Benim için Ahmet Şener’i anmak, yalnızca geçmişe dönüp hatıraları tazelemek değildir. Aynı zamanda, Akşehir’de gazeteciliğin ne demek olduğunu, bu mesleğin nasıl bir adanmışlık gerektirdiğini gösteren bir ustayı yâd etmektir.
Hayatımı Değiştiren O Gün
Yıllardan 2002… Takvim yaprakları 1 Ocak’ı gösteriyordu. Pervasız Gazetesi’nin personel alımı yaptığını duydum. O gün belki de hayatımın en önemli adımlarından birini attığımı bilmiyordum. Merakla, heyecanla gazetenin bürosuna gittim. Kapıdan içeri adım attığım anda, karşıma Ahmet Şener amca çıktı.
“Personel alıyormuşsunuz” dediğimde, yüzünde o kendine has sıcak gülümseme belirdi. Bana dönüp, “Kuzum, arkadan iki çay kap da gel. Önce bir çay içelim.”
demişti.
İşte o cümle, hem mütevaziliğinin hem de insana verdiği değerin özetiydi. Kapıdan giren herkes onun için bir yabancı değil, potansiyel bir yol arkadaşıydı.
O günden bu yana tam 23 yıl geçti. Bu süre içinde çok şey değişti; teknoloji değişti, şehir değişti, gazetecilik anlayışı değişti… Ama Ahmet Şener’in Pervasız’a kattığı ruh hiç değişmedi.
Ben ve çalışma arkadaşlarım, gücümüz yettiğince, imkânlarımız elverdiğince onun izinden yürümeye gayret ettik. Çünkü biliyorduk ki Pervasız sadece bir gazete değil; Akşehir’in sesi, sözüdür. O sesin kaybolmaması için çalışmak, hepimiz için bir görev, bir vefa borcudur.
Onun Mirası Sadece Bir Gazete Değildi
Ahmet Şener amcanın bize bıraktığı en büyük miras; dürüstlük, cesaret ve halka karşı sorumluluk duygusuydu. O, haberin peşinden koşarken asla geri adım atmaz; doğru bildiğini söylemekten çekinmez; ama bunu yaparken kimseyi kırmamaya, incitmemeye özen gösterirdi.
Gazeteciliği bir kazanç kapısı değil, bir memleket hizmeti olarak görürdü.
Ve biz, bugün hâlâ onun açtığı yolda yürürken; her yazıda, her haberde, her satırda onun emeğini, öğretisini, hatırasını yaşatmaya çalışıyoruz.
Bugün, vefatının 22. yılında Ahmet Şener amcayı anarken; bir ustayı, bir büyüğü, bir gönül insanını saygıyla hatırlıyorum.
Onun Akşehir’e adanmış ömrü, bize hâlâ yol göstermeye devam ediyor.
Ruhu şad, mekânı cennet olsun.