İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra son verilen sansür, günümüzde Türk basınına uygulanmıyor. Yani gazeteler, yayımlamak istedikleri haberleri önce yetkililere gönderip izin almıyor, resmi bir sansür uygulaması yapılmıyor.

Günümüzde ve yakın tarihimizde, zaman zaman koalisyonlar şeklinde ama çoğunlukla tek parti iktidarları ile hükümet etmiş olanlar; güvenecekleri ve kendilerini eleştirmeyecek medyalarını oluşturup, uygun olmayan basın kuruluşlarını akredite etmeyerek sansürün varlığını gereksiz kılabiliyorlar. Gazeteci gömleği giydirilerek demokrasi ve rejim karşıtı yazılar kaleme aldırılan ve örgütsel bağları üzerinden suç işledikleri ispatlananların yanı sıra sırf muhalif düşüncelerini fazlaca dillendiriyorlar diye bazı gazetecilere uzun yargılanma ve özgürlükten kısıtlanma süreçleri yaşatılabiliyor. Basın derseniz zaten alıştığı bir oto-sansür uygulamasını yapmaya devam ediyor.

Ancak çok şükür ki ülkemizde basına resmen sansür uygulaması, İkinci Meşrutiyet’ten bu yana yapılmıyor.

Bayramımız kutlu olsun.