Tarihimizin en hazin sayfalarından biridir, Ankara Meydan Muhaberesi. İki dolu testi birbirine çarpmış ve sonuçta biri kırılıp dağılmıştı.

Ankara Savaşı sonrasıydı. Yıldırım Beyazid mağlup ve esir olmuştu. Ancak bir Türk hükümdarı olduğu için töreye uyuldu ve silahı alınmadı. Timur, Batı Anadolu’ya yaptığı sefer sırasında esir Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayazid’i yanında götürdü. Rivayete göre onun, huzurunda eğilmesini çok istiyor; Yıldırım da bunu hissettiği için, aslâ tâviz vermiyordu.

 Timur, Isparta bölgesinde bulunan Eğirdir kalesini aldıktan sonra Akşehir yakınlarında ordusu ile birlikte otağ kurup mola verdi. Timur’un otağının giriş kısmı yani kapısı yere yakın olacak şekilde yapılmıştı. Nihayet Timur, girişi alçacık olan bu otağa girip içine oturdu ve Yıldırım’ı huzuruna istedi.

Yıldırım Bayazid gururlu bir padişahtı. Timur’un otağının kapısına gelince alçak kapıyı gördü. Belinden kılıcını sıyırıp bütün pazu kuvvetiyle aşağıdan yukarıya çaldı. Sahtiyandan(1) mâmul yani işlenmiş ve boyanmış keçi derisinden yapılan otağ, tam da Yıldırım’ın boyu kadar yarılmıştı. Kılıcını kınına koydu ve dimdik Timur’un huzura girdi. Gururundan hiçbir şey kaybetmemişti ve galibin önünde eğilmeyi zül addediyordu. Yıldırım Bayazid hayatının bu en zilletli anında tam bir yaralı aslan gibiydi.

 Bunun üzerine Timur, Yıldırım’ı Akşehir’de muhafaza altına aldırdı. Yani Akşehir’de Seyit Mahmut Hayrani Türbesi yakınlarında bulunan Ferruh Şah Mescidi alt kısmına hapsettirdi.

(1)SAHTİYAN DERİ: Deri insanoğlunun giyinme ihtiyacını karşılamak için kullandığı ilk malzemelerdendir. Giyinme amaçlı kullanılmasına ilave olarak, çadırlarda barınma ve avcılıkta okları koyacak sadakların yapımında ve su taşımak için kullanılmıştır. Türklerin dericiliğe başlamalarının 2000 yıl öncesine dayanmaktadır. “sahtiyan” adıyla anılan kırmızı keçi derisi imalinin Türklere ait bir buluş olduğu kabul edilmektedir. Keçi derisinin kına ile boyanması ve işlenmesi ile elde edilen ve adına sahtiyan denilen kırmızı keçi derisinin batılılar nasıl yapıldığını öğrenmek için casuslar gönderdikleri söylenir. Fransızlar tarafından gönderilen bir ermeni vatandaşın sarı ve kırmızı sahtiyanın nasıl tabakalandığını öğrenmeye çalıştığı bilinmektedir.