Destan yazılan Çanakkale’de de pek çok Akşehirli şehit olmuştur. Yaşanan pek çok hazin öyküyü zaman zaman Pervasız’da yazmaya gayret ediyorum.
Savaş dönemlerinde erlerini, evlatlarını vatanın kutsal bağrına verenlerin yaktığı ağıtlardan birisi de Akşehir’de yakılmıştır.
“Döküldük taze gelinler Akşehir’de
Kaymakam Konağı önüne
Hep bir ağızdan saçımızı başımızı yolmadan
Dövmeden dizimizi.
Çanakkale’de ecelsiz ölüm,
Aylığa geldik kocasız gelin
Kucağımıza bebelerimizi almadan,
Oturduk kadın başımıza üç gün.
Haber gele Ankara’dan,
Kalkmadık can parasını almadan,
Açtık avuçlarımızı sıkılmadan utanmadan,
Arına gitti Hatçe gelinin, utandı yaptığından
Kalktı ayağa
“Para mı alınırmış yiğidin ölüsünden” dedi
Ben istemem.
Geri verin yiğidimi ben doyamamış oy
Dokuz günlük taze gelinken uğurladım, ona sarılmadan
Utanıp kaynatamdan, el bile sallamadan
Okudum arkasından üç kulhü bir elham
Eridi yüreğimdeki yağlar ne olduğunu anlamadan
Bakakaldım sundurmadan
Gidişi gözümdedir.
Gelmemiştir ölüsü,
Görecektim sundurmadan bana döndüğünü
Ne bileyim ben öldüğünü
Hangi zalim çekti tetiği,
Ben istemem para, geri verin yiğidimi.”
KAYNAKÇA: Cafer Öz, Gözpınarı köyü yerleşim öyküsü.