Günümüzün moda tabiriyle “Z kuşağı” yani 30. yaşın üzerinde olanlar bilirler. Akşehir'in ortasında, belediye binası olarak hizmet veren, ayrıca düğün salonu ve sinemanın da olduğu, taş gibi taştan bir bina vardı.

Taş binayı hilesiz yapılmasından dolayı mıdır nedir, ancak uzun uğraşlar sonucunda yıkmayı başardılar. Yerine; sözde daha modern görünümlü, yüksek bir bina yapıldı.

Yapılan bina, hiç bir dönemde bi-t-tamam olarak amacına uygun kullanılmadı. Birkaç kez tadilatı yapılarak, belediyenin bazı birimleri buraya aktarıldı, sivil toplum örgütlerine tahsis yapıldı ve belki de tek kazançlı çıkan, zemin katında bulunan işyeri sahipleri oldu.

Son zamanlarda depreme dayanıksız olduğunun tespit edildiği, bu nedenle yıkılacağı söylentilerine rağmen, en üst kat ve terası kişiye özel cam kabinli asansörüyle, kabarık bir maliyetle yapılan değişikliklerle bir müstecire kiraya verilmişti.

Çok sürmedi o işyeri kapandı, belediye birimleri başka yerlere taşındı ve zemindeki işyerleri de boşalttırılarak bina yerle bir edildi.

Neymiş efendim; Akşehir hava alacakmış, her yer beton yığını olmuş. Tadilatına bile çuvalla para harcanan binanın olduğu yere, ihtiyaç olmasına rağmen, işyeri yapılmayacağı ilan edildi.

O binayı yıkma gerekçeniz, binadan betondan ari bir bölge oluşturmaksa, neden bitişik alandaki parkın devamını oraya yapmadınız, neden toprak ve ağaçla doldurmak yerine yine betonla kapladınız?

O alana kot farkından dolayı, 24 Ağustos Bulvarı tarafından girişi olan otopark ve üzerine de koskoca bir meydan yapıldı. Eşimle birlikte bir akşam yürüyüşümüz sırasında, her tarafı betonla kaplandığı için nefes alan meydanımıza uğradık.

Rüzgarda devrildiğini duyduğumuz süslü sokak lambaları, meydanı çok güzel aydınlatmış.

Beton havuzların içleri toprakla doldurularak, çok güzel çiçekler dikilmiş.

Süs havuzlarına ahenkli çalışan fıskiyeler yerleştirilmiş.

Yorgunluğumuzdan dolayı oturabileceğimiz bir bank bulamayınca, maalesef çiçeklerin dikildiği bölümdeki duvara, diğer insanların yaptığı gibi ilişmek zorunda kaldık. Bu arada büyük harflerle yazılan bir tabela dikkatimi çekti. Tabelada “MEYDANIMIZDA PATEN, KAYKAY VE BİSİKLET KULLANMAK YASAKTIR” yazıyordu.

Geçmişte gereksiz yıkılan taş binanın üzüntüsünü unutarak, daha sonra yapılan binaya harcanan onca paraya adam sende diyerek, meydanın yapılma amacını sorguladım.

İnsanların oturacağı banklar konulmamışsa, aileler zaman geçirme maksatlı çocuklarını serbestçe bisiklete bindiremeyecekse, az sayıda çocuk sahip olduğu kaykay ve patenleriyle bu meydanda  dolaşamayacaksa, bırakın Akşehir nefes almasın.