Akşehir'in cadde ve sokaklarında, özellikle 2016 sonrasında sallanarak gezen, gözleri kan çanağına dönmüş, kime zarar vereceği belli olmayan, hapçı, otçu kişilere rastlar olmuştuk. Bu durum vatandaşları endişeye sevk etmiş; bırakın geceleri, gündüzleri bile endişe duyar olmuşlardı. Sanki karşınızdan gelen kişi size omuz atıp, küfür ederek bıçaklayacak endişesi vardı.

Akşehir Emniyeti 2018 yılına gelindiğinde, ihtiyacı olan personel sayısına ulaşarak aldığı istihbarat bilgileri ışığında, arka arkaya kötülere operasyon yapmaya başladı. Ayrıca 2019 yılının son çeyreğinde, Narkotik Büro’nun da kurulmasıyla daha teknolojik alet ve araçların aktive edilmesi, uyuşturucu kaçakçılarına göz açtırmamaya başladı.

Gazete ve sosyal medyada nerdeyse her gün, Emniyetin sonuç alan icraatlarının yayınlanması halkı çok memnun etti. Akşehir'de bilinen uyuşturucu imalatı olmamasına rağmen, Antalya Zeytinköy ve bazı komşu ilçelerden getirildiği tespit edilen değişik adlardaki uyuşturucular bir bir yakalanıyordu. Son 2 yılda emniyet birimlerimiz, bu tür suçlardan 367 şahıs hakkında işlem yaptı. Bunlardan 23 kişi tutuklandı, 344 kişi serbest bırakıldı. Yapılan operasyonlarda 245 gram eroin, 159 gram metamfetamin, 14 gram bonzai, 255 gram esrar, 190 gram lemonhaze, 1760 hap, 239 kök Hint keneviri ele geçirildi.

Eroin ve esrar dışında, birçok farklı uyuşturucuların da piyasaya sürülmüş olması, insanlığın belası olan illetin her yaşa ve her keseye uygun hale getirilmesi için farklı üretimler yapıldığını gözler önüne seriyordu. Bu operasyonlarda yakalananlar arasında aktif çalışan resmi görevlilerin de olması, uyuşturucunun ağına herkesin düşebileceğini göstermesi açısından maalesef olumsuz bir örnek olmuştu.

Uyuşturucu ile mücadele kapsamında, riskli görülen lise seviyesindeki okulların önünde, artırılmış olarak resmi veya sivil ekiplerin görevlendirilmesine devam ediliyor. Polis, okul idarecileriyle irtibat kurarak, rehber öğretmenler marifetiyle gençlerin bu beladan uzak durmaları için koordineli çalışmalara hız verdi. Yeşilay gibi sivil toplum örgütlerinin de destekleriyle, daha fazla sonuç alındığı görülüyor.

İlçe Emniyet Müdürümüz Mustafa Akdemir başta olmak üzere, trafik memurundan asayişçisine, istihbaratçısından narkotikçisine kadar tüm Emniyet çalışanlarına ve duyduğunu, gördüğünü aktaran vatandaşlarımıza, Akşehir halkı adına teşekkürler ediyorum.
15 Temmuz 2016 yılındaki malum kalkışmanın en çok zarar verdiği kurumların başında Emniyet teşkilatı yer almış ve personelin neredeyse yarısı görevinden alınmıştı. Akşehir personeli o günlerde, çoğu zaman hiç ara vermeden, günlerce çalışmasına rağmen yine de zaman zaman sokakların kontrolünde sıkıntıya düşmüştü.

Ani gelişen fevri olayların dışında polisin asıl görevi; toplumun zararına olabilecek her türlü olayı, daha başlamadan istihbarat marifetiyle önlemektir. Polis, olacakları rüyasında gören müneccim değildir, halkla el ele vererek halkın yanında olan, devletin sadık memurudur.

Halk, kendi huzuru ve güvenliği için her zaman Emniyet birimlerine yardımcı olmak mecburiyetindedir. Devletin birimlerine bilgi aktarıp yardımcı olanlara ispiyoncu diyen birileri mutlaka olacaktır. Emin olun ki onu diyenler; kanunsuzluk ve hukuksuzluktan nemalanan ve sizin ya da başkalarının hakkına tecavüz eden kişilerdir. Bu tür kişilerin yaptıklarından, bugün için belki birebir siz zarar görmüyor olabilirsiniz ama yarın mutlaka ucu size de dokunacak ve toplum olarak zarar göreceksiniz.

Vatandaş olarak birilerinden şüphe ediyorsanız; kafanızda olumlu ya da olumsuz yorum yapmak yerine, adres ve eşkal bilgilerini Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, bir çay içimi kadar sürede, gördüğünüz ve bildiğiniz ne varsa, eksiksiz ve yorum katmadan yetkililere aktarmalısınız.

Polis son dönemde olduğu gibi kendi içinden çürüklerini temizleyerek, her zaman iyilerin dostu ve devletin koruyucusu olduğunu göstermiştir. Millet olarak, toplumun huzur ve güven içerisinde yaşamasının tek yolu; kendi içinden çıkardığı evlatlarına güvenerek yardımcı olmaktır.