Bir sevgi, adı konulmamış,

Bir aşktır, bilinmeyen; yaşanmış fakat hiç de yaşanılmamış,

Çay’ın sesidir, sevgilinin sesi,

Akar yüreklerden,

Sultan Dağlarının serinliği gelir,

Cumhuriyet İlkokulu’nun mısır patlağı gibi dağılan öğrencilerin sesleri,

Sevgidir, bilinmeyen,

Bilinense: Yaşanılmış güzelliklerdir,

Dost sıcaklığı,

Güler yüzdür,

Manolya Aile Çay Bahçesi’nin güzelliği,

Kâğıt helva tadında

Anımsananlar,

Yolculuk etmektir zamanla,

Devamla geçmişe doğru,

Geçmiş hayatlara uzanan firarperestlik…

Gocagözler…

Cin imamlar,

Kaytanlar…

Dortluoğulları,

Güvendikler…

Daha kimler, kimler..

Sen bilir misin?

Fırıncı Fatma Abla’nın ekmeklerinin güzelliğini,

Ya Faytoncu Sabri’yi…

Habbaba’yı?

Yaşanmışlıklar içinde kaybolmanın güzelliğidir,

Saray Sineması,

Sinemanın makinistidir:  Mavili,

Ya Çalıkuşu?

Varmak değildir geçmişe,

Geçmişin güzelliğine gidebilmektir asıl yaşanılası,

Geçmişin yol boyunda kimleri yitirdik,

             kimleri yitireceğiz daha…

Yazının üzerine konmuş, birkaç güzelliktir aradığımız,

…ve bulamayacağımız.

Unuttuklarımızı, hatırlamak adına..

                  …ve belki de o güzellikleri hiç bulamayacağımız..

Bulduğumuzu sandığımızda yitirdiğimiz duygular..

Hepimizin yüreklerinden silinmiş duygular.

Sevgi gibi, aşk gibi,

Akşehir gibi…

Geçmişin güzel insanları,

Bizleri birer birer terk etti,

Unuttuklarımızı hatırlatmak adına,

Unutmayacağımız, unutturmayacağımız,

Akşehir sevgisi, Akşehirli sevgisi kaldı bizde