BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkan Yardımcılığına seçilen Sayın Işıl Karakaş;   "Türkiye'mizin Basın ve ifade özgürlüğü korunmayan ülke imajını aldığını" açıklamış.  Aslında üye olarak kabul edilmeyi ve girmeyi hedeflediğimiz Avrupa Birliği organlarından ve üyelerinden de; aynı yönde görüşler açıklanıyor. Üzülüyoruz; uygar dünyadan da, ötelenmiş oluyoruz.

Avrupa Birliği üyesi olan hiç bir ülkede; basın organları ve yazarlarn; fikirlerini ve görüşlerini dilediği gibi söyleyip yazdıkları için davalar açıldığı ve TUTUKLATTIRILARAK cezalandırıldıkları görülmez.

Bizde ise Tam tersine; "Aleyhine ceza veya tazminat davası açılmayan hiçbir muhalif ve hatta tarafsız yazar yoktur!" denebilir.

 *Belki hiç muhalefet yapmayanlarla, tenkit ve eleştiri yazmayanlar...

*Yalnızca havadan sudan bahsedenler...

*Veya yönetenleri ve güçlüleri, sürekli överek  yağ çekenler... Davaya muhatap olmamış, ifade vermeye çağrılmamış veya zorla götürülmemiş olabilirler...

Oysa demokrasi bir hürriyet rejimidir. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde, en cahil, yoksul, beceriksiz vatandaşın değeri ile; en üst tabakadan , en zengin ve hatta yönetimin tepesindekilerin değeri arasında; bir fark YOKTUR ve olamaz.

*Gerçek demokrasilerde, bütün vatandaşların ve insanların değeri ve hakları aynıdır.

*Gerçek demokrasilerde, iktidara yakın olmak hiçbir müteşebbise veya vatandaşa üstünlük ve işlerinde kolaylık sağlamaz.

*Gerçek demokrasilerde; gazetelerdeki eleştiri yazıları; yöneticilere hakaret olarak vasıflandırılmaz.

*Bizde ise gazetede yazmak; bakımsız maden ocaklarının en diplerinde kazmacı olarak çalışmaktan daha tehlikelidir.

Aslında ifade özgürlüğü toplumlara da, yönetenlere de kalite katar ve sevgi kazandırır.

Batı demokrasilerindeki yöneticilerin gazetelerde karikatürleri veya kendilerini eleştiren yazılar  yayınlandığında; hiç kızmazlar ve dava açmaya kalkmazlar.

Haklarında menfi  bir şeyler yazılmasını;kendileri için reklam olarak görenler de çoktur.

Bizim de daha hızlı kalkınabilmemiz için; yöneticilerimizin ve güçlülerin, daha hoşgörülü ve toleranslı olmaları; karşıtlarını da, kendilerini göklere çıkaranlar kadar anlayışla karşılamaları gerekir.

{ "vars": { "account": "G-5Z2CE4T8R8" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }